Uzun vadeli mevduattan daha az vergi alınması gündemde; ama bu kaç kişiy

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

 

Hükümet, bir süredir, mevduatın vadesini uzatabilmek için vadesiz ve kısa vadeli mevduat faizinden alınan vergiyi yüksek tutup, uzun vadeli mevduattan daha az vergi alınması üzerinde çalışıyor. Bu sayede toplam tasarrufta da bir artış sağlanacağı umuluyor. Halen tüm mevduat için yüzde 15 stopaj uygulandığını belirtelim.


Türkiye için kısa vade-uzun vade kavramları çok farklı. Bizde yerine göre altı ay bile uzun vade sayılıyor. Dolayısıyla, stopajın hangi vadelere kadar yüzde 15'te tutulacağı ya da bir miktar artırılacağı, hangi vadelerden itibaren aşağı çekilerek sıfırlanacağı konusu henüz netleşmiş değil. Ayrıca, stopajın sıfırlanacağı da kesinleşmiş değil ya…


Şu an tasarruf sahibinin eline, örneğin brüt yüzde 10 olan faiz gelirinden net yüzde 8.5 faiz geçiyor. Stopaj sıfırlanırsa brüt faiz bir anlamda nete dönüşecek.


Yararlanacakların sayısı
 

Mevduatın miktar büyüklüğüne göre dağılımı, faizden kesilen verginin, yani stopajın vade uzadıkça aşağı çekilecek olmasından çok az sayıda mudinin yararlanabileceğini gösteriyor. Bu durum, mevduatın yarıya yakınının deyim yerindeyse "bir avuç" hesapta toplanmış olmasından kaynaklanıyor.


BDDK verilerine göre, ocak sonu itibariyle bankalarda yurtiçi yerleşiklere ait 654.6 milyar lira düzeyinde mevduat bulunuyor. Bu rakama döviz tevdiat hesaplarının da dahil olduğunu belirtelim. 654.6 milyar liralık mevduat, 54.4 milyon hesapta toplanmış durumda. İşte çarpık tablo da burada başlıyor.


Bankalardaki 54.4 milyon adet hesabın 49.7 milyonunun her birinde 10 bin liranın altında tasarruf bulunuyor. Tutarı 10 bin liraya kadar olan 49.7 milyon hesabın her birinde ortalama 630 lira mevduat var. Bir başka ifadeyle, toplam hesap sayısındaki payı yüzde 91 olan 10 bin liraya kadarki hesaplar, toplam mevduattan ancak yüzde 4.79 oranında pay alabiliyor.


Bankalarda 11 bin ile 50 bin lira arasında 3.2 milyon adet hesap bulunuyor. Bu hesaplardaki mevduat 79.2 milyar lira.


51 bin lira ile 250 bin lira arasındaki 1.2 milyon adet hesapta 137 milyar lira var. Bu hesaplar, toplam içinde sayısal olarak yüzde 2.28 pay alırken, mevduat büyüklüğündeki pay yüzde 21'e yaklaşıyor.


Son iki dilimde ise "çok az hesap, çok yüksek mevduat" bulunuyor. Bankalarda her biri 251 bin lira ile 1 milyon lira arasında 205 bin hesap var. Bu hesaplarda 100.7 milyar lira bulunuyor. 251 bin lira ile 1 milyon lira arasındaki hesapların mevduattaki payı yüzde 15'i aşıyor, ancak bu hesapların sayısı toplamda ancak yüzde 0.38'lik bir yer tutuyor.


On binde 8, yüzde 47'ye sahip


Son dilime gelince… Bankalarda her birinin tutarı 1 milyon liranın üstünde 43 bin 393 hesap var. Bir başka ifadeyle milyonluk hesaplar, toplam 54.4 milyon adet hesap içinde sayısal olarak yalnızca yüzde 0.08, yani on binde 8 paya sahip. Ancak bu hesaplarda tam 306.4 milyar lira bulunuyor. 306.4 milyar lira, 654.6 milyar liralık mevduat büyüklüğünde yüzde 46.8 pay alıyor. Bir rakam daha verelim; 1 milyon liranın üstündeki hesapların her birinde ortalama 7.1 milyon lira bulunuyor.


Son iki dilimin toplamı da ilginç bir tabloya işaret ediyor. 54.4 milyon adet hesabın 248 bini, 654.6 milyar liralık mevduatın 407 milyarına sahip durumda. Ya da başka bir ifadeyle mevduatın yüzde 62'si, toplamdaki payı yalnızca yüzde 0.48 olan hesaplarda toplanmış bulunuluyor.


Stopaj kararı kime yarayacak?


BDDK'nın verileri, çok açık biçimde mevduatın sayıca az, ama yüklü tutarlı hesaplarda toplandığını gösteriyor. Rakamları verdik, yaklaşık 50 milyon hesapta yalnızca 31 milyar lira var; 43 bin hesapta ise 306 milyar lira.


Her biri 1 milyon liranın üstündeki hesaplara sahip mudilerin kabul etmek gerekir ki bankalar nezdinde müthiş bir pazarlık gücü zaten var. Bankaların özellikle büyük mevduat sahiplerine özel olanaklar sağladığı bilinmeyen bir durum değil. Şimdi, mevduatın daha uzun vadeli tutulmasını teşvik edecek stopaj düzenlemesinin uygulamaya girmesiyle birlikte yüksek tutarlı mevduat sahipleri yeni bir pazarlık gücü daha elde etmiş olacaklar.
 

Hesap sayısındaki payları yüzde 90'ı aşan "yoksul" mevduat sahipleri için stopajın düşürülmesiyle yaratılacak avantajın bir faiz cazibesi yaratacağını söylemek hiç gerçekçi olmaz. Her bir hesapta bulunan ortalama 630 liraya yüzde 10'dan şu an için yıllık bazda 53 lira faiz işliyor. Yüzde 15 stopaj kaldırılsa, bu faiz net olur ve 63 liraya çıkar. Faizde yıllık 10 lira artış; bozdur bozdur harca!
11 bin-50 bin arasındaki hesaplarda bulunan ortalama 25 bin liralık mevduatın yüzde 10'luk brüt faize göre şu an için yıllık net 2 bin 125 lira olan faizi de 2.500 liraya çıkacak demektir.


Bir de son dilime bakalım. 1 milyondan büyük hesaplardaki ortalama 7 milyon 60 bin liraya şu anki durumda yıllık net 600 bin lira faiz işliyor. Yüzde 15 stopaj kaldırıldığında faiz 706 bin liraya çıkacak. Yani en üst dilimdekilerin yıllık faiz gelirinde 106 bin liralık bir artış olacak.


Rakamlar da çok açık biçimde stopajın aşağı çekilmesinden hangi dilimlerin yarar sağlayacağını ortaya koyuyor. Denilebilir ki, küçük tutarlı hesap sahipleri de uzun vadeye geçerek stopaj düzenlemesinden yararlanabilirler. Elbette; ama zaten elde edilen faiz ne kadar ki artışla önemli bir avantaj sağlanabilsin…


Vade uzar


Stopaj düzenlemesinden kimlerin yararlanacağı, tartışmanın bir yönü. Ama stopajın belli vadeler için avantajlı duruma getirilmesi sonuçta mutlaka mevduatta vadeyi uzatacak etki yapacaktır. Zorunlu karşılık düzenlemesi bu konuda iyi bir örnektir. Merkez Bankası'nın, hem mevduatın vadesini uzatmak, hem de bankacılık sisteminin elinde krediye dönüştürebileceği daha az kaynak kalmasını ve bu sayede ekonomideki ısınmanın önüne geçilmesini sağlamak için zorunlu karşılıkları artırma yönündeki operasyonuyla mevduatta vade önemli ölçüde değişmişti.


Zorunlu karşılıklarla ilgili olarak operasyon düğmesine 24 Eylül 2010 tarihinde basılmış ve aşama aşama 11 Kasım 2011 tarihine kadar zorunlu karşılıklar genel olarak artırılmıştı. 14 aya yaklaşan bu dönemde bir ay vadeli mevduatın payı tam 15.5 puan düşmüştü. Vadesiz ve diğer tüm vadelilerin payında ise artış görülmüştü. Ancak, bir yıl vadelinin payı çıka çıka yüzde 3.6'ya çıkmıştı.
Merkez Bankası'nın, geçen yıl kasımda bankaların elini rahatlatmak amacıyla bu kez zorunlu karşılıkları aşağı çeken uygulamasıyla bir ve üç ay vadeli mevduatın payında az da olsa artış yaşanmış, vadesiz ve diğer vadelilerin payı ise gerilemişti.


Bu kez stopajla ilgili düzenlemeye gidilmesi sonucu uzun vadelilere bir yönelme olacağı kesin. Ama bir yıl vadelinin yüzde 3 dolayında seyreden payını çok çok yukarılara çıkarmanın ya da 3 ay dolayında bulunan ortalama vadeyi hızla artırmanın pek mümkün olacağı da beklenmiyor.

  

Bankalardaki toplam hesap 54 milyon, ama mevduatın neredeyse yarısı 43 bin hesapta
 Toplam   Hesap   başına
 mevduat Hesap sayısı mev.(TL)
 (Milyon TLPay (%) Pay (%) 
10 binden küçük31.3414,7949.710.02391,41630
11 bin-50 bin arası79.21512,103.185.3595,8624.868
51 bin-250 bin arası136.96220,921.237.6172,28110.666
251 bin-1 milyon arası100.73215,39204.8680,38491.690
1 milyon liradan büyük306.36146,8043.3930,087.060.157
TOPLAM654.610100,0054.381.260100,0012.037

 

 

Zorunlu karşılık oranlarındaki değişiklikle mevduatın vadesi uzadı (%)  
 24 Eylül11 KasımEylül-kasım9 MartKasım-mart
 20102011farkı (puan)2012farkı (puan)
TL mevduat     
Vadesiz13,514,51,014,0-0,4
Bir ay28,212,7-15,513,00,3
Üç ay53,759,96,261,51,6
Altı ay3,79,45,68,4-1,0
Bir yıl 0,93,62,73,1-0,5
Toplam100,0100,00,0100,00,0
DTH     
Vadesiz18,520,31,720,1-0,2
Bir ay33,718,4-15,217,4-1,0
Üç ay34,846,311,546,80,6
Altı ay5,46,10,66,80,8
Bir yıl 7,69,01,48,8-0,1
Toplam100,0100,00,0100,00,0

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar