Üreterek mi dezenflasyon?
İlk çeyrekte… Yatırım için verilen “teşvik belgesi” sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20.9 düştü…
Yatırım tutarı ise yüzde 45.4 azaldı…
Bu yatırımlar için hedeflenen istihdam sayısı da yüzde 23.4 daha düşük…
***
Ve… Azalan bu teşvik belgelerinin yüzde 40’ı da mevcut/eski yatırımlar için…
***
Ve… İhraç malı üretimi için gerçekleştirilen ara malı/hammadde ithalatı düşüyor… Üretim için gereken yatırım malı ithalatı da düşüyor…
Mevcut tesislerin kapasite kullanım oranı da düşüyor…
***
Yatırımlar/üretim düşerken… Dezenflasyon süreci nasıl başlıyor?!
***
Geçtiğimiz Haziran ve Temmuz ayında açıklanan “çok yüksek” enflasyon oranlarının ardından, bu yılın aynı aylarında enflasyon “yüksek” oranda artsa dahi, baz etkisiyle enflasyonun hızının düşeceği biliniyor…
Ya sonra?
***
Enflasyon…
Yerli mal ve/veya hizmet arzı, talebe göre düşükse ve/veya düşük kalmaya devam edecekse düşmez…
Bu pozisyonda, kur fiyatları da düşmez…
Bütçe açığı, dış açık, cari açık da düşmez…
VELHASIL
Yatırım/üretim düşünce…
Ya borçlanarak, ya yabancının tasarrufunu yurtiçinde değerlendirmesini bekleyerek kur fiyatını düşürebilir/dengeleyebiliriz…
Bu gerçekleşme ile “dezenflasyon sürecini” geçici olarak başlatabiliriz…
***
Borcun, teknoloji geliştirmede/ üretimde kullanılması… Olumludur ama “bugünkü veriler” borçların bu yönde değerlendirilemediğinin kanıtı…
***
“Kaynakları etkin/verimli kullanarak, geliştirenin/üretenin maliyetlerini düşürecek öncelikli alanlara aktarmak…” gibi cümleleri “sözde bırakmama” zorunluluğunda olduğumuz bir süreçten geçiyoruz…