Ürüne değil pazara, birime değil bütüne odaklanma dönemi
Üzerinde konuştuğumuz konu aslında ‘çözüm’ odaklılığı içeriyor. Bir ihtiyacı karşılama, basit olma ve değer yaratma... 80 milyar dolarlık cirosuyla Japon Hitachi 2009’da aldığı kötü sonuçları aşmak için strateji geliştirirken, pazarda üründen çözüme geçiş olduğunu, bunun da o ülkeye ile hatta belki semte, şirkete göre çözümler olması gerektiği düşüncesinden hareket ederek yükselişi tekrar yakalıyor. Türkiye de bu stratejinin önemli bir parçası ve odaklanılan 11 ülke ve bölgeden biri... Diğer bir konu ise artık bütünsel düşünme gerekliliği. Yani eğer bir enerji sisteminden bahsediyorsak. Tüm ülkenin enerji yönetimini düşünmemiz gerekiyor ki sonuçta en verimli sistemi elde edelim.
Bütünsel yönetim örneği
Hitachi Ülke Müdürü Erman Akgün bunu şöyle anlatıyor: “Günümüzdeki en önemli konularda biri aslında bütünsel çözümler. Örneğin, enerjiyi ele aldığınızda, bütünü yani akıllı şebekeleri örnek verebiliriz. Tüm şebekeyi yönettiğinizde, enerji seviyelerine, harcamalara göre aslında tüm evlerin ısı ayarını tek bir noktadan yönetebilirsiniz. Tüketiciye 23-25 derece arası bir sıcaklığını taahhüt edebilirisiniz. 1-2 derece oynamalarla tüm şebekeyi verimli hale getirebilirsiniz. Türkiye’de de bunun üzerine çalışmalar yapıyoruz. Akıllı şebekeler, akıllı sayaçlardan, akıllı cihazlardan ve bunların birbiriyle konuşmasından başlıyor. Bu da aslında bütünsel çözümlerin öneminin artacağını gösteriyor. Veriyi analiz ederek sistemin tümünü böylece yönetmeye başlıyorsunuz.”
Ar-Ge yapısını değiştirdi
Bu bütünsel çözüme ulaşmak için, sorunlara ve dolayısıyla pazara odaklanmanız gerekiyor. Bu da yeni dönemin “inovasyon” yaklaşımı olan ‘sosyal inovasyon’un kaynağı aslında. Bunun pazar stratejisinin adı ise ‘Product Out’dan ‘Market In’ dönemine geçiş... Yani ürün odaklılıktan pazar odaklılığa geçiş... Yine çözümden bahsediyoruz. Akgün bu konuda şunları anlatıyor: “Product Out döneminin geride kaldığını düşünüyoruz. Dünyanın bir yerinde bir fabrikada, tüm dünya için üretim yapıp satmak hâlâ bazı sektörlerde geçerli olabilir ama artık pazara odaklanma ‘market in’ dönemini yaşıyoruz. Pazar neyi talep ediyorsa onu dinlemek zorundasınız. Bu nedenle bizim Ar-Ge yapımız da değişiyor. Laboratuvarda bir şey geliştirip duran insanlardan, pazarı dinleyen yapılara geçiyoruz. Örneğin, Türkiye’deki ihtiyaçları dinleyip ona göre çözümler üretmeyi hedefliyoruz. İş geliştirme departmanı dinliyor ve sonra terzi işi çözümler üretmek artık zorunlu. Örneğin bir akıllı trafik sistemi yapacaksanız, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ile çalışıp demo üzerinde birlikte çalışıyorsunuz. Türkiye’de telekom operatörleri ile projeyi geliştiriyorsunuz. Ya da ‘hava ray’ için İstanbul’a özel geliştirmeler yapıyorsunuz.”
Çocuklara soruyoruz
Bir diğer önemli konu da aslında ortaklaşa rekabet... Yani kimse hiçbir şeyi tek başına yapamıyor. Dünya devleri bir yandan rekabet ediyor, bir yandan ise işbirliği yapıyor. Biz buna “Co-opetition”, “ortaklaşa rekabet” diyoruz. Erman Akgün buradan sosyal inovasyona geçen yolu da şöyle aktarıyor: “Hitachi’nin çok önemli bir özelliği var. Bizde hem bilgi teknolojileri hem alt yapı teknolojileri var. Co-opetition da gerekebiliyor ama bütünsel çözümü de tasarlayabiliyoruz aslında. Raylı sistemler yapacaksanız, sinyalizasyonunu da yapıyorsunuz. Sosyal inovasyonu alt yapı sistemleri ve bilgi teknolojileriyle birlikte görüyoruz. Şirketin ana yönelimi bu aslında... 1910’da ilk kurulduğunda da topluma değer katan teknolojilerden yola çıkılmış. Ama bu dönemde de adı konmuş oluyor. Bütün felsefe geleceğin dünyasına değer katmak diye nitelendiriyoruz. Çocuklar ne soruyorsa ona cevap aramalıyız diyoruz.”
Sağlıkta değişimler
Tüm bu değişme sağlıktan da bir örnek veriyor Akgün, aslında çalışma biçimlerinin, pazara yönelik, çözüme yönelik nasıl değiştiğini gösteriyor. Şöyle anlatıyor: “Sağlık çok önemli bizim için Hitachi’nin farklı şirketlerinde sağlık teknolojileri var. Görüntüleme teknolojilerinde dünyanın önemli oyuncusuyuz... Proton Parçacık Işın Tedavisi kanser tedavisi için uyguladığımız bir teknolojimiz. Bu nükleer bir teknoloji ve enerji sistemlerinin altındaydı. Enerji sistemleri üreten fabrikalarımızda üretiliyor. Yeni pazar stratejisi içinde bu sistemler örneğin sağlık grubu altında toplandı artık. Çünkü burada elektrik üreticisini değil hastaneleri dinlemek gerekiyor. Türkiye’de sağlık sektöründeki kampüs projelerine bunu entegre etmek istiyoruz.”
Türkiye'nin önemi büyük
Hitachi Türkiye Ülke Müdürü Erman Akgün, 80 milyar dolarlık dev şirket içinde Türkiye’nin 11 kritik pazardan biri olduğunu söylüyor. Akgün Türkiye’yi şöyle anlatıyor: “Hitachi orta dönem planlarla yürüyor. 3 senelik dönemler için planlar yapılıyor 2010 yılında bir karar verilmiş durumda ve bu kararda Türkiye dünyadaki en önemli 11 bölgeden biri seçildi.. Değişimde Türkiye’de böyle başladı ve 2010’dan sonra Hitachi Türkiye’de 1 tane irtibat bürosundan, 5 tane şirkete dönüştü.. Şu anda 2016-2018 dönemi için plan yapıyoruz. 2009 yılında büyük bir zarar yaptıktan sonra yapılan reformlarda Türkiye’de stratejinin bir parçası haline geldi ve Türkiye ciromuz yaklaşık 6 katına çıktı. Bugün Türkiye’nin Avrupa’nın birkaç önemli ülkesinden biri olacağı somutlaşmış durumda. Sosyal İnovasyon Forumu’nu da sadece İngiltere, Almanya ve Türkiye’de yapıyoruz. Şimdi temel şirketlerimizden biri Mars Lojistik. Bir diğer şirket Hitachi Kokusai aslında bu bir kamera üreticisi ve aynı zamanda kablosuz yayın şirketi ve bütün dünyaya Türkiye’den satıyoruz. En önemli alanlarımızdan biri Hitachi Data Systems var... Bilgi alt yapısı ve onun altındaki her türlü hizmeti sağlıyor. Hem İstanbul, hem Ankara’da ofislerimiz var.”
Geleceği yaratan 12 mega trend
Erman Akgün ile geleceği konuşurken ‘mega’ trendleri de konuştuk. Geçtiğimiz dönemde Frost&Sullivan ile birlikte yaptıkları araştırmanın ortaya koyduğu trendler ve topluma etkileri şöyle :
1-Kentleşme ve yeni müşteri kent: Kentler gelişiyor ve kentsel nüfus artıyor. 2020 yılına kadar dünyada 30 mega kent olacak ve bunların yüzde 75’i gelişmekte olan dünyada bulunacak. 2020’de bu gelişim 2.2 trilyon dolarlık fırsat sunacak.
2-Tıkla al ve öde: Sadece ABD’de çevrimiçi perakende satışlar 2020’de yüzde 18’e çıkacak. 2020’de çevrim içi kanal bütünleşmiş hale gelecek ve mobil ödemeler, gibi yeni ödeme yöntemleri hızla artacak.
3-Altyapı Devrimi: Trans-Sibirya ve ABD’de, Avrupa’da yeni hızlı tren koridorları oluşacak bunların geçtiği bölgelerde ekonomik kümeler oluşacak. Buralarda yeni Ar-Ge odaklı yatırım merkezleri doğacak.
4-Yeşile Akıllı Sistem Desteği: Akıllı sensörler, makinelerin interneti, sistemleri optimize edecek verimliliği artıracak. Böylece daha az zararlı çalışma biçimleri, doğanın korunmasına katkı oranı artacak.
5-Sıfır Konseptli İnovasyon: Sıfır kaza, sıfır emisyon, sıfır ölüm, sıfır defo, sıfır güvenlik ihlali... Her alanda bu mükemmelliyet hedefi bir mega vizyon olarak ortaya çıkacak.
6-Sağlık-Zindelik-Mutluluk: Herkesin hedefi daha sağlıklı yaşamak. Akıllı ilaçlar, sanal hastaneler, tanı ve izleme yöntemleri ile sağlık sektörü radikal bir değişim yaşayacak.
7- Sosyal Trendler: Y Nesli, orta sınıfın yükselişi, tersine beyin göçü ve kadınların güçlenmesi yeni teknolojilerin gelişmesiyle pek çok değişimi beraberinde getirecek.
8- Yeni İş Modelleri: Yeni nesil iş modelleri ortaya çıkacak... Bu modeller toplumsal faydaya odaklı, “kitleler için değer” prensibinde olacak.
9-Dolaşımın Geleceği: E-dolaşım gelecekte kişisel hareketliliği, mobil yaşamı tekrar tanımlayacak. Elektrik pedallı bisikletler, arabalar... 2020’de 40 milyondan fazla elektrikli araç satılacak.
10-Bağlantı ve Yakınsama: Tüm teknolojiler örneğin otomobillerle sağlık bilişim alt yapısı konuşur hale gelecek. Ya da evdeki tüm cihazlar bilgi toplayarak yeni hizmetler oluşturacak.
11-Yükselen Ülkeler: Yeni yükselen ülkeler olacak. Endonezya, Türkiye, Arjantin, Polonya, Mısır, Güney Afrika, Filipinler, Vietnam bunlardan bazıları.
12- Enerjinin yeni şekli: Gelecekte geleneksel yakıtların küresel önemi azalacak. Sürdürülebilirlik ve verimlilik ihtiyacı maksimuma çıkacak.