Uncuları ihracatta dünya birincisi yapan sır...

Hakan GÜLDAĞ
Hakan GÜLDAĞ [email protected]

Artık herhalde iyice aşina oldunuz… Geçtiğimiz haftalarda, Şeker Tanıtım Grubu’nun davetiyle katıldığımız New York’taki Summer Fancy Food Show’a katılan ihracatçılarımızın hikayelerini anlatmaya devam ediyoruz… 

Hemen söyleyeyim, daha da anlatmaya devam edeceğiz. Herh angi bir konudaki başarı öyküsünün esinlendirici değeri yüksektir ama zannediyorum ihracatçıların başarı öykülerinin değeri, Türkiye ekonomisinde oynadıkları rol bakımından daha da yüksek. Ben yazarken heyecan duyuyorum, umarım sizin için de faydalı oluyordur… 

★ ★ ★ 

Her neyse… Summer Fancy Food Show’da dolaşırken, baktık ki Türkiye pavyonunun girişine yakın bir birikme var… Yaklaşınca, kalabalığın nedeninin, bizim televizyondaki yetenek programlarına da zaman zaman misafir olan kumla resim yapma faaliyeti olduğunu anladık. Aslında, faaliyetten çok sanat demek lazım… Gerçekten şaheserler yaratılıyor… New York’ta da sanatçı Veysel Çelikdemir izleyenleri büyüleyen resimler yaptı kumla. Buğdayın hikayesini anlattı… Öğrendik ki, Veysel Bey resim öğretmeniymiş. Un ve Unlu Mamuller Tanıtım Grubu ile böyle fuar fuar gezip, tanıtımına katkıda bulunuyormuş… 

★ ★ ★ 

Standtan içeriye girince bizi Başkan Turgay Ünlü karşıladı… Hemen sohbete başladık. Türk uncular dünyada en önemli oyuncular arasında. Aslına bakarsanız, dünya un pazarında yüzde 17 payla lider konumdalar. 2005 yılından bu yana da un ihracatında dünya birincisi… 2002 yılındaki 220 bin tondan bu yıl 2 milyon 280 bin tona çıktılar. İhracat gelirleri 1 milyar doları aştı. Sorduk: 

Son dönemde, hedefl ediğiniz yeni pazar var mı? 

“Olmaz mı” dedi Turgay Ünlü, “Son iki-üç yıldır özellikle Brezilya pazarı için çalışıyoruz. Brezilya çok önemli bir pazar. 200 milyonun üzerinde nüfusu var. Kişi başına geliri bizim üzerimizde. Çok cazip ama bir o kadar da zor bir pazar. Dünyanın önemli buğday üreticilerinden ve bizim rakibimiz olan Arjantin’in komşusu… Yine de pazara girdik ve Brezilya’ya ilk un ihracatımızı 2 yıl önce yaptık. 6 bin ton seviyesine ulaştık…” 

★ ★ ★ 

Bizde makarna durum buğdayından üretilen irmikten yapılıyor… 

Brezilya ise makarnayı ekmeklik buğdaydan üretiyor… 

Bu fırsatı değerlendirmek isteyen uncular, Ekonomi Bakanlığı’nın da desteğiyle Brezilya’dan Türkiye’ye potansiyel un alıcılarını birkaç kez davet etmişler… 

Birkaç kez dediysem 10’dan fazla heyet gelmiş… Eşleriyle birlikte… 

Brezilyalı alıcılar “VIP tur” şeklinde ağırlanmış Türkiye’de… 

Masrafların yüzde 75’ini de Ekonomi Bakanlığı karşılamış… 

★ ★ ★ 

‘Ne kadar harcandı’ diye merak ettik… 

“Ziyaretlere yapılan harcama toplamda 400 bin dolara yaklaştı” dedi. 
Peki ya, Brezilya’ya un ihracatı ne kadara ulaştı? 

“Şimdilik 1 milyon dolar…” Nuh’un Ankara Makarnası yöneticisi ve OAİB Başkan Yardımcısı Nihat Uysallı söze girdi: 

“Brezilyalı makarna üreticisine un satmak sadece bir ihracat değil. Türkiye için bir başarı, bir prestijdir.” 

Turgay Ünlü sözü tekrar devraldı: 

“Ayrıca, prestijin ötesinde, Brezilya’da hedefimiz yılda en az 50 bin tona ulaşmak. 100 bin ton da mümkün. Bunun için 2 ayrı halkla ilişkiler şirketi ile çalışıyoruz. Brezilya’da bürokrasi inanılmaz. Ama yine de hedefimize ulaşacağız.” 

Ve şöyle devam etti: 

“Türkiye’de 30 milyon ton buğday kırma kapasitesi var. Bu, Avrupa’da hiç un üretilmese bile Türkiye dahil bütün Avrupa’nın un ihtiyacını karşılayacak büyüklükte. Türkiye’nin un ihracatını çeşitlendirmesi lazım. 9 ülke ve bölgeyi hedef belirledik. Brezilya’nın yanı sıra Arjantin’e de un satacağız. Şili, Kolombiya, Peru, Ekvator, Panama…” 
★ ★ ★ 

Turgay Ünlü, Latin Amerika ülkelerini tek tek hedef pazar olarak sayarken, bir de bunlara Güney Kore’yi, Çin’i ekleyince, doğrusu bizi bir düşünce aldı… 

“Un sıradan bir ürün, bu kadar uzaklara gerçekten satabilecek miyiz, sürdürülebilir mi?” diye kafamın içinde sorgulamaya başlamıştım ki, Un ve Unlu Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı zihnimizi okumuş gibi devam etti: 

“Neden sormuyorsunuz; un bir commodity ürün, bir hammadde. Fiyatı belli… Nasıl taa oralara satacaksınız? Siz deli misiniz? Bunun navlunu kaç para? diye…” 

‘Sorduk farz edin. Nedir bu işin sırrı’ dedik, anlattı: 

“İşin sırrı bu ülkelerden bize gelen ürünler. Mesela bazılarından muz geliyor. Geleni geriye boş göndermiyoruz. Önce Çin’le başladık. 5 dolarla başladık sonra 20-30 dolara çıktık tonunda. Sri Lanka’ya da aynı metotla sattık. Gelen boş döneceğine, hazır mal verdik. Tabii sonra Uzakdoğu 45 dolarlara kadar çıktı. Şimdi de Latin Amerika’ya uyguluyoruz. Afrika sırada... Bizim tanıtım grubu geliştirdi bu aklı…” 

★ ★ ★

Turgay Ünlü, hem Un ve Unlu Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı aynı zamanda da, Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (OAİB) Başkanı…
 
Esinleneceğiniz hikayeleri çok… 

Bugün Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı, dönemin İhracat Genel Müdürü İbrahim Şenel’in bir telefonu sonrasında Göbeklitepe hayranı Filipinler Sanayi Bakanı ile kurulan temas ve Türk ununa karşı bu ülkede yürütülen karalama kampanyası ile ilgili bir hikayesi var ki, ibretlik… İzninizle onu da başka bir yazıda sizinle paylaşayım…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar