Ulusal değer; zeytin ve zeytinyağı

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Zeytinde hasat başladı. Ayvalık Ticaret Odası ve Ayvalık Belediyesi’nin 13 yıldan beri ortaklaşa düzenlediği “Ayvalık Zeytin Hasat Günleri” yarın başlıyor. Her yıl farklı bir tema ile düzenlenen Hasat Günleri’nin bu yıl ki ana teması “Ulusal Değer: Zeytinyağı, Hedef:- Bütün Dünya” olarak belirlendi.

Geçen yıla göre üretimde önemli oranda artış beklendiği dikkate alındığında, belirlenen temanın çok yerinde olduğunu ve artan üretimin tanıtılarak dünyaya pazarlanması gerektiği açıkça görülüyor.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin koordinatörlüğünde sektör temsilcilerinin katılımı ile 2017-2018 zeytin ve zeytinyağı rekolte tahmini yapıldı. Sonuçlar belli. Ancak, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba rekolteyi kendisi açıklamak istediği için bugüne kadar rekolte açıklanmadı. Bu satırların yazıldığı 1 Kasım saat 15.00’e kadar da henüz açıklanmamıştı.

Üretimle ilgili farklı tahminler var. Türkiye İstatistik Kurumu’nun Bitkisel Üretim 2017 Yılı 2. tahminine göre, geçen yıl 1 milyon 730 bin ton olan zeytin üretiminin bu yıl 2 milyon 100 bin ton olması bekleniyor.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin zeytinyağı üretim tahmini ise 286 bin ton. Geçen yıl 177 bin ton olarak tahmin edilmişti.

Zeytinden çok tahminler zeytinyağı üzerinde yoğunlaşıyor. Rekolteyi 250 bin ton olarak tahmin eden de var, 300 bin tona yaklaşacağını söyleyen de. Ama tüm tahminler üretimin 250 bin tonun üzerinde olacağı yönünde.

Yapılan tahminlerin hepsinde üretimde bir artış olduğunu gösteriyor. Bu dönemde yağmur yağması durumunda zeytin ve zeytinyağı kalitesine çok olumlu etkisi olacağı ifade ediliyor. Yapılan bir başka değerlendirme ise rekoltenin yüksek olmasının iç piyasaya ve ihracata yansımasının farklı olacağı yönünde. İhracatta artış olması durumunda fiyatta ciddi bir düşüş olmayacağı, aksi halde fiyat düşüşü beklenebilir.

İhracatta rekor artış

Ege İhracatçı Birlikleri’nin verilerine göre, 1 Kasım 2016-30 Eylül 2017 tarihleri arasında toplam 41 bin 518 bin ton zeytinyağı ihracatı gerçekleştirildi. Bu ihracat karşılığında 161 milyon 513 bin dolar döviz girdisi sağlandı. Önceki sezonda 2015- 2016 döneminde 11 bin 166 ton zeytinyağı ihracatı karşılığı 49 milyon 559 bin dolar döviz elde edilmişti. Miktar bazında yüzde 372 oranında bir artış elde edilirken, döviz geliri açısından yüzde 326’lık bir artış sağlandı. Tamamlanmakta olan 2016- 2017 sezonunda zeytinyağı ihraç fiyatı 2015-2016 sezonuna göre daha düşük oldu.

İki sezon arasındaki en önemli farklardan birisi 2016- 2017 sezonunda dökme zeytinyağı ihracatının yüksek olması.

2015-2016 sezonunda yapılan toplam 11 bin 166 tonluk zeytinyağı ihracatının 2 bin 589 tonu dökme olarak gerçekleştirilirken, yaklaşık 1000 tonu varilli,7 bin 578 tonu ise kutulu olarak ihraç edildi. Bu sezon ise eylül sonu itibariyle yapılan 41 bin 518 ton zeytinyağı ihracatının 28 bin tonu dökme, 2 bin 657 tonu varilli ve 10 bin 830 tonu ise kutulu olarak ihraç edildi.

Toplam ihracatın yüzde 68’i dökme, yüzde 6’sı varilli yüzde 26’sı ambalajlı olarak yapıldı. Geçen yıla göre ambalajlı ihracat miktarında düşüş yok, artış var. Fakat, dökme yağ ihracatında çok büyük artış olması dikkat çekiyor.

Üretimde artış trendi sürer mi?

Son 15 yılda zeytin ağacı sayısını yüzde 100 artıran Türkiye’nin sahip olduğu yaklaşık 180 milyon zeytin ağacı varlığı dikkate alındığında iklim koşullarının olumlu seyretmesi durumunda önümüzdeki yıllarda zeytin ve zeytinyağı üretiminin artması bekleniyor. Üretimin bir yıl yüksek, bir yıl düşük olduğu dönemin de büyük oranda geride kaldığı düşünülürse, önümüzdeki yıllarda istikrarlı bir üretimden söz edilebilir. Bu istikrar, fiyat, tüketim ve ihracata da olumlu yansıyacaktır.

Fakat, zeytincilik politikasında da istikrar sağlanması gerekiyor. İşçilik başta olmak üzere artan üretim maliyetleri dikkate alınarak zeytinyağında litre başına olan prim desteğinin 80 kuruştan en az 1 liraya çıkarılması gerekiyor. Ayrıca yıllardır dile getirilen ve hükümetlerin adeta duymazlıktan geldiği dana zeytine prim talebinin de mutlaka karşılanması gerekiyor. Doğru politikalarla hem üretimin hem iç tüketimin hem de ihracatta istikrarlı bir artış sağlanabilir.

Zeytinime dokunma!

Zeytincilerin hükümetten prim desteği, Katma Değer Vergisi’nin düşürülmesi gibi ekonomik taleplerin yanı sıra sektörün moralini bozan, geleceğini tehdit eden yasal düzenlemelerin de artık gündeme getirilmemesini talep ediyor. Zeytinciler, zeytinlik sahaların imara, sanayi ve madenciliğe açılmasına yönelik yasal düzenlemenin bir her yıl tekrar tekrar gündeme getirilmesini istemiyor. Zeytinciliğin değerinin anlaşılmasını bekliyor.

Özetle, zeytin ve zeytinyağı sektöründe üretimin, ihracatın artacağı bir sezon olacak. Ayrıntıları yarın ve cumartesi günü Ayvalık’ta düzenlenen 13.Zeytin Hasat Günleri’nde ele alacağız. Edindiğimiz bilgileri gelecek hafta paylaşırız. Bereketlii, sağlıklı bir sezon olmasını dileriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar