Ukrayna işgalinin 1. yılı; değişen ne var?
“Rusya, Ukrayna’yı işgale hazırlanıyor” iddialarının ikinci ayında, 24 Şubat 2022 sabahı, Rus birlikleri Ukrayna’nın Harkov şehrine girdi. Ve işgalin bir yılı doldu. İşgal onbinlerce kişinin ölümüne, Ukrayna’nın neredeyse tamamen yerle bir olmasına, küresel ekonomide büyük hasarlara neden oldu. Baharın gelmesiyle çatışmaların yeniden hareketleneceğine de kesin gözüyle bakılıyor.
İşgal ile ABD, Avrupalı bir kısım üyelerce varlığı sorgulanan NATO’yu, Avrupalılar için tek güvenlik şemsiyesi olarak tekrar kabul ettirdi. Bu kabul ABD’ye kendi liderliğinde şekillenen yeni bir Batı kutbu yaratma şansını verdi. ABD, Ukrayna’ya yönelik askeri yardımı sürekli artırıyor ve Rusya’ya Ukrayna’dan çekilmeden bu çatışma ve yalnızlıktan kurtulamazsın mesajı veriyor. İlk bir yılda ABD’nin bu politikasının başarılı olduğunu ve krizin siyasi kazananının şimdilik ABD olduğunu görüyoruz.
ABD, Ukrayna işgalini, askeri sanayisindeki yenileşme için kullanmaya başladı. Böylece karşı kutbun lideri olacağını düşündüğü Çin ile karşı karşıya gelinecek olası bir senaryoya da hazır olmayı amaçlamakta. Nitekim Savunma Bakanlığı mevcut askeri stokları yenilemek için ve üretim tesislerini geliştirmek için Kongre’den yıllık 500 milyon dolar bütçe talep etti.
Çin için kaçınılmayacak gerçek
Bunların yanında Avrupa ülkelerinin Rus petrol ve doğalgazını ithal etmeyi bırakması ABD’deki enerji üreticilerine yaradı. ABD, dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı haline geldi. Tüm bunlar gösteriyor ki ABD ekonomik açıdan da şimdilik kazanan gözüküyor.
AB ise bu bir yıllık sürede, izlediği politikalarla, ekonomik güç olarak tanımlanmanın ötesine geçemeyeceğini kanıtlamış durumda. Kriz süresince ABD’nin politikalarından farklı bir strateji üretemez durumdalar ve bir yılda bu durum değişiklik göstermedi.
Çin’in, stratejik ortak olarak nitelendirdiği Rusya’ya doğrudan bir destek sağladığı söylenemez. İzlediği politika daha fazlasıyla Rusya ile uğraşmaya devam edin bana bulaşmayın, ben de ona göre ortada bir denge politikası devam ettireyim şeklinde.
Geçen bir yılda bir değişiklik göze çarpmıyor. Buna rağmen Batı’da yaratılacak yeni kutbun karşısında oluşacak kutbun liderinin Rusya olamayacağı gerçeği de Çin için kaçınılamayacak bir gerçek. Ukrayna’yı işgal girişiminin siyasi anlamda Rusya’ya verdiği en önemli zarar Batı bloğunu bir kutup haline getirmesi oldu.
Kendisi üzerinden değil de Çin üzerinden karşı kutbun oluşma ihtimalinin yükselmesi ikinci bir kayıp olarak karşısına çıkacaktır. Bu durum Moskova’yı fazlasıyla rahatsız ediyor. Rusya, işgalin çok hızlı sonuçlanacağını ve Ukrayna’nın Rusya’nın uydusu haline geleceğini düşünüyordu. Ancak Ukrayna’nın gösterdiği direnç bu beklentilerin ötesine geçti. Ukrayna düzenli orduya karşı savaşta yeni yaklaşımlar geliştirdi, “gayrinizami harp” yöntemiyle Rus birliklerini durdurdu.
Batı yardımının artarak devamı Ukrayna için Batı’nın istediği bir çözümün dışında tek taraflı bir barış adımını da geçersiz kılıyor. Bunların yanında Rusya, küresel finans piyasalarının dışına itildi. Bir yılın sonunda dış borcunu ödeyemeyecek hale gelen bir Rusya ortaya çıktı. İşgalin bir yıllık bilançosunu yukarıda ülkesel bazda ele aldık.
Küresel anlamda baktığımızda petrol ve doğal gaz ihracatının sekteye uğraması ve gıda ürünlerinin fiyatlarının artması küresel enflasyonu artırdı. Bu bir yıl içerisinde enflasyona yönelik hamleler faiz artırmanın ötesine gidemedi. Savunma harcamalarındaki artış küresel refahı tehdit eder hale geldi. Nükleer silah kullanılma olasılığı büyük tedirginlik yaratıyor.
İşgalin başında, bu sorun ne kadar sürer tartışmalarının içerisinde bulmuştuk kendimizi. Seneye bugünlerde işgalin iki yıllık bilançosunu yazarız. Söylemedi demeyin… Bir de Rusya ve ABD’de 2024 seçim yılı durumda değişiklik olur mu diye sormayın? Olmaz.