Ukrayna’nın oyuncak olan kaderi

Prof. Dr. Ragıp Kutay KARACA
Prof. Dr. Ragıp Kutay KARACA DIŞ POLİTİKANALİZ ragipkutay.karaca@dunya.com

Ukrayna-Rusya savaşı başladığında yapılan yorumların bir kısmına katılmamıştım. Bölgeyi anlamak için birçok bilimsel toplantı­ya katılmak, okumak, yazmak, bölge uzmanla­rıyla tartışmak gerekiyor. Bunlar eksik olunca yorumlarda gerçekçi olmuyor.

Yapılan değerlendirmeler karşısında nasıl bir yorum yapmışım hatırlamak istedim. “Bu savaş iki ay içerisinde biter ve bir orta yol bulunur.” Biz ne demişiz. “Rusya’yı müdaha­le için kışkırtanlar bu savaşı bitirtmezler. Bu­nun temel ülkesi de İngiltere olur.” Hatırlayın İstanbul görüşmelerini, savaşın ilk ayında ya­pılmış ve masadan taraflar anlaşarak kalkmış­lardı. İstanbul Zirvesinden sonuç alınacakken dönemin İngiltere Başbakanı Johnson’ın Kiev ziyaretinin hemen ardından Rusya, Ukrayna tarafının hazırlanan protokol metninin dışın­da taleplerde bulunduğu gerekçesiyle görüş­meden çekilmişti.

Bugün İngiliz politikasında belirgin bir de­ğişiklik yok. İngiliz Telegraph gazetesi, İngil­tere Başbakanı Keir Starmer'ın Ukrayna'ya yeni bir destek paketi açıklayacağını duyur­du. Paket, Ukrayna’ya askeri yardım, Rusya’ya yaptırımları içeriyor. Bir nevi Trump’a mey­dan okuma. Toplanan AB liderleri ise Ukray­na’ya bir Avrupa gücü yerleştirme fikrinde bu­luştu. Bu fikir Rusya tarafından kabul edile­mez bir durum…

“Rusya Luhansk, Donetsk, Maripol, Kı­rım hattını Odessa ile birleştirir ve bu hattı Moldova’ya uzatarak Transdinyester’i ele geçirir.” Biz ne demişiz. “Rusya daha da içeri­lere girip kendisine yeni bir Afganistan yarat­mak istemez. Bunun yanında Transdinyester Avrupa’ya saldırma niyeti anlama gelir ki Uk­rayna’ya destek daha çok artar ve Rusya’yı çık­maza sokar.”

Rusya Afganistan’dan büyük dersler çıkar­dı. Saldırı için belirlediği amaç dışında bir bü­yük harekâtı hedeflemeyeceği açıktı. Bunun tek yolu Ukrayna’yı NATO’ya kabul etmekti ki bunun olamayacağı savaş başlamadan Ba­tı tarafından ilan edilmişti. Rusya saldırmasa bu konuda bir girişim olur muydu? Buna cevap vermek zor. Keza Batının önünde bir Gürcis­tan örneği var. Ayrıca Rusya’nın konvansiyo­nel askeri gücü de tahmin edilenden farklıydı.

“Rusya ekonomik anlamda büyük yara alır, ayakta duramaz.” Biz ne demişiz. “Rus­ya özellikle Avrupa’ya karşı alandan çok satan konumunda. Avrupa’nın Rusya’ya olan enerji bağımlılığı %35 durumunda. Rusya’nın Avru­pa pazarını kaybetmesi bir sorun yaratabilir­di ancak enerjiye aç bir ülke olan Çin’in ucuz enerjiye “hayır” diyebileceğini düşünmekte saflık olurdu. Bunların yanında Çin, Rusya’nın zayıflamasından mutluluk duyarken bu zayıf­lığın yenilgiye dönüşmesine müsaade etmez.”

Böyle de oldu. Rusya sarsılsa da ayakta kal­mayı bildi. Bunu yaparken Çin, Kuzey Kore, İran ve BRİCS ile kendisine bir diplomasi ala­nı yarattı. Bu alanı iyi kullandı. Dahası Putin, Trump’ın seçimi kazanabileceği olasılığına karşı Trump’la ilişkisini hep sıcak tuttu. Ke­za Trump’ın krize karşı eleştirilerinin başında Biden ve ekibiyle Ukrayna yönetimi geliyordu.

Bugün yapılan yorumlarda Trump’ın barı­şı sağlama girişiminin içerisinde Ukrayna’nın doğal kaynaklarına el koyma planı ve buna olan itiraz göz ardı ediliyor.

Söylemlere baktığınızda Rusya’nın saldırısı neredeyse Ukrayna’nın “emperyalizmin uşa­ğı” olmasına bağlanıyor. Diğer bir ifadeyle da­ha önce Gürcistan’a saldırmış ve bu ülkeyi par­çalamış, sonrasında Kırım’ı işgal edip hukuk­suzca ülkesine katmış Rusya’nın bir suçu yok. Oysaki Ukrayna toprak bütünlüğüne ve ege­menliğine karşı bir saldırı altında, toprakları­nın yüzde 20’si işgal edilmiş ve bu durum ulus­lararası hukuka göre suç.

Bir diğer konu Zelenski’nin komedyen olu­şu. Sanki komedyenden devlet başkanı olmaz diye bir kural var. Sanatçılar empati kurmada başarılı ve gözlem yeteneği yüksek insanlardır. Dolayısıyla sanatçılar, adalet, eşitlik ve barış konularında fazlasıyla hassastır. Bu hassasiye­te rağmen Rus işgaline karşı elini taşın altına koymuş ve vazgeçmemiş bir Zelenski var. Bu­gün ise Trump’a karşı diplomasiyle sonuç al­maya çalışan bir devlet başkanı karşımızda.

Barış planının Rusya’nın isteklerini daha fazla yansıtacağı beklentisi Karadeniz bölge­sinde olası bir Rus hâkimiyetini ortaya çıka­rabilir ki bu durum bizim çıkarlarımıza aykırı. Gelecekte Ukrayna benzeri bir durumun Türk dünyasına yansımasının olmayacağını da kim­se garanti edemez.

Bu arada kuzeyimizdeki Rus varlığı, Suri­ye ve Libya vasıtasıyla güneyde de karşımız­da. Bugün Putin-Erdoğan ilişkisinin yarattığı karşılıklı güven ortamın etkisiyle sorunla kar­şılaşmayacağımızı düşünenler gerçekten ulus­lararası ilişkilerin doğasından habersiz. Ben­den söylemesi…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Diplomasi felaketi 05 Mart 2025
Barış ve korku 19 Şubat 2025
Trump geldi! 23 Ocak 2025