Üretimde de tüketimde de gerideyiz

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Avrupa ülkelerinde üretim ve tüketim ortalaması 100 kabul edildiğinde, bu 100 rakamı üzerinden Türkiye'de kişi başı üretim(katma değer) ve gelir 44, kişi başı tüketim ise 45 olarak belirlendi.

Satınalma Gücü Paritesi'ne (SGP) göre, Türkiye, 37 ülke arasında, 2007 yılı itibariyle kişi başına tüketim hacmi açısından 31, fiyat düzeyi açısından 24'üncü sırada.

Bu konuda geçen hafta sonu medyada yer alan haberler pek ilgi görmedi. Halbuki bu konudaki açıklamalar çok önemlidir. Sayın okuyucularıma açıklamaları toplu olarak özetlemek istiyorum.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), Satınalma Gücü Paritesi 'ne dayalı 2005, 2006 ve 2007 Yılı Avrupa Karşılaştırma Programı kapsamında yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlarla ilgili geniş açıklamalarına göre, Türkiye'nin durumu ve konumu hiç de iyi değil.

Karşılaştırmada, 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi, 3 aday ülke (Türkiye, Hırvatistan ve Makedonya), 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç) ile 4 Batı Balkan ülkesi (Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ ve Sırbistan) yer alıyor.

SGP değerleri kullanılarak elde edilen GSYH ve gerçek kişisel tüketime ilişkin kişi başına hacim endeksleri, 37 ülke için, AB'ye üye 27 ülkenin ortalaması 100 olacak şekilde kişi başına reel değerleri ifade edecek şekilde oluşturuldu.

2007 yılı geçici sonuçlarına göre, Türkiye, AB ortalamasının kişi başına GSYH olarak yüzde 44'ü, gerçek kişisel tüketime ilişkin kişi başına hacminde yüzde 45'i düzeyinde.

2007 yılı geçici verilerine göre 27 AB ülkesinin GSYH ortalaması 100 kabul edildiğinde, Lüksemburg'da kişi başına GSYH, 267 ile AB ortalamasının 1,6 katı düzeyinde. Aynı yıl, kişi başına GSYH endeksi, Norveç'te 179, İrlanda'da 150, İsviçre'de 137, Hollanda'da 131, Avusturya'da 124, İsveç'te 122.

En düşük kişi başına GSYH endeksi 24 ile Arnavutluk'ta bunu 29 ile Bosna-Hersek, 30 ile Makedonya, 33 ile Sırbistan, 37 ile Bulgaristan, 41 ile Karadağ ve Romanya, 44 ile Türkiye izliyor.

2007 yılı itibariyle Türkiye'de, SGP'ye göre kişi başına GSYH, AB ortalamasının yüzde 44'ü düzeyinde.

SGP'ye göre, 2007 yılı kişi başına gerçek kişisel tüketim endeksinde, AB ortalaması 100 kabul edildiğinde, en fazla tüketimi, 147 ile yine Lüksemburg'un yaptığı görülüyor...

En fazla kişi başına tüketim, Lüksemburg'dan sonra, 134 ile İngiltere'de, 132 ile İzlanda'da, 130 ile Norveç'te, 118 ile Norveç'te gerçekleşiyor.

Kişi başına en düşük tüketim miktarı ise 27 ile Arnavutluk'ta, 36 ile Bosna -Hersek ve Makedonya'da, 40 ile Sırbistan ve Bulgaristan'da, 44 ile Karadağ'da, 45 ile Türkiye'de, 46 ile Romanya'da.

Lüksemburg tüketicisi, Arnavutluk tüketicisinin 4,4 katı, Türk tüketicisinin 2,2 katı daha fazla miktarda tüketim yapıyor.

Türkiye, GSYH'ye göre kişi başına tüketim miktarı açısından, 37 ülke arasında 25'inci sırada yer alıyor. Karşılaştırmalı fiyat düzeyi endeksine göre, AB ortalaması 100 kabul edildiğinde, 2007 yılı itibariyle, gerçek kişisel tüketim açısından en yüksek fiyatlar 153 ile İzlanda'da, yüzde 146 ile Norveç'te, 143 ile Danimarka'da ve 130 ile İsviçre'de.

Türkiye, SPG'ye göre gerçek kişisel tüketim fiyat düzeyi endeksinde 64 ile 22'nci sırada yer aldı Türkiye'nin GSYH geneline ilişkin fiyat düzeyi endeksi ise 60. Bizde kişi başı milli gelirin daha yüksel olduğunu savunanlar genelde Satınalma Gücü Paritesi (SPG) ile hesaplanan milli gelir rakamını öne sürerler.

SGP, farklı ulusal para birimiyle ifade edilen ekonomik göstergelerin ortak para birimine dönüştürülmesinde kullanılan, ulusal para birimlerinin satın alma gücünü eşitleyen bir değişim oranıdır.

SGP, değişik ülkelerde belirli bir mal ve hizmet sepetinin satın alınması için gereken ulusal para tutarlarının birbirine oranlanması ile hesaplanıyor. Bu oran kullanılarak ortak bir para birimine dönüştürülen harcamalar, ülkeler arasında anlamlı hacim karşılaştırmalarının yapılabilmesine olanak sağlıyor.

Örneğin (2 şişe Coca-Cola, 1 Mc Donald's sandviç, 3 ekmek, 5 şişse su, 1 kg et, 100 m2 ev kirası, 1 lt benzin) fiyatı önce her ülkede ulusal para ile belirleniyor. Daha sonra cari döviz kuruna dönüştürülerek ülkeler arasında karşılaştırma yapılıyor.

1) Uluslararası karşılaştırmalarda genel olarak ülkelerin ekonomik büyüklüğünün temel göstergesi olan GSYH değerleri temel alınıyor

2) Ülkelerin refah düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına GSYH değerleri kullanılıyor.

3) Ülkelerde tüketicilerin göreli refah düzeylerinin karşılaştırılmasında tüketim değerlerine odaklanmak daha anlamlı bulunuyor. Uluslararası karşılaştırmalarda sıklıkla kullanılan göstergelerden biri olan Gerçek Kişisel Tüketim; tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet tarafından veya kar amacı gütmeyen kuruluşlarca sağlanan (eğitim ve sağlık ve benzeri) hizmetleri de kapsıyor.

4) SGP programının temel göstergelerinden biri olan Fiyat Düzeyi Endeksi, SGP'nin döviz kuruna bölünmesiyle hesaplanıyor ve ülkelerin uluslararası alanda fiyat düzeylerinin karşılaştırılmasına olanak sağlıyor.

Uluslararası karşılaştırmalarda bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi 100'den büyük ise bu ülke karşılaştırmalı olarak "pahalı", 100'den küçük ise "ucuz" kabul ediliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018