Uzaktaki medyanın dehşet senaryoları...
Suriye yönetiminin kimyasal silah kullandığı iddiasıyla başlayan, bu ülkeye müdahale yapılacağı konusu, dünya kamuoyunda gündemin birinci maddesinde yer alıyor. Obama’nın Suriye yönetimini kimyasal silah kullanması nedeniyle cezalandırılması gerektiği açıklaması üzerine Birleşmiş Milletler araştırmacılarının orada bulunduğu sırada Suriye’de önemli hedeflerin Perşembe günü (dün) bombalanmaya başlayacağı konusunda haberler batılı madya kuruluşlarınca öne sürüldü. Ancak, BM genel sekreterinin açıklamaları ve İtalya, Fransa muhalefetin tepkileri gibi gelişmeler Rusya, İran ve Çin’in karşı tavrı harekatın başlamasını geciktirdi.
Bu gecikmenin yanı sıra BM Güvenlik konseyinin kararı olmadan yapılacak bir harekata batı ülkelerinin kamu oylarında da önemli rezerv söz konusu. Reuters-İpsos tarafından 19-23 Ağustos tarihleri arasındaki araştırmaya göre Amerikalıların sadece yüzde 9’u harekata destek veriyor. İngiltere’de her üç İngilizden ikisi Suriye müdahalesine karşı, Fransızların ise yüzde 61’i ülkelerinin böyle bir harekatta yer almasını istemiyor.
Buna karşın Batı medyası ucunun bize de deyeceğini ortaya koyarak dehşet senaryoları yayınlıyorlar. Dış haberler servisimizin haberinde yer alan bilgilere göre uzaktaki medyanın bizler için öne sürdükleri muhtemel dehşet senaryoları şöyle:
Telegraph gazetesinin haberine göre askeri müdahale olması halinde Suriye’nin hedef alacağı ülkeler İsrail, Ürdün ve Türkiye olacaktır. Haberde Suriye’nin savaş için yeni bir cehpe açmak istemeyeceği, ancak suikastler ve bir iki bombalı saldırı ile bu ülkelerde misilleme yapmak isteyeceği iddiası ortaya konuluyor. Suriye’nin hedefleri arasında İncirlik ve Kıbrıs’taki İngiliz üssünün bulunacağı iddialarına da yer veriliyor.
Daily Telegraph’ın haberinde yer alan bu iddiada daha dehşet verici bir bilgiyede yer veriliyor. Suriye’nin elindeki 300 kilometre menzilli Scud-B füzelerinin hedefi içindeki bu iki üsse saldırının içlerine kimlasal silah yerleştirilerek yapılabileceği öne sürülüyor.
Guardian gazetesi ise kendilerine Suriye Hava Kuvvetlerinden güvenilir bir kaynağın 13 Suriyeli pilotun, Batılı bir saldırı karşısında Japon kamikazeleri gibi ( İntihar pilotu) olmaya gönüllü oldukları bilgisini verdiğini haberi içersinde öne sürüyor.
Arkadaşımız Yener Karadeniz’in haberinde ise son on yılda Suriye ile dış ticaretimizin rakamlarına değeniliyor. Haberde 2006 yılında 797 milyon dolar olan ticaret hacmimizin 2007 yılında imzaladığımız Serbest Ticaret Anlaşmasının ardından hızla aratarak 2010 yılında 2.8 katına 2 milyar 507 milyon dolara ulaştığı bilgisine yer veriliyor. Bu ticaretin yüzde76’sını ihracat ve yüzde 24’ünün ithalat olarak bizim lehimize bir dengede olduğu da görülüyor. 2011 yılında gerilemeye başlayan Suriye ticareti 2012 yılında 2010 yılının yaklaşık 5’te birine 568 milyon dolara düştüğü görülüyor. Gerileme bu yılın ilk yarısında da hızla sürüyor. Bunun yanı sıra Suriye geçişi bizim araçlarımız açısından son bulduğu için, Körfez Ülkeleri ticaretimiz de olumsuz etkilenmiş durumda.
Arolat’tan
Uzaktaki medyanın dehşet senaryoları...
İngiliz gazeteleri Suriye’ye dönük bir harekat karşısında bu ülkenin suikastlar ve füze saldırılaryla misilleme yapmak isterken hedefine İsrail, Ürdün ve Türkiye’yi alabileceğini belirten haberler yaptılar. Suriye’nin Scud-B füzelerilenin 300 kilometrelik hedefi içindeki İncirlik ve Kıbrıs’taki İngiliz üssüne füzelerine kimyasal silah yerleştirerek saldırabileceklerini ve Suriyeli 13 kamikaze pilotunun ölüm uçuşuna hazır olduğunu içeren dehşet senaryolu bilgilere haberlerindeyer verdiler.