Ürün etiketlerinde fiyat seyri açık açık yazılsın!

Ufuk KORCAN
Ufuk KORCAN PARANIN ROTASI [email protected]

Aynı ürünün aynı semt­te farklı market­lerde çok farklı fiyatlarla satılı­yor olması kamu­oyunda tepkile­re neden oluyor. Üreticiden 25 TL’ye alınan bir ürünün raf fiyatı 250 TL olabiliyor. Ürün etiket­lerinde üreticiden rafa gelene kadar yaşanan fiyat değişim­lerine yer verilmesi toplumsal bilince katkı sağlayabilir.

Milyonların gözü Asgari Ücret Tespit Komisyonu’n­dan çıkacak sonuçta. 2025 yılında geçerli olacak asgari ücret tutarını belirlemek için ilk toplantı 10 Aralık’ta ikin­ci toplantı 16 Aralık’ta yapıl­mıştı. Taraflar üçüncü kez dün toplandı. 2021 yılından itibaren tırmanışa geçen enf­lasyon oranları ve buna bağ­lı olarak artan geçim sıkıntı­sı tüm kesimin ana gündemi oldu.

Kişiden kişiye değişen tüketim alışkanlıkları ve ih­tiyaçlar nedeniyle hissedi­len enflasyon, resmi rakam­ların çok üzerinde. Fiyatlar­da yaşanan ve yaşanmaya devam eden artışlar, günlük konuşmalar arasında ilk sıra­da. Özellikle fiyatlama davra­nışlarının bozulması en çok şikâyet edilen konu.

Marketler arası fiyat farkı

Lokasyon ve kalite fark et­meksizin benzer ürünler ara­sında ciddi fiyat farkları olu­şabiliyor. Örneğin aynı semtte aynı marka bir ürünün fiyatı bir markette 200 TL iken di­ğer markette 120 TL olabili­yor. Enflasyon sepeti içerisin­de yaklaşık yüzde 25 ağırlığa sahip olan gıda ürünlerinde­ki fiyat değişimleri, vatandaş­ları en yakından ilgilendiren ürün grubu.

Gıda ürünlerinde gelirlerin üzerinde yaşanan fi­yat artışları, tüketicilerin tep­kisine neden oluyor. Geçmiş yıllarda sık sık gündeme gelen üreticiden tüketiciye ulaşan zincirde halka sayısını azalt­ması hedeflenen ‘Hal Yasası’ bir türlü hayata geçmiş değil.

Üreticinin sattığı fiyatın 10 katı

Yılbaşından bu yana kur­larda, asgari ücrette, akarya­kıt fiyatlarında yaşanan ar­tışın çok üzerinde gerçekle­şen gıda enflasyonu herkesin birbirine sorduğu bir soru. Mevsimsel gelişmelerin ba­zı ürünlerin fiyatlarında etki­li olması normal.

Ancak aynı ürünün aynı bölgedeki mar­ketlerde ciddi farklarla sa­tılıyor olması, kafalarda so­ru işaretlerine neden oluyor. Her markette satılan ürün­lerin etiketlerinde barkodlar var. Bu barkodlar okutularak Hal Kayıt Sistemi üzerinden ürünün raflara nereden gel­diği, kim tarafından ne kadar fiyata satıldığı bilgilerine ula­şılabiliyor. Ancak insanlarda bu bilinç tam olarak oturmuş değil.

Dolayısıyla bir ürünün üreticiden kaç paraya alın­dığı, bu ürünü alan firmanın markete kaça sattığı etkiler­de kolayca görülebilecek şe­kilde yer alabilir. Böylece eğer arada fahiş bir kazanç varsa, kamuoyunda bir bilinç olu­şabilir. Mesela üreticinin 25 TL’ye sattığı bir tarım ürünü, raflarda 250 TL’ye satılabili­yor. Ayrıca marketlerin alım yaptıkları şirketlerin ortak­lık yapısına da etiketlerde yer verilebilir. Çünkü aynı grup şirketleri birbirlerinden ürün alarak fiyatı yükseltebiliyor.

Dünya kira sorununu nasıl çözdü?

Tüketicilerin ana gider kalemlerinden biri de kira. Enflasyon oranlarının yüksek olduğu bir ortamda kira bedellerinde ciddi artışlar görülüyor. Bu konu enflasyonla mücadele programı için de bir risk. Benzer süreçler dünyanın farklı ülkelerinde de yaşanıyor. Ancak çok sayıda ülkede kira artışları ile ilgili düzenlemeler mevcut. Örneğin Almanya’da kiralar 6 yıl içinde metrekare başına 3 eurodan fazla artamaz.

Metrekare fiyatı 7 euronun altındaki konutlar için ise bu limit 2 euro. Avusturya’da Adalet Bakanlığı, her bölge için ortalama standart daire “referans değeri” belirliyor. Kira, standart dairenin konumu ve donanımıyla karşılaştırılarak ortaya çıkıyor. Viyana’da referans değer metrekare başına 6.15 euro. Paris’te kira kontrol önlemleri 2019’da bu yana yürürlükte. Kiraların belirlenmesinde metrekare başına referans kira kullanılıyor.

Bu değer konut kategorisi ve coğrafi bölgeye göre değişiyor. İspanya’da ayrıca büyük kiralama şirketleri ile daha küçük ev sahipleri arasında ayrım yapılmasına imkân sağlanmış durumda. Eğer ev sahibi 10’dan fazla konuta veya 1.500 m2’nin üzerinde kiralanabilir konut alanına sahip gerçek veya tüzel kişi ise kira artışı yüzde 2’lik tavanı aşamaz. Kalan ev sahiplerinin konutlarında ise kira artışı her iki tarafın anlaşmasıyla gerçekleşir. Eğer anlaşma sağlanamazsa, maksimum yüzde 2’lik sınır geçerli oluyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar