Uzman gözüyle 6736 Sayılı Kanun

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI [email protected]

Geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren “Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına Dair 6736 Sayılı Yasa” iş dünyasını, KOBİ’leri bire bir ilgilendiriyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nda çalıştığı uzun yıllar süresince başarılı çalışmalara imza atan ve bugün Yeminli Mali Müşavirlik yapan Ali İbrahim Aydın’dan yasayı bir uzman olarak değerlendirmesini rica ettim.

Ali Bey değerlendirmesine şu sözleriyle başladı;

“Özellikle son bir kaç yıldır ülkemiz ekonomik göstergelerinde izlenen durağanlığın sonucu olarak vergi ve sigorta primlerinden oluşan kamu alacaklarının önemli düzeylere erişmiş olması, mükelleflere ödeme kolaylığı sağlanmak suretiyle bu alacakların yeniden yapılandırılmasına yönelik bir beklenti oluşturdu. Kabul etmek gerekir ki, kamu kesimine borçlu olan mükelleflere böyle bir kolaylık sağlanmasını anlaşılabilir gerekçelere sahip.

Her ne kadar, borçların ödememesinin gerçekten ödeme kabiliyetinin azalmasından mı, yoksa kamu borçlarına karşı gerekli hassasiyetin göstermediğinden mi kaynaklandığını anlamak çok kolay olmasa da, en azından ekonomiye bir nefes aldırmak bakımından yapılandırma önemli bir işlev görecektir.

Bu vergi affının, son 13 yıllık süre içinde getirilen dördüncü vergi affı olduğunu belirtmekte fayda var. Böyle bir durumun, vatandaşlarının haklarına saygılı ve güçlü bir demokrasi geleneğine sahip ülkelerde kabul görmesi mümkün değil. Zira bu tür vergi afları, yasal yükümlülüklerini zamanında yerine getiren mükellefl erde haksızlığa uğradıkları inancını oluşturuyor ve kamu erkinin ciddiyetine olan inançlarını zayıfl atmaktadır.”

Yasanın içeriğine gelince bunu başlıklar halinde anlatacağım;

► “Kesinleşmiş kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması

Kanun kapsamına, başta Maliye Bakanlığı’na ödenen vergiler olmak üzere çeşitli kamu kuruluşlarının tahsil ettiği kamu alacakları da (gümrük vergileri, SGK primleri, emlak vergileri gibi) giriyor. Beyana dayanan vergilerde 30.06.2016 tarihine kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi, ceza, gecikme faizi ve gecikme zamları yapılandırmadan istifade edilebilecek. Aynı şekilde, 30.06.2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları da kanun kapsamında.

► Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme alacakları

Kanun, 19.08.2016 tarihi itibarıyla yapılan ve dava açma süresi henüz geçmemiş veya dava konusu yapılmış tarhiyatlar bakımından da hükümler içeriyor.

Bu kapsamdaki işlemler bakımından kanun hükümlerinden istifade edilebilmesi için 31.10.2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı bulunulan tahsil dairesine yazılı olarak başvuruda bulunulması ve başvuru dilekçesinde dava açılmayacağı, açılmış davalardan vazgeçileceği yönünde iradenin belirtilmesi gerekiyor.

► İşletmelerde mevcut olmasına rağmen kayıtlara yansıtılmamış emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlara intikal ettirilmesi

Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrası hükmü ile gelir ve kurumlar vergisi mükellefl erine, işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları yasal kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle, kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirme imkânı sağlanıyor.

Mükellefler, işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını kanunun yayımlandığı ayı izleyen üçüncü ayın son iş günü olan 30.11.2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bir beyanname katma değer vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine bildirebilecek.

► Kayıtlarda Yer Aldığı Hâlde İşletmede mevcut olmayan emtia

6736 sayılı kanunun 6. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi ile eczanelere, stoklarında kaydi olarak yer aldığı hâlde fiilen bulunmayan ilaçları, bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın son iş günü olan 30.11.2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar maliyet bedeli üzerinden fatura düzenlemek suretiyle kayıtlarından çıkarabilme imkanı tanınıyor.

► Kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında düzeltme

İşlemleri Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31.12.2015 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan; kasa mevcutları ile işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını (bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemleri dahil) 30.11.2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilecek.

► Matrah artırımı

Yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi verme mecburiyeti bulunan mükellefl er, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin olarak gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden matrah artırımından yararlanabilecekler.

Matrahlarını artıranlara, artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmayacak.

► Varlık barışı

Kanunun 7. maddesi uyarınca, kanuni defter kayıtlarında yer almayan yurt içi ya da dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarını, 31.12.2016 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları vergi ödemeksizin defterlere kaydedilebilecek ve serbestçe tasarruf edebilecek.”

Yeminli Mali Müşavir Ali Ibrahim Aydın’nın 6736 Yasa’ya ilişkin değerlendirmesi ve verdiği bilgiler özetle bunlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar