Uluslararası bir toplantı düzenleme toplantısında gündem

Yıllardır düzenlenmekte olan, bu yılki de yıl sonunda yapılacak olan gelenekselleşen uluslararası bir toplantının gündeminin ne olması gerektiği konusunda dün katıldığım toplantıda öneriler ağırlıklı olarak barışı, sağlıklı yaşamı ve üretimi sürekli kılmak için “hoşgörü” esaslı oldu.

Bundan önceki yıllarda daha ziyade enerji, yeni normal, bölgesel imkanların yarattığı sonuçların tartışılması tema olarak ağırlık taşırdı. Bu kez hemen her konuşan katılımcının önerisinde hoşgörünün, barış ve üretimin sürekliliği için vazgeçilmezliğine değinildi.

Toplantıya katılanların yapısından söz edersem anlattıklarım daha anlamlanacaktır. Toplantıya iş adamları, bilim adamları, emekli büyükelçiler, eski ve yeni cumhurbaşkanı danışmanları ve Ortadoğulu temsilciler katılıyor. Bu toplantılara başlangıcında ve sonrasında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, destek veriyordu. Onun özellikle Ortadoğu coğrafyasına hakim danışmanları toplantılara katılarak, kurgulanmasına yardım ederler ve katılımcı çağrılarında da  çaba sarf ederlerdi. Onlar yine aramızdaydı. Bu toplantıda onlara ek olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski bakan bir danışmanı da yer aldı.

Hoşgörü konusu ele alınırken, bizim kültürümüzün üç önemli isminin yer aldığı bir oturumun uygun olabileceğinden söz edilerek, Ahmet Yesevi, Mevlana ve Yunus’da hoşgörü kültürünün işleneceği bir oturum önerisi ilgi gördü. Dünyada kaos yaratan unsurların üstesinden nasıl gelineceğine dönük bir oturumun toplantı gündeminde yer alması istendi. 

Yeni normalden söz edilirken, Endüstiri 4-0, inovasyon ve digitalleşme gibi kavramlar üzerinde duruldu, bu konularda oturumlar olabileceği belirtildi. Enerji sorunu, petrolün geleceği ve iklim değişiminde su sorunun da ele alınabileceği belirtildi. Birçok güncel konu daha ele alınıp, onlarla ilgili oturumlar yapılıp yapılamayacağı da ele alındı.

Bu tür toplantıların sürdürülmesi ve gelenekselleşmesi, dünyada, bölgemizde ve üllkemizde yaşanan sorunların, üretim ve sürdürülebilir kalkınma için imkanların entellektüel boyutta tartışılmasını sağlıyor. Hem bizim insanlarımız bu toplantılarda görüşlerini sunuyorlar hem de yabancı katılımcılar dış gözle bize düşüncelerini aktarıyorlar. 

Bu toplantılardan bir bölümü sözünü ettiğim toplantı gibi genel nitelikli oluyor. Bir bölümü ise özel bir alanda bir sektörün sorunları ve geleceğinin ele alındığı nitelik taşıyor. Bunlar sorunların derinlemesine ele alınmasını sağlayarak katılımcıların bilgilenmede derinliklerini artırıyor. Siyasi ve ekonomik karar alıcılar için fayda sağlıyor.