Üretim artmadan gelir de artmaz, gelir dağılımı da düzelmez

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Milli gelir rakamları yayınlandığında önemli ölçüde büyümeye işaret ediyor ise çok kişi sızlanır. "Büyüme var diyorlar... Bizim cebimize giren para değişmedi." Aynı şekilde gelir dağılımı ile ilgili tablolar yayınlandığında gelir dağılımındaki eşitsizlik tartışma gündeminin başına oturur "Zenginler çok alıyor, fakir az gelire sahip. Gelir uçurumu büyük" denilir.

İyi de acaba cebine para girmeyenlerin cebine para girmesi nasıl sağlanabilir? Gelir dağılımında zengin ile fakir arasındaki uçurum nasıl düzeltilebilir?

Eğer bir ekonomi rant ekonomisi değil, üretim ekonomisi ile gelirin kaynağı üretimdir. Üretenin geliri fazla olur, üretemeyenin geliri düşük olur. Geliri düşük olan daha çok üretir ise geliri artar.

Üretim esaslı toplumda devlet zenginden alarak, fakire dağıtarak gelir dağılımındaki bozulmayı düzeltemez.

Devlet ancak üretimin önündeki engelleri kaldırarak, herkese fırsat eşitliği tanıyarak herkese eşit üretim şansı tanıyarak gelir dağılımının düzelmesinin yolunu açar.

Fırsat eşitliği, sağlıkta, eğitimde, rekabette eşitlik demektir.

TÜSİAD eski başkanlarından Tekfen kurucu ortaklarından Feyyaz Berker İngilizce bir metin gönderdi. Bu İngilizce metinde, gelir dağılımının zenginden alarak fakire vermekle düzeltilemeyeceği çok güzel anlatılıyor.

Ben tercüme ederek okuyucularına sunmaya çalışırken baktım ki Ercan Kumcu çok güzel Türkçeleştirmiş. Sayın okuyucularına Ercan Kumcu'nun tercümesi ile kim tarafından yazıldığı belli olmayan gelir dağılımı ile ilgili bu anlatımı sunuyorum.

Anlatım şöyle başlıyor:

"Ekonomi hocası, 'Bugüne kadar hiçbir sınıfta hiçbir öğrenciyi çaktırmamıştım diye söze başlar. Ama, bu yıl bu sınıfın tümünü çaktırmak zorunda kaldım' diye sözlerini bitirir.

Öğrenciler üzgün, neden bütün sınıfın çaktığını öğrenmek isterler.

Öğretmen başlar anlatmaya: "Sizler sınıfta iyi öğrenci, kötü öğrenci ayrımının kalkmasını istediniz. Sınıf ortalaması ne ise herkese aynı notun verilmesini talep ettiniz. Ben de bir deney olarak bunu kabul ettim.

Bakın ne oldu? İlk ara yıl sınavında sınıf ortalaması 'B' idi. İyi yapanlar da, kötü yapanlar da, herkes 'B' aldı. Sınav için çok çalışanlar elbette üzüldü, çalışmayanlar ise hak ettiğinden daha yüksek not aldıkları için sevindiler.

İkinci ara yıl sınavı için birinci sınav için çok çalışanlar çalışmayı bıraktılar. Birinci sınav için çalışmayanlar bu sınava da çalışmadılar. Nasıl olsa, çalışmadan da 'B' alınabileceğini gördüler.

Ama, ikinci sınavda ortalama 'D' oldu.

Herkes üzüldü. Çalışmayanlar daha önce çalışanların kendilerini aldattığını iddia etmeye başladı. Sınıfta kavga çıktı.

Final sınavı yapıldı. Hiç kimse kendi emeği ile başkalarının geçinmesine razı olmadığından, sınıfın tümü sınava çalışmadan girdi.

Doğal olarak ortalama 'F' oldu. Herkes ekonomi dersinden çaktı."

Daha sonra öğretmenin anlattıklarına dayalı olarak gelir dağılımının zenginden alarak fakire vermekle neden düzeltilemeyeceği anlatılıyor:

1. Zengini fakirleştiren düzenlemelerle fakiri zenginleştiren düzenlemeler yapamazsınız.

2. Birilerinin çalışmadan bir şeyler elde edebilmesi, başkalarının çalışarak bir şeyler elde edememesini gerektirir.

3. Devlet başkalarından bir şey almadan birilerine bir şeyler veremez.

4. Serveti bölerek çoğaltamazsınız.

5. Toplumun yarısı, diğer yarısı kendilerine bakacağı için çalışmaya gerek duymamaya başlarsa; toplumun diğer yarısı, nasılsa toplumun yarısının çalışmadan, kendilerinin çalışarak elde ettiklerini elinden alacaklarını düşünüp çalışmaya gerek duymamaya başladığında; bu, o toplumun batışının başlangıcıdır.

Tekrarda yarar v ardır. Büyüyen ekonomide gelir dağılımı düzeltilebilir. Gelir dağılımı zenginden alarak fakire dağıtmak ile düzeltilemez. Fakirin de üretimime katılması, daha çok üretmesi ile düzeltilebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018