Uluslararası Yatırım Pozisyonu (döviz açığı) 379 milyar dolara ulaştı
TCMB 2016 yılının ilk yarısına ait Uluslararası Yatırım Pozisyonumuzu gösteren bilgileri yayınladı.
•Döviz varlıklarımızın toplamı 233.9 milyar dolar
•Döviz yükümlülüklerimizin toplamı 612.9 milyar dolar.
•Döviz açığımız 379 milyar dolar. (Milli gelirimizin yarısını biraz aşan bir döviz açığımız var.)
Döviz varlığımızın önemli bölümü altın ve döviz rezervimiz. Yurtdışında Türklere ait yatırımlar. Yurtdışındaki bankalarda Türklere ait dövizler.
Döviz yükümlüğümüzün büyük kısmı yurtdışından kullandığımız krediler. Yabancıların hisse senedi ve Devlet İç Borçlanma Senetleri’ne bağladıkları paralar ve yabancıların Türkiye’deki yatırımları.
Döviz yükümlülüklerimiz varlıklarımızdan hızlı artıyor. 2016 yılının ilk yarısında varlık artışımız 14.7 milyar dolarken, yükümlülük artışımız 26.2 milyar dolar.
Son on yılda döviz açığımız174 milyar dolardan 379 milyar dolara yükseldi.
Döviz açığımızda ağırlığı taşıyan döviz kredileri toplamı on yılda 99 milyar dolardan 224 milyar dolara çıktı.
Kamu kesimi artık döviz kredisi kullanmaz oldu. Döviz kredisini bankalar ve özel sektör kuruluşları kullanıyor.
2016 yılı ilk yarısı gelişmelerine göre toplam döviz borcumuzun yüzde 47.8’i özel sektörün, yüzde 208’i bankaların sadece yüzde 11.4’ü kamunun döviz borcu.
Bankaların 91.8 milyar dolar, özel sektörün 107.6 milyar dolar döviz borcu var. Özel sektör 2016 yılının ilk yarısında döviz borcunu 9 milyar dolar arttırdı.
Döviz borcunun yüzde 90’ına yakınını bankalar ve özel sektör taşıdığı için, (1) Döviz fiyatında beklenmeyen artışlar, (2) Döviz kredilerinin yenilenememe riski en fazla özel sektörü ve bankaları ilgilendiriyor.
Türkiye’nin döviz yükümlülüklerinin durumu her zaman için önemlidir.
Ama 2016 yılının bir başka özelliği var. (1) Küresel piyasalarda fon akımları bizim gibi ülkelerin aleyhine gelişiyor. (2) İhracat ve turizm gelirlerimizde gerileme var. (3) Döviz fiyatları bu yıl beklenmeyen ölçüde arttı. (4) Ekonomide yavaşlama var. (5) Kötü ve çok riskli bir 15 Temmuz macerası yaşadık. Bu kötülüğe neden olan kadroların, şirketlerin tasfiyesi devan ediyor. (6) Terör belasından kurtulamadık. (7) Dış politik ilişkilerimizdeki gerginlik nedeniyle Bat dünyası ile ilişkiler gevşedi. (8) Not dereceleme kuruluşları not indirmek için pusuda bekliyor.
Bu olumsuz gelişmeler; (1) Mevcut yükümlülüklerin çevrilmesini, (2) Yeni kredi kullanımını güçleştirecek.
Bütün bunları dikkate alarak ekonomi politikalarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor. Önemli olan öncelikle üretimin aksamaması. Üretimin yavaşlamaması.