Üretim kabiliyetini yitirmek…
40 dereceyi aşan sıcakta, kışlık takım elbisesi ve kravatıyla karşılamıştı taksi şoförü Murtaza
Ağabey, Ağustos ayında, Adıyaman’da...
Şoförlük geçmişini sorunca anlattı:
“…Geçen yıl emekli oldum…
Babadan kalma arazide ceviz ekmiştik…
2 kardeşim ve ben, o arazinin gelirleriyle geçiniyorduk…
Sonra ucuz ceviz gelmeye başladı.
Yada düşük maliyetle üretmeyi öğrendi insanlar! Biz öğrenemedik!
Ve son 2 yıl zarar etmeye başlayınca bırakıp, sattık araziyi…
Evde oturdum biraz… Evde sıkılınca kahveye, derneğe gitmeye başladım.
İnsanlar sabahtan akşama kadar boş boş oturunca, çalışmayınca içinde ki enerjiyi nasıl boşaltır?
Tabiki tartışarak.
Oralarda da siyasi tartışmalar yoğundu.
Herkes gibi sinirlendiğimi ve kendime hakim olamayacağımı anladım.
Sonra çıkıp iş baktım.
En uygun iş olarak da taksiciliği buldum.
Sığ tartışmalardan, belki de düşman edinmekten kurtuldum…”
* * *
İsviçreli ya da Amerikalı bir bilim adamı olmaya gerek yok…
Çok iyi bir ekonomist veya siyasetçi olamaya da…
‘Murtaza ağabey’ olmak yeterli!
Araştırması ve sonucu ortada…
"Çalışmayıp, sabahtan akşama kadar boş boş gezersen her türlü huzursuzluğun temelini oluşturabilirsin."
Soru ortada…
“Nerede çalışır insanlar?”
* * *
En önemli soru ise: “İthal ürünlerle rekabet edebilen, sürdürülebilir üretimi nasıl sağlayacağız?”
* * *
Murtaza Ağabey ve ailesinin geçimini sağlayan ‘ceviz’ örneğiyle devam edelim…
Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜKSİAD) Başkanı Hüsamettin Karaman, 13 Ekim 2017’de DÜNYA’ya yaptığı açıklamada Türkiye’nin istatistikle ilgili çok önemli bir sorununa dikkat çekmişti…
Karaman, badem ve cevizde gümrük vergisi oranları çok yüksek olduğu için, bazı kesimlerin kaçak yollarla Türkiye’ye getirdikleri bu ürünleri, borsalarda tescil ettirip ‘yerlileştirerek’ piyasaya sürdüklerine dikkat çekmişti…
Bu olay ilk etapta sıradan bir kaçakçılık ve vergi kaybı gibi görülse de aslında işin daha tehlikeli bir boyutunun olduğunu anlatmıştı…
“Şöyle ki borsada tescil ettirilip millileştirilen ürünler, resmi kurumların kayıtlarında Türkiye’de üretilmiş gibi görünüyor. Evet asıl önemli konu bu. Herhangi bir kamu kurumu, politikasını belirlerken istatistikleri esas alır. Örneğin herhangi bir sektöre destek verilecekse, o sektörün yerli üretim miktarına bakılır, ithalat miktarına bakılır ve kararlar bu çerçevede oluşturulur.
Sadece kabuklu cevizi ele alalım. Kayıtlarda 195 bin tonluk üretim olduğu görülüyor, oysa bunun 150 bin tonu aslında kaçak yollarla ülkemize giriş yapan ve sonradan kayıt yaptırılan ürünler. Yani gerçek üretim sadece 45 bin ton. Bademde de benzer oranlar söz konusu.”
* * *
Ne kaybettirdi Türkiye’ye, bu yolla para kazananlar?
Birincisi 100 milyon doları aşan bir vergi kaybı var…
Daha önemlisi ise Murtaza Ağabey gibi üretmeyi seçen insanların, üretmekten vazgeçmesini sağladılar…
Bu sayede döviz ihtiyacını, enflasyonu, cari açığı, faizleri artırdılar…
* * *
Sonrasında ne oldu?
TÜKSİAD’ın girişimleriyle Ekonomi Bakanlığı, ürünlerdeki gümrük vergilerini makul seviyeye çekti. Başka bir ifade ile kaçakçılığı kârlı olmaktan çıkardı.
İlk etapta, bu ürünlerde fiyatın yüzde 10 civarında düşmesi, devletin ithalat vergileri ile KDV tahsilatının artması bekleniyor…
En önemlisi de yerli üretimin yeniden canlanacak olması; yaşananlar sayesinde, bu alandaki üretim kabiliyetini yitirmediysek!