Uzun bir ara…
Dünya piyasalarındaki iyimser hava doların güçlenmesi ve uzun vadeli faizlerdeki artış nedeniyle zorlanmaya başladı. Ancak Türkiye varlıkları uzun bir aradan sonra ilk kez dünyadan olumu ayrıştı. Merkez Bankası’nın Mart ayından beri sürdürdüğü faiz indirimlerini durdurması Türk lirasının ve uzun vadeli tahvillerin güçlenmesini sağladı. Borsa İstanbul faiz kararına olumsuz tepki vermedi.
Merkez Bankası’nın faiz indirimine ara vermesini bir parça gecikmiş ancak doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz. Emtia fiyatlarındaki artış ve Türk lirasında yaşanan değer kaybı nedeniyle enflasyon üzerinde yukarı yönlü risklerin arttığı bir dönemde Merkez Bankası’nın finansal koşullarda ilave gevşemeye gitmesi ne ekonomik büyümeye ne de finansal istikrara katkı sağlardı.
Zayıf küresel talep ve jeopolitik risklerdeki artış nedeniyle Mart ayında başlatılan faiz indirimi döngüsü ve Ağustos ayında devreye giren makro ihtiyati gevşeme adımları yaşanan içsel ve dışsal şoklara rağmen büyümenin görece güçlü kalmasında etkili oldu.
Ekonomi yönetiminin aldığı güçlü tedbirler ve Merkez Bankası'nın kararlı adımları sayesinde 15 Temmuz darbe girişimi ile dibe vuran Türkiye ekonomisi Ağustos ayından itibaren toparlanmaya başladı.
Ekonomideki canlanmanın sonbahar aylarından itibaren belirginleşmesini ve 2016 yılı büyümesinin sınırlı bir ivme kaybı ile %3,1 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz. Yaşanan OHAL durumuna rağmen Türkiye’nin büyümeye devam etmesinde Merkez Bankası’nın attığı destekleyici adımların hakkını vermek gerekir.
Ancak Fed’in Aralık faiz artırmaya başlaması beklentisiyle yükselen dolar ve uzun vadeli faizlerde görülen yükseliş diğer gelişmekte olan ülke paraları gibi Türk lirasını da zayıflatarak para politikasının etkinliğini tehdit etmeye başlamıştı.
Merkez Bankası’nın mevcut konjonktüre rağmen faiz indiriminde ısrar etmesi Türk lirası üzerindeki baskıyı artırarak finansal istikrarı bozabilir ve döviz kurunda kendi kendini besleyen olumsuz bir döngüye sebep olabilirdi.
Türk lirasında yaşanan değer kaybı devam etseydi, döviz borcu yüksek olan ve uluslar arası ticarete konu mal ve hizmet üretmeyen Türk şirketleri zora düşebilir ve öğündüğümüz bankacılık sektörünün varlık kalitesini tehdit edebilirdi.
Bu yüzden Merkez Bankası’nın faiz indirimine uzun bir ara vermesinin doğru olacağına inanıyoruz. Merkez Bankası’nın Fed’in Aralık’taki faiz kararı ve sonrasındaki piyasa tepkisine kadar beklemede kalacağını tahmin ediyoruz.