Vadeli çekler bu sene reeskonta tabi tutulabilecek
Günün sözü: "Kuş bakışı bakmak gerekir ama kus gibi bakmamak şartıyla."
Şeyh Sadi
Değerli DÜNYA okurları bildiğiniz üzere 28 Şubat tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren, Torba Kanun diye adlandırılan 5838 sayılı kanunun 18. maddesi ile yılsonuna kadar çekte vade kabul edildi. ''Bu düzenlemenin vergi hukuku açısından etkisi ne olabilir?'' konusu üzerinde durmak istiyorum.
Kanunun tam metni ve bu konudaki ilave açıklamalar için www.vergiportali.com http://www.vergiportali.com'u ziyaret edebilirsiniz.
Reeskont redir?
Vergi Usul Kanunu'nun 281 ve 285. maddelerindeki düzenlemelere göre, bilanço düzenlenirken, henüz vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçların o günkü (değerleme günündeki/bilanço günündeki) değerine indirgenerek (bilanço gününden sonraki günlere isabet eden dönemle ilgili faiz kısmından arındırılarak) dikkate alınması mümkündür ki buna reeskont işlemi denir.
Alacak ve borçlardan biri için reeskont yapılmak isteniyorsa diğer kısım için de yapılması zorunluluktur. İstenmiyorsa yapılmayabilir.
Alacak reeskonta tabi tutulduğunda reeskont hesaplaması ile bulunan fark kadar gelirler, borç reeskonta tabi tutulduğunda da giderler azaltılmış olacaktır. Dolayısıyla bu işlem vergi matrahı ile doğrudan ilgilidir.
Son yıllarda piyasa daha ziyade çek ağırlıklı çalışıyor olduğundan, çeke bağlanmış alacak ve borçlar için de reeskont yapılamayacağından dolayı reeskont müessesesi yeterince kullanılmaz olmuştu. Ancak bizce yeni düzenleme ile bu konuyu tekrar değerlendirmeye almak gerekmektedir.
Bahse konu düzenleme
MADDE 18 - 19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'a aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2- 31/12/2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir."
Gecmisteki tartışmalar
Çekler ödeme aracı olup normalde nakdi temsil ederler. Ancak Türkiye de uygulamada üzerlerine konan vade nedeniyle çek senet gibi işlev görmektedir.
Bu uygulama nedeniyle geçmişte vadeli çekte de reeskont uygulanabileceği görüşü ortaya atılmış ve bu görüşü yargı da başlangıçta benimsemişti. Ancak daha sonra yargı kararları terse dönmüş ve bu tartışma kapanmıştı.
Yargı kararlarının temel gerekçelerini, çekte vadenin sadece tarafların inisiyatifine bırakılmış olması, ibrazında, henüz vadesi gelmemiş olsa da banka tarafından ödenmesinin zorunluluk olması oluşturmuştu.
2009 için durum
Yukarıdaki düzenleme ile 2009 yılı sonuna kadar çekte vade kabul edilmiş, diğer bir deyişle çekler adeta senetleşmiştir. Bu durumda vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin dikkate alınması gereği esas alındığında bu konuda, bu yıl için farklı bir uygulama yapılabileceğini, vadeli çeklerin de senetlerle birlikte reeskonta tabi tutulabileceklerini düşünüyoruz.
Bu hususun ilk uygulamasının da 2009 hesap yılının ilk geçici vegi beyanından başlayarak yapılabileceği kanaatindeyim. Bu konuya Maliye Bakanlığı'nca bir tebliğ açıklaması şeklinde açıklama getirilmesi gerektiği görüşündeyim.