Üniversite mezunlarının üçte biri yaşı 30'a gelinceye kadar iş bula

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 10'lara demir attı. Dönemsel olarak biraz aşağı iniyor bu oran, biraz yukarı çıkıyor. Ama temel oran bu, yüzde 10 dolayı. TÜİK tarafından dün açıklanan ağustos ayı oranı da yüzde 10.1 düzeyinde. Geçen yılın ağustosundaki oran da aynıydı.

İki türlü değerlendirme yapılabilir elbette. İşsizlik oranının geçen yıla göre artmamış olması olumlu bir gelişme olarak görülebileceği gibi, işsizliği azaltamamış olmamız da diğer yandan kötüye gidiş biçiminde yorumlanabilir. Sonuçta nereden baktığınıza bağlı. 

Ama ekonomide asıl olan işsizliği azaltmak ve refahı artırmak olduğuna göre, oranın yüzde 10'larda adeta sabit kalması herhalde pek de iyiye yorumlanacak bir gelişme değildir.

İşsizlik sorununu büyük ölçüde eğitim sistemimizin yanlış kurgulanmış olmasında aramak durumundayız da, nedense buna bir türlü sıra gelmiyor. Sanayici ara eleman ihtiyacı için adeta kıvranıyor, ama bizde gereğinden fazla vasıfsız eleman var. Vasıfsız eleman diyorsak, bunların eğitim düzeyinin düşüklüğünü kastetmiyoruz. Tam tersine, üniversite eğitimi almış kişilerden söz ediyoruz.

771 bin üniversiteli işsiz 

TÜİK'in ağustos ayı verilerine göre, üniversiteli işgücü 6.4 milyon düzeyinde. Bunların 5.6 milyonu istihdam ediliyor, 771 bini ise iş arıyor.

İşsiz üniversitelilerin 309 bini erkek, 462 bini kadın. İşsizlik oranı ise erkeklerde yüzde 8, kadınlarda yüzde 18.4 düzeyinde.

Bu rakamlar ve oranlar, tüm yaş gruplarını kapsıyor. Ama işsizlik sorunu en çok üniversiteyi yeni bitirmiş ve yaşı henüz 30'u bulmamış genç insanları ilgilendiriyor. 

Üniversite mezunlarında toplam işsiz sayısının 771 bin olduğunu belirttik. Yaşı 30'a kadar olanlarda işsiz sayısı tam 568 bin. 15-29 yaş grubunda erkeklerde 192 bin, kadınlarda 376 bin işsiz var. 

Bu yaş grubundaki işsizlik oranı da erkeklerde yüzde 15.8, kadınlarda yüzde 39.7, toplamda ise yüzde 33.1 düzeyinde bulunuyor.

Sorun belli de, çözüme yönelen yok

Teknik elemanlar adeta havada kapışılıyor. Hatta vasıfsız işçiler bile kimi işkollarında ve şehirlerde hemen iş bulabilecek konumda. Geçenlerde Anadolu'dan küçük bir sanayicinin dediği gibi, imdada adeta Suriyeliler yetişmiş. Vasıfsız işçi bulamadığından yakınıyor bu sanayici. 

Ama öbür yanda da üniversite mezunu binlerce kişi iş arıyor. Ne yazık ki, üniversitelilerin çoğunun iş bulma şansı da pek kolay görünmüyor. 

Üniversite üstüne üniversite açıyor, öyle bölümlerden öyle çok mezun veriyoruz ki... Bu mezunların çoğu için iş alanı neredeyse hiç yok. Ama olsun, dostlar alışverişte görsün, üniversitemiz de çok, üniversite mezunumuz da...

Vasıflı eleman yetiştirmemiz gerektiği konusunda herkes görüş birliği içinde. Ama aynı görüşü paylaşıyor olmak yetmiyor, sorunu aşma yönünde kayda değer adımları bir türlü atamıyoruz. 

Kaldı ki, bizde işsizlik yüzde 10'larda salınıyor gibi görünüyorsa da, şunu da biliyoruz, işgücüne katılma oranımız çok çok düşük. Çalışmak isteyenimiz bir artsa, işsizlik oranımızın nerelere varacağını tahmin etmek hiç zor değil.

Ayrıca, yatırım yapmadan, yeni üretim tesisleri oluşturmadan, yalnızca hizmetler sektörüyle bir yere kadar gidebileceğimizi de gördük. İnşaatla bu iş yürümüyor; ne yol yaparak, ne konut yaparak. İnşaat bitti mi, iş bitiyor. Bize, sürekli istihdam sağlayacak, sürekli katma değer yaratacak imalat sanayi yatırımları gerekiyor.  

21111-g.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar