Umut fakirin katığı

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Gel de enseyi karartma. Gelişmiş ekonomiler büyüyememe sorunuyla kıvranırken, piyasalar rekor üstüne rekor kırıyor. ABD borçlanma araçlarına olan talep dev boyutlarda. ABD tahvilleri, 2008 küresel krizinden bu yana güvenli liman olgusunun içini bir doldurup bir boşaltan altının en önemli rakibi. Bölgeler arası ayrım artık ortadan kalktı. İletişim çağı gelişmiş, gelişmekte olan ve geri kalmış ülkeler özelinde kişi başı geliri öne çıkarttı. Çağdaşlaşma ölçütünün altını bir kez daha çizdi. Stephen Broadberry ve John Joseph Wallis, Nisan 2017 tarihli çalışmalarında kişi başı gelirlere göre dünya ekonomisini 5 gruba ayırıyorlar.

Buna göre elde edilenler, bizim gibi kriz tecrübesi yüklü ekonomiler için şaşırtıcı değil. Ekonomilerin yıl olarak büyüme ve daralma sıklıkları, kişi başı gelirleri düştükçe birbirinin tamamen zıddı hareket etmektedir. İlk grafikte yer alan daralma yılları, kişi başı gelirler 20 bin dolardan 2 bin dolara doğru düştükçe ekonomilerin daha sık daralma evresine girdiklerini ifade etmektedir. Yani ülkeler fakirleştikçe, sorunlar katlanarak artmaktadır. Bunu en iyi şu örnek betimleyebilir. İstanbul’un kadim iki semtidir, Ortaköy ve Taksim. İki semt arasında Ortaköy-Taksim tramvayları çalışır. Bu tramvaylar tepelerindeki antenlerle izledikleri elektrikli bir ray üzerinde ilerlerler. Bu tramvayların antenleri ile tepelerindeki yol arasındaki bağlantı sık sık kopar, şoförün anteni raya yerleştirmesinin ardından yola devam edilirdi. Ulaşımı sık sık kesintiye uğratan bir teknik yetersizlik yaşanırdı. Bu kesintili ulaşım, kişi başı düşük gelir ve sık sık daralan ekonomiler olgusunun birebir aynısıdır. Gelişmiş ekonomilerin daralma evresi tecrübesi daha çok daha azdır.

En önemlisi de kişi başı geliri 5 bin ile 10 bin dolar arasında kalan gelişmekte olan ülkelerin yaşadıklarıdır. Hatırlasanız; Türkiye’nin 2023 hedeflerinin ana hedefi, kişi başı geliri sürdürülebilir bir periyod için 10 bin doların üstünde tutmaktı. Son 3 yılda küresel ekonominin girdiği yeni evre, jeopolitik gerginliklerimiz ve makroekonomik dinamiklerimizle birleşti ve TL zayıflattı. Kişi başı gelirimiz 10 bin doların altına doğru sarktı. 5 bin ile 10 dolar arasına sıkışıp kaldık. İkinci grafikte yer alan, en yüksek daralmalar ve en hızlı büyümeler 5 bin ile 10 bin dolar arası gelir grubu ülkelerinindir. Bu gruptaki ülkeler oynaklıkta küresel zirveyi yaşarlar.

Tüm bu bulguları bir yana Türkiye ekonomisinin yaşadıklarını bir yana koyarak düşünelim: Ekonomimizde 1950-2008 dönemi ve 2008-2017 dönemi ucu ucuna eklendiğinde; yapısal değişimlerimizi, teknolojik başkalaşımlarımızı, demografik devinimlerimizi, jeopolitik gerginliklerimizi özetleyen “hop oturup, hop kalkmak” sonucuna ulaşıyoruz. Bu bizim son 67 yılımızın eko-politiğidir. Şimdilerde metrolarımız, otobanlarımız, tünellerimiz; vitrini güzelleştirmişse de, ekonomik sınıfımız halen yıllar öncesinin elektrikle çalışan tramvaylı ulaşım dönemindedir. Neyse, biz yine de enseyi karartmayalım. Nede olsa umut fakirin katığı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar