Ünlü markaların süslü bebekleri yerine Ezo Gelin bebeği
Ezo Gelin çoğunluğun bildiği lezzetli bir çorbanın ötesinde hüzünlü bir hikayedir Gaziantepliler için. Gaziantep'te her çocuk gibi annemden defalarca Ezo Gelin'in hikayesini dinledim. Annem her defasında bu hikayeyi anlattığında hüzünlenir, gözleri dolardı.
Ezo Gelin hikayesini dilim döndüğünce bir de ben aktarayım sizlere. Asıl Adı Zöhre olan Ezo Gaziantep'in Oğuzeli ilçesine bağlı özel bir kültürel yapısı olan Barak Ovası'ndaki Uruç Köyü'ndedir. Ezo güzelliğiyle herkesin dilindedir. Köylerine sırf Ezo'yu görmeye gelen o kadar çoktur ki, Ezo'yu istemeye gelenlerin sıraya girdiği söylenir.
Ezo'nun güzelliği sınırları bile aşmış Suriye'den zengin ağaların bile talip olduğu anlatılır. Ancak köyde başkasına aşık olan bir genç sevdiğini alamayınca berder usulü Ezo ile evlenmek ister. Ezo'nun ailesi de bu isteği geri çevirmez ve Ezo kendisini sevmeyen gençle evlenir. Evlenince kocasını aşık olan Ezo Gelin, tüm uğraşlarına rağmen kocasına kendisini sevdiremez. Bu sevgisizlik karşısında Ezo Gelin daha fazla dayanamaz ve kocasından ayrılır. Kocası daha sonra sevdiği kızı almayı başarır. Bunu duyan Ezo Gelin tümden yıkılır, içine kapanır, kimselerle konuşmaz olur.
Güzelliğinden birşey kaybetmeyen Ezo Gelin, dul olsa da talipleri yine çok yoğun olur. Ezo Gelin tüm taliplerini geri çevirir. Ailesinin ve çevresinin baskısına daha fazla dayanamayan Ezo Gelin altı yılın sonunda Suriye'nin Cerablus bölgesinde yaşayan teyzesinin oğlu Mehmet ile evlenmeyi kabul eder. Ezo Gelin Suriye'ye giderken vatan hasreti çekeceğini düşünerek bir çuval toprak götürür köyünden
Ezo Gelin için asıl hüzün burada başlar vatan hasreti, aile özlemi, eski kocasına olan aşkı gün geçtikçe artar. Türkiye ve Suriye arasına çizilen sınırın mayınlarla döşenmesinden dolayı Ezo Gelin ülkesine bir türlü gelemez, üzüntüden Ezo Gelin verem olur. Öleceğini anlayan Ezo Gelin, mezar taşına “Bahtı kara Ezo Gelin Türkiye'ye doyamadan öldü” yazılmasını ve mezarının Türkiye'yi gören bir yere gömülmesini ister. Mezar taşına istediği şey yazılmasa da istediği yere Türkiye'yi gören bir yere gömülür Ezo Gelin. 1999 yılında Ezo Gelin'in mezarı Türkiye'ye getirilir.
Bu hikaye bir çok kitaba, filme ve diziye konu oldu. Ancak Gaziantepliler “yetmez” diyerek, kültürel değerlerini daha fazla anlatmanın yollarını arıyor. Bu hüzünlü Ezo Gelin hikayesini gelecek kuşaklara ve gelen turistlere aktarabilmek için Ezo Gelin Bebekleri yapmak için harekete geçildi. Geçtiğimiz günlerde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Müzeler ve Kütüphane Şube Müdürlüğüne bağlı Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde “Ezo Gelin Yöresel Bebek Çalıştayı”yapıldı. Ezo Gelin bebekleri yöresel kıyafetlerle sergilendi.
Bence Ezo Gelin bebeği Gaziantep'in yeni simgesi olabilir. Ezo Gelin bebekleri ticarileşebilir, ticarileşmeli de. Artık çocuklarımıza ünlü markaların, süslü, pahalı bebeklerini almak yerine hikayesi olan bizi yansıtan, Anadolu’yu yansıtan bebekler almalıyız. O bebeklerden biri neden Ezo Gelin bebeği olmasın.