Ulusal ve uluslararası piyasalar
YEŞİM SARIŞEN / YAPI KREDİ YATIRIM
Geçtiğimiz hafta, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın gecelik oranlarda ve haftalık repoda yaptığı, piyasa beklentilerinin de üzerinde gerçekleşen sert faiz artırımları ardından, başta Türk Lirası olmak üzere gelişmekte olan ülke döviz kurlarında kısa vadede bir rahatlama görmüştük. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kararıyla birlikte Hindistan ve Güney Afrika merkez bankalarının sürpriz faiz artırımları da ön plandaydı. Ancak faiz artırımlarına rağmen, gelişmekte olan ülke piyasalarındaki rahatlamanın kısa süreli kaldığını ve özellikle Güney Afrika Randı ve Ruble’deki satış baskısının da etkisiyle, gelişmekte olan ülke piyasalarının tekrar satış baskısı altına girdiğini gördük.
Diğer taraftan Amerikan Merkez Bankası FED toplantısında piyasa beklentilerine paralel şekilde 10 milyar dolar kesintiye devam etme kararı aldı. Karar beklentiler dahilinde olmasına rağmen, küresel boyut alan düzeltme dalgası ABD borsalarında da etkili oldu. Bir süredir büyümeye duyarlı döngüsel sektörlerdeki görece zayıf performans ardından, finansallar, sınai ve teknoloji hisseleri gibi diğer ofansif sektörlerin de satış baskısı altında kalması ile birlikte 50 günlük ortalamasının altına inen S&P 500 endeksi geçtiğimiz haftayı %0.43 ekside tamamladı. Benzer şekilde gelişmekte olan piyasalar da döviz kurlarındaki volatilite öncülüğünde satış baskısı altında kaldı.
Aralık ayı başlarından itibaren ifade ettiğimiz gibi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki riskli varlıklara yönelik daha temkinli bir duruşun uygun olabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Gelişmekte olan ülke döviz kurlarını izlemeye devam ediyoruz.
Bu doğrultuda piyasaların odak noktası ABD’de Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisi ve Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası ECB toplantısı olacak. Geçtiğimiz hafta beklenenin altında kalan HICP enflasyon verisi ardından ECB’den gelecek mesajların önemi daha da arttı.