Uydu olmadan yörüngede kalmak…

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI [email protected]

Fed tutanakları sonrası piyasalardaki iyimser hava devam ediyor.  Büyümenin güçlenmesine ve işsizliği gerilemesine rağmen enflasyonun yükselmediği bir dünyayı fiyatlamaya devam ediyoruz.  Hisse senedinden, yüksek getirili tahvillere, gelişmekte olan ülke varlıklarına yayılan bir yükselişle karşı karşıyayız.

Dünyada ve Türkiye’de rekorlarla dolu bir ayı bitiriyoruz.  Dünyada hisse senedi piyasaları yeni zirveleri test ediyor.  Batı cephesinde S&P 500 rekora doymuyor. , Doğu cephesinde Hang Seng endeksi zirveye koşuyor.  Türkiye’deki rekorlar ise maalesef döviz ve tahvil piyasalarından geliyor.

Merkez Bankası’nın 25 baz puanlık örtülü faiz artışına rağmen avro dolar döviz sepeti Türk lirasına karşı her gün yeni zirve yapıyor.  ABD ile ilişkilerin bozulmaya başladığı Eylül sonundan beri Türk lirası dolara karşı yüzde 10 değer kaybetti. Faiz artışının en çok  olduğu 2 yıllık tahviller 2009 Martından bugüne gördüğü en yüksek seviyeye yakın, 10 yıllıklar ise yüzde 13’ün üzerinde zirve yaptıktan sonra geri döndü.

Bundan sonra ne olur? Dünya borsalarındaki yükseliş devam eder mi? Türkiye ABD’nin uydusu olmayı reddettiği için dünyanın yörüngesinden çıkar mı? Dünya boğa piyasasında iken biz ayı piyasasına mı gireceğiz?

Küresel piyasalarda temkinli iyimserliğimizi sürdürüyoruz. Küresel büyüme, şirket karları ve bol likidite  yükselişi destekliyor. Fed’in 2017 yılında bir 2018 yılında iki faiz artışı yapmasının dünya borsalarındaki yükseliş dalgasını bozmayacağına inanıyoruz. 

Geçmiş veri küresel büyümenin hızlandığı ortamlarda gelişmekte olan hisse senetlerinin Fed’in faiz döngüsünden bağımsız olarak değer kazandığını gösteriyor. Enflasyonun tarihsel ortalamalarının gerisinde kaldığı ve Fed’in para politikasını tedricen normalleştirdiği mevcut konjonktürde bu durumun değişmesini beklemiyoruz.

Son haftalarda  yaşanan satış dalgası sonrasında Türkiye  piyasalarının riskleri daha iyi fiyatladığına inanıyoruz. Fizik kanunları küçük cisimlerin genelde büyük cisimlerin yörüngesinde kaldığını, yörüngeden çıkması durumunda ise yeniden yörüngeye sokmak için büyük enerji gerekeceğini söyler. ABD mahkemelerindeki tuzak davanın sonucunun Türkiye’yi dünyanın yörüngesinden çıkartacak bir şok  üreteceğine inanmıyoruz. 

Türkiye piyasaları bankalara 5 milyar dolar civarında ceza geleceği söylentileri ile Aralık ayına giriyor.  Türkiye kanunlarına göre suç teşkil etmeyen bir konu yüzünden Türk bankalarının devasa bir ceza ödeyeceğini tahmin etmiyoruz. Böyle bir ceza gelmesi ve ABD yaptırımlarından kaçınmak için (swift sisteminden çıkartılmak gibi) ödenmesi durumunda küçük yatırımcıları üzmeden kamu kaynaklarına baş vurulmasını  ihtimal dahilinde görüyoruz. 

Son  dönemde Türk lirasında ve devlet tahvillerinde görülen satış dalgası piyasaların bu ihtimali fiyatladığını gösteriyor.  Bozuk cari dengemiz, yüksek dış borcumuz ve düşük rezervlerimiz yüzünden Türk lirasındaki satışlara karşı  savunmamız zayıf. Ancak kamu borçlarının milli gelire oranının yüzde 30 civarında olduğu bir ülkede yerel tahvillerdeki satışları açıklamakta zorlanıyoruz.

Dalga boyunun yüksek olması muhtemel Aralık ayına hangi finansal enstrümanlarla girileceği yatırımcının risk iştahına bağlı. Ama yörünge kaldığımız müddetçe küresel dalgada en çok  düşenlerin dalga sonrası en çok yükselenler  arasında olacağına inanıyoruz.

10 yıllık devlet iç borçlanma senetleri bu nedenle  ilgimiz, çekiyor. Havanın kötüleşmeye bağladığı Ekim ayı başından beri 10 yıllık tahviller  yüzde 10 değer kaybetti.  Bu süreçte fırtınanın göbeğindeki Halkbank hisseleri yüzde 23 gerilerken, BIST100 yüzde 1 değer kazandı. Hava iyileşirse 10 yıllık tahvillerde yüzde 5-6 civarında sermaye kazancı görebiliriz. Kötü olursa ve Merkez Bankası faiz artırmak zorunda kalırsa  tahvildeki satışın endeks geneline göre daha sınırlı olacağına inanıyoruz.  10 yıllık tahvilde sınırlı risk almak isteyenler opsiyonlarla veya TL uzlaşmalı vadeli kontratlarla  kur riskini sınırlayarak da pozisyon alabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019