Uluslararası Para Fonu ve Sütun II
Uluslararası Para Fonu (IMF) kısa bir süre önce, düşük vergili veya sıfır vergili ülkelerin İkinci Sütun Asgari Vergi - GloBE kuralları bakımından potansiyel politika yönelimlerini ele alan bir Çalışma Raporu yayınladı*.
Raporun hareket noktası
Kapsayıcı Çerçeve taahhüdü kapsamında, asgari efektif kurumlar vergisi oranının yaygın şekilde benimsenmesi, vergi rekabetinin kurallarını değiştirmekte ve bunu sıfır vergili veya düşük vergili ülkeler için önemli sonuçlarla bir dereceye kadar sınırlandırmaktadır. Asgari kurumlar vergisi oranının, düşük vergili bölgeler de dahil olmak üzere tüm ülkelerin lehine sonuç sağlayıp sağlamayacağı konusunda sorular mevcut. Rapor, Sütun II’nin sonuçlarını (ve buna olası tepkileri) sıfır veya düşük vergili egemenlikler açısından tartışmaktadır.
GloBE olarak bilinen İkinci Sütun kapsamındaki asgari vergiye ilişkin kurallar dizisi, çok uluslu şirketin sahiplik zincirindeki hangi ülkenin ilave vergiyi toplayabileceğini belirliyor. Bazı görüşler, kaynak ülkeye (burada düşük vergili yetki alanı) herhangi bir asgari vergi toplama hakkı vermesi nedeniyle Yurt İçi Ek Vergi kuralını (QDMTT) benimsemenin bu yetki alanlarının ‘en iyi’ stratejik tepkisi olduğu nu savunmaktadır. Ancak meselenin bu kadar kolay olmayacağı da karşı yaklaşım olarak savunulmaktadır. Bununla birlikte bu durumun düşük vergili egemenlikler için faydalı olabilecek daha geniş bir vergi reformunu destekleme fırsatı bulunmaktadır. Rapor, böyle bir reformun nasıl olabileceğini tartışmaktadır.
Verginin alınması
Sütun II’ye göre, %15 oranındaki efektif kurumlar vergisi, yıllık hasılatı 750 milyon euronun üzerindeki çok uluslu şirketlere uygulanacaktır. Bu noktada, asgari vergiyi kimin, nasıl alacağı sorusu ortaya çıkmaktadır. Üç GloBE kuralı bu soruyu ele alıyor: İlave vergi, Yurtiçi Ek Vergi’yi (QDMTT) benimsemesi durumunda kaynak ülke tarafından toplanacak. Aksi takdirde, genel merkezin bulunduğu ülke, ilave vergiyi bir Gelire Dahil Etme Kuralı (IIR) aracılığıyla toplayacaktır. Her iki kural da uygulanmazsa veya ilave vergiyi tam olarak kapsamazsa, çokuluslu şirketlerin iştirak zincirindeki diğer ülkeler, ilave vergiyi, Düşük Vergilendirilen Ödeme Kuralı (UTPR) aracılığıyla toplayabilir.
Temel görüş
Raporun temel mesajlarından biri, yurt içi ek verginin (QDMTT) benimsenmesinin bu ülkeler bakımından varsayılan en iyi stratejik yaklaşım olmadığı ve bu tür bir benimsemenin daha geniş biçimde ele alınması gerektiğine yönelik vurgudur. Daha açık bir ifadeyle, çalışma raporu, yurt içi ek verginin bu ülkeler bakımından tek potansiyel tepki olmadığını ve ideal olarak bu pozisyonda olan bir ülke için kuralın tamamlayıcı bir nitelik taşıması gerektiğini savunmaktadır.
Türkiye pozisyonu
Türkiye pozisyonu bakımından, kapsamlı değerlendirme bu yazının sınırlarını aşmakta ancak IMF çalışma raporunda varılan sonuçlara katılmak gerektiği görüşündeyim. Gelir İdaresi, uzun zamandır yapmış olduğu yoğun çalışmayı yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacaktır. Paylaşım sonrası, ilgili teknik ve akademik çevrelerde daha geniş tartışma yapma imkanı olacaktır.
-https://www.imf.org/en/Publications/WP/Issues/2024/03/22/Deciphering-the-GloBE-in-a-Low-Tax-Jurisdiction-546343