Uzak hedefte iyi yolda adımlar
Bugün gazetemizde arkadaşımız Hüseyin Gökçe’nin iki teşvik haberi yar alıyor. Bu haberlerden birinden Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Ar-Ge çalışmalarını yatırıma dönüştürme aşamasında olanlara 3.5 milyon liraya kadar hibe desteği verilmesini öngören “Yatırım Destek Programı” hazırlandığını öğreniyoruz. Genel teşvik sistemi dışındaki bu uygulamada, 3.5 milyonluk teşviğin yanı sıra 6.5 milyon liraya kadar faiz desteği sağlanacağı bilgisi de yer alıyor.
Diğer haberde, bakanlığın “Küme Destek Programı” başlattığını öğreniyoruz. Haberde, bakanlığın bu programa gerekirse artırılması kaydıyla 30 milyon liralık bütçe ayırdığı belirtiliyor. Bakanlığın bununla en az 10 kümede bir araya gelen iştetmelerin 20 yeni ürün ortaya çıkarmasını hedeflediği açıklanıyor. Bakan Ergün, 10 kümede 30 üniversitenin ve bin işletmenin bir araya gelmesini öngördüklerinin altını çiziyor. Ergün, “Şirketler el ele çalışıp, ortak satın alma ve ortak üretimle öne geçecek. Kümelenmeyi başaran firmalar, toplu alımlar yaparak pazarlık gücünü artıracak ve daha uygun fiyatla hammadde veya ara malı tedarik edebilecekler” diyerek beklentilerini ortaya koyarken, ayrıca bu program çerçevesinde “Ulusal Küme Akademisi”nin kurulacağını da açıklıyor.
Doğaldır ki bu iyi yolda atılmış iki doğru adımlı Ar-Ge teşvik uygulamasından amaç uzun süredir sık sık tekrarlanan toplam Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki payının yüzde 2 seviyesine çıkarılması olacaktır. Yani AB ülkeleri seviyesini yakalamak istenecektir.
Peki, 2000 yılından bu yana GSYİH içinde ülkemizde Ar-Ge harcamalarının payı nedir?
2000 yılında yüzde 0.48 olan Ar-Ge payı, TÜİK verilerine göre yüzde 78 oranında artışla 0.78 oranına yükselmiş durumdadır.Yüzde 2 seviyesini yakalaması için 2.5 katından fazla yeni bir artış sağlaması gerekir. O nedenle Bakan Ergün’ün bu alanda gündeme getirdiği yeni teşvik uygulamaları önemli ve doğrudur.
Bu alanda dünya deneylerini ele alıp, uygulanabilir projelerin benzerlerinin hayata geçirilmesi de düşünülabilir. Örneğin İspanya’da Ar-Ge geliştirmede kalkınma ajansları devreye sokulmaktadır. İspanyol kalkınma ajansları, stratejik plan yapmak, bölgelerinde lojistik merkez oluşturmak, bünyelerinde teknopark ve kuluçka merkezleri bulundurmakzorundadırlar. Ve bölgelerindeki üniversitelerle ağırlıklı olarak sivil bir model içersinde işbirliği yürüterek Ar-Ge çalışmalarnını da sürdürmek durumundadırlar.
Bu model bizim kalkınma ajanslarımızda benzer şekilde uygulanabilir ve ajanslarımızın üniversite işbirlikleri ve şirket katkılarıyla daha yaratıcı ve üretken kılınabilir.
Not; “Ezeli adaşım” Osman Ulagay’dan yeni kitap
Yukardaki tanım bana değil Osman Ulagay’a ait. Ben sadece ona katılıyorum... Dostum Ulagay’ın yeni kitabı “Türkiye eskisi gibi olmacak/ ‘Gezi parkı direnişi’nin yazdırdığı kitap” inceleme-araştırması yayınlandı.Ulagay, Türkiye eskisi gibi olmayacak, derken şu vurguyu yapıyor:”Evet hiçbirşey eskisi gibi olmayacak Türkiye’de, çünkü dünya hızla değişiyor ve dünyadaki değişime ayak uyduramayan ülkelerin, liderlerin, iktidarların başarıyı yakalama şansı azalıyor.” Gerisi 152 sayfalık kitabın kendisinde...