Üniversiteli işsiz sayısı 700 binin altına inmiyor,üstelik bu bir tahmin

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Üniversite mezunu işsizlerin sayısı 750 bin dolayında seyrediyor. Geniş bir aralıkta ifade edersek, sayı 700-800 bin aralığında salınmakta. Geçen yıl ekim ayı itibariyle 768 bin olan üniversiteli işsizlerin sayısı, kasımda 705 bine indi. Yani bir ayda 63 bin kişi iş bulmuş. 

Kasım ayında 705 bin olan işsizlerin 298 bini erkek, 407 bini kadın. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7.6, kadınlarda ise yüzde 15.7 düzeyinde. 

Üniversite mezunlarında işgücüne katılma oranı doğal olarak çok yüksek. Söz konusu oran, erkeklerde yüzde 86, kadınlarda yüzde 72, üniversiteli toplamında ise yüzde 80 düzeyinde. Zaten üniversite mezunlarında böylesine yüksek işgücüne katılma oranı olmasa, toplamda ancak yüzde 51’i bulan oran çok daha aşağılarda oluşurdu. 

İşsizlik, en çok 30 yaşına kadar olan grubu etkiliyor. 30 yaşın altındaki üniversite mezunlarının erkeklerde yüzde 14.1’i, kadınlarda yüzde 24.4’ü, toplamda ise yüzde 19.1’i işsiz durumda. 

Üniversite mezunlarındaki işsizliğe ilişkin verilerin özeti böyle. 6.5 milyon işgücü var, çalışan sayısı 5.8 milyon, işsiz de 700 bin dolayında. 

Ama çoğu veriyi olduğu gibi, işsizlikle ilgili olanları da hassas kuyumcu terazisiyle ölçme şansına sahip değiliz. Hele hele detay ölçümlere yöneldikçe sağlıklı veriye ulaşmak daha da zorlaşıyor. 

Öğretmenler en tipik örnek 

Bu köşede 28 Ocak’ta üniversite mezunlarının bölümlere göre istihdam ve işsizlik durumlarını gösteren verilere yer verdik. Söz konusu veriler 2014 yılı ortalamasını gösteriyordu ve üniversite mezunu işsiz sayısı bu verilere göre 606 bin düzeyinde bulunuyordu. Geçen yılın kasım ayı için 705 bin olarak hesaplanan işsiz üniversiteli sayısının, 2014 ortalamasında 606 bin düzeyinde bulunması normal. Çünkü arada bir yılı aşan bir zaman farkı söz konusu. 

Ama bazı bölümlerdeki işsiz sayısı verileri çok dikkat çekici. 2014 ortalamasına göre işsiz öğretmen sayısı 58 bin görünüyordu. Oysa bu ay içinde ataması yapılan 30 bin öğretmen için 121 bin başvuru oldu. Tamam, 58 bin 2014 ortalamasındaki sayıyı gösteriyor, arada bir buçuk yılı aşan bir zaman farkı var; ama bu kadar sürede işsiz öğretmen sayısı 58 binden 121 bine çıkar mı? 121 bin kesin bir sayı olduğuna göre, 58 bin üstünde biraz düşünmek gerekiyor. Kaldı ki şubat atamasında başvuran 121 bin kişinin de iş arayan tüm öğretmenleri göstermediği, gerçek sayının 400 bin dolayında olduğu, başvuran sayısının 121 binde kalmasının taban puan uygulamasından kaynaklandığı dile getiriliyor. 

Şu durumda, atama bekleyen öğretmen sayısının 400 bin dolayında olduğu kabul edilirse, üniversite mezunlarındaki işsiz sayısının milyonu aşması gerekiyor. Yani kasım için 705 bin olarak açıklanan sayının hiçbir önemi kalmıyor. 

Dolayısıyla toplam işsizliğe ilişkin veriler de, üniversiteli işsizliğiyle ilgili olanlar da ve bu kapsamda öğretmenlerdeki sayı da daha çok su kaldırır. Gerçek düzeyi belirlemek hiçbir zaman mümkün olmayacaktır tabii ki ama gerçeğe yaklaşmak da pek kolay olacağa benzememektedir. 

2015 verileri bir ay sonra

2014 ortalamasındaki üniversiteli işsiz sayısı, özellikle de öğretmenlerdeki işsiz sayısı ile içinde bulunduğumuz dönemin rakamları arasında büyük fark olduğunu vurguladık. Neyse ki 2015 ortalamasına ilişkin rakamlar bir ay sonra açıklanacak ve zaman farkı daralacak. 

Bu arada, TÜİK’in bir ay sonra açıklayacağı rakamlar ile kamuoyunda dolaşan rakamlar arasında yine de belirgin bir fark olacak. En azından bu ay içinde gerçekleştirilen 30 bin atama, 2015 ortalamasına ilişkin veriler içinde yer almayacak.

Sorunun temeline inen yok 

Üniversitelerde mezunlarına iş bulma olanağı çok ama çok kısıtlı olan onlarca bölüm açıyoruz. Her yıl işsizler ordusuna binlerce iktisat, işletme, iletişim, mühendislik mezunu katılıyor. Bazı alanlarda iş olanaklarının artması şöyle dursun, yıldan yıla daraldığını da biliyoruz üstelik. 

Üniversiteler arasındaki eğitim kalitesi makası her geçen yıl açılıyor. Bu da mezunların iş bulma olanaklarına yansıyor kuşkusuz. Bazı üniversiteleri bitirenlerin diğerleri karşısında neredeyse hiç şansı yok. Bu yüzden üniversite mezunu olmakla birlikte sıradan ve eğitimini gördükleri alanların dışında çalışanların sayısı giderek artıyor. 

Bir tarafta vasıfsız üniversite mezunları, diğer tarafta vasıfl ı ara eleman bulamayan Türk sanayisi... Dengeyi bir türlü kuramıyor, sorunun temeline inmeye bir türlü niyetlenmiyoruz.

3423423423423-001.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar