UEFA kulüplere yaptırımı neye göre ve nasıl uyguluyor?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR [email protected]

Başlığımızdaki soruyu kısaca yanıtlayıp sonda söyleyeceğimiz sözü baştan söyleyelim. Aslında, UEFA çok ulvi amaçlarla 2009’da kulüplerin dengeli bir rekabet ortamı içinde mücadele edebilmelerine olanak sağlamak, kulüplerin finansal rekabet üstünlüklerini düzenlemek amacıyla Finansal Fair Play uygulamalarını hayata geçirmek istedi. Ancak süreç içinde uygulama esas borçlu ve futbolu domine eden liglerden daha çok Avrupa’nın periferisi konumundaki ligleri disipline etmeye yöneldi. Bu uygulama süreç içinde büyükleri daha da büyütürken, küçüklerin rekabet güçlerini olumsuz etkiledi. Bu, futbolun ölümü anlamına gelirdi ki, Platini bu işin böyle yürümeyeceğini anlayıp büyük ligleri de bu işe dahil etmenin doğru olacağını kavradı. İşte bugün Liverpool’un, Monaco’nun, Inter Milan’ın, Roma’nın incelemeye alınmasının arka planında bu yatıyor. 

Beş kulübe yaptırım 

Geçen hafta UEFA Finansal Fair Play Komitesi almış olduğu bir kararla, üçüncü kişilere olan ve ödenmemiş borçlar, vergi ve diğer gecikmiş yasal yükümlülükler, finansal tablolardaki bazı olumsuzluklar nedeniyle Bursaspor’un da aralarında bulunduğu Avrupa’da beş kulübe ((Bursaspor, CFR 1907 Cluj, FC Astra Giurgiu-formerly FC Astra Ploiești-FK Budućnost Podgorica and FK Ekranas) bazı parasal önlemler/yaptırımlar getirdi. Bu uygulamanın 31 Aralık 2014’e kadar devam edecek. Bu kapsamda, beş kulübün UEFA’dan olan alacakları da UEFA'ca blokeye alındı. 

Beşiktaş dahil yedi kulüp daha incelemeye alındı! 

UEFA yukarıda belirtilen beş kulübün dışında diğer yedi kulübün de 2012-13 dönemine ait finansal tablolarında başa baş noktası başta olmak üzere, bazı finansal olumsuzlukların belirlenmesi üzerine aralarında Beşiktaş’ın da bulunduğu (AS Monaco FC, AS Roma, Beşiktaş JK, FC Internazionale Milano, FC Krasnodar, Liverpool FC and Sporting Clube de Portugal) yedi kulübü de incelemeye aldığını resmi sitesinden duyurdu. Bu kulüplere, bu eksikliklerin giderilmesi konusunda Finansal Fair Play (FFP) komitesi gerekli uyarı yazılarını gönderdi ve resmi sitesinden de deklare etti ve bu kulüplere ilişkin izlemenin 2014 Ekim ve Kasım’ına kadar da devam edeceğini bildirdi. 

UEFA bu süreci nasıl çalıştırıyor? 

UEFA her sene belirli aralıklarla kulüplerin bağımsız dış denetimden geçmiş finansal tablolarını lokal federasyonlar aracılığıyla istiyor. Öncelikle lokal federasyonların gerekli ön incelemeyi yaparak UEFA lisansı vermeye engel bir durum olup olmadığını denetlemelerini ve buna göre işlem yapılmasını talep ediyor. Bu kapsamda yapılan lokal incelemelerde bir sorun olmazsa, bazen şikayete bağlı olarak, bazen de daha önceden izlemeye ve incelemeye alınmış kulüplere özel takip yapılarak müdahale ediliyor. Finansal tablolarında FFP kuralları kapsamında olumsuzlukları olduğu UEFA tarafından saptanan kulüplere UEFA önce uyarı yapıyor. Uyarıyla başlayan bu süreçte, ilgili kulübe bu olumsuzlukların giderilebilmesi için süreler veriliyor ve kulüpten taahhüt alınıyor. Belirlenen olumsuzlukların verilen süre içinde giderilmemesi durumunda bu kulüplere parasal cezalar veriliyor, ayrıca UEFA’dan olan alacaklarının dondurulması uygulamasına gidiliyor. İkinci aşamada da bu eksiklik ve olumsuzlukları gideremeyen kulüplere üçüncü aşamada men cezası veriliyor. Men cezasının boyutu finansal tablolardaki olumsuzlukların boyutuna göre değişebiliyor. Örneğin, gecikmiş ödemeler için gerekirse bir yıllık men cezası verildiği gibi, oyuncu ve teknik adamlara olan borçlardaki gecikmelere göre bu süre iki yıla kadar (eksiklikler giderilinceye kadar), finansal tablolarda belirlenen eksiklikleri giderme yerine, yanıltıcı beyanda bulunmak ya da gerçek finansalları göndermemek nedeniyle bu süre üç yıla kadar da çıkabiliyor.

UEFA üç ana başlıkta mali disiplin istiyor

1) Gelir ve gider denkliği esası. Buna göre kulüpler gelirlerinden fazla harcama yapıp açık veremeyecekler. (Denk Bütçe uygulaması) 
2) Oyuncu ve teknik adamlara yapılacak her türlü maaş, ücret, prim vb. ödemeler toplamı, toplam giderlerin yüzde yetmişinden fazla olmayacak. (Gider Kısıtlaması uygulaması) 
3) Şirket şeklindeki kulüplere şirket ortaklarının, dernek bazlı kulüplerde ise yönetimlerin veya üçüncü kişi ya da kurumların borç olarak verdiği paraların en kısa sürede ya alacaklılara ödenmesi ya da kulübe öz kaynak olarak hibe edilmesi. (Futbol dışından kulübe aktarılan fonların kaynaklarına iade edilmesi uygulaması) Yukarıdaki genel ve esas temellerin dışında UEFA’nın finansalları detay inceleyerek, mali anlamda kurala bağladığı ve operasyonel anlamda denetimini yaptığı finansal tabloları, doğal olarak kulüpleri temel olarak 2 kavrama göre inceliyor. Bunlardan ilki Break-Even (Başabaş) Kuralı, diğeri ise Kabul Edilebilir Gelirler Kavramı. Bunlardan kısaca bahsedersek, bu kavramlardan ilki; 

BREAK-EVEN (BAŞA BAŞ) KURALI 

Başabaş kuralı FFP’nin getirdiği belki de en önemli kural olarak karşımıza çıkıyor. Amaç olarak kulüplerin bir takvim yılı içinde sportif ve iktisadi faaliyetleri sonunda eğer bir zarar oluşmuşsa, işte bu oluşacak zararları sınırlamaya ve sıfırlamaya yönelik uygulamadır. Bu kurala ilişkin yaptırımlar 2013/14 sezonunda uygulanmaya başlandı ve bu kuralı baz alan UEFA turnuvalarından men uygulamasını ise ilk kez 2014/15 sezonunda uygulamaya alacak. Break-Even kuralı takımların gelir-giderlerini belli bir dengede tutması gereğini düzenliyor. Bu kurala göre: »2011/12 ve 2012/13 sezonlarını içeren iki yıllık mali dönemde kulüplerin toplam zararı* 5 milyon euroyu aşamayacaktır. 
» Eğer takımın sahibi ve/veya ortakları (ilgili tarafl ar) zararın 5 milyon euroyu aşan kısmını tamamen karşılarlarsa, yani şirkete (takıma) zararı aşan kısım kadar ek sermaye koyarlarsa, bu rakam en fazla 45 milyon euro olabilecektir. 
»İki sezon toplam zarar 45 milyon euro üzerindeyse ilgili takıma 2014/15 sezonunda yaptırım uygulanabilecektir. 2014/15 sezonu ilk uygulama sezonu olarak iki istisnaya sahip: 
» Eğer takımın yıllık başa baş sonuçlarında (zararda) bir düzelme (pozitif trend) gözleniyorsa (yani 2012/13 sezonu zarar rakamı bir önceki yıla göre daha olumlu bir yerdeyse, yani zarar azaldıysa), 
» 1 Haziran 2010 'dan önce imzalanan futbolcu sözleşmelerinden kaynaklanan ödemeler 2012/13 mali yılında bir zarara yol açıyorlarsa, Bu istisnalar geçerliyse takım 2014/15 sezonu için yaptırımlardan kurtulabilecektir. Bu uygulamanın sağlıklı gidip gitmediğini kontrol etmek için; 
» Bir sonraki sezon (2014/15) için ise 2011/12, 2012/13 ve 2013/14 sezonlarını içeren 3 sezonun toplam rakamına bakılacaktır. 
» Buradaki sınır ise yine, bir önceki sezonda uygulandığı gibi 5 milyon euro ve 45 milyon euro olacaktır. Ancak rakamlar 3 sezon toplamına göre hesaplanacaktır. (örneğin bir takım ilk 2 yılda 45 milyon euro zarar etmiş ve hissedarlar bu zararı nakden sermaye olarak koymuşlarsa, 2013/14 sezonunda zarar etmemesi gerekecek, aksi takdirde yaptırıma maruz kalabilecektir) » Sonraki 3 sezonda ise (2015/16, 2016/17, 2017/18) yine önceki üç sezona bakılacak, ancak sınırlar 5 ve 30 milyon euro olacaktır.
 » UEFA 2018/19 sezonundan sonra kulüplerin yıllık zarar tutarlarını 30 milyon euro sınırına düşürebilecektir.

Kulüplerin zararı 900 milyon euro azaldı 

'Başa baş'ta kabul edilebilir gelirler kavramı 2012-13 sezonuna ilişkin 115 kulübün de incelendiğini belirten UEFA, FFP kapsamında alınan önlemlerle Avrupa’da kulüplerin 2011’den 2013 yılına kadar geçen yaklaşık 3 yıllık süre içinde finansal tablolarındaki toplam 1.7 milyar euro tutarındaki zarar ve açıklarının 2013 yılında 800 milyon euroya kadar gerilediğini ifade etti. 2012 sonu itibariyle UEFA’ya bağlı 53 ülkenin finansal denetimi yapılan 699 kulübünde 14.1 milyar euroya ulaşan büyüklüğü Avrupa futbolunda transfere 10.9 milyar euro harcandı. (Bu transferin yüzde 50’si Premier Lig ve La Liga tarafından gerçekleştirildi.) Oyuncu ücretleri 2012’de bir önceki yıla göre %59 artarak 9.2 milyar euroya yükseldi. 2011’e göre 2012’de kulüplerin zararları 600 milyon euro, geçen üç yıllık süre içinde de 700 milyon euroluk bir azalışla 900 milyon euro gerileyerek, 800 milyon euroya kadar düştü. 

'Başa baş'ta kabul edilebilir gelirler kavramı

Eğer bir spor kulübünün sportif ve iktisadi faaliyetlerinin sonunda bir zarar oluşmuşsa, oluşan zararların nasıl ve hangi gelirlerle giderilebileceğini düzenleyen bu kuralda, UEFA zarar tanımı ya da Başabaş Hesaplamasına Dahil Edilen/Edilmeyen Gelir ve Giderleri aşağıdaki gibi dikkate alıyor. UEFA kulüplerin Başabaş noktası hesaplamalarında kulübün her gelirini dikkate almıyor. Bu bağlamda UEFA tarafından kabul edilebilecek gelirler: Kabul edilen gelirler, asıl faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü gelirler: "Maç günü, yayın, sponsorluk, reklam ve diğer medya, ticari faaliyetler, finansal gelir (mevduat, faiz vb.), bonservis gelirleri (satış bedeli ile defter değeri arasındaki fark) gelirleri. Bu uygulamada çok önemli bir detayı da burada sizlerle paylaşmış olalım. Bu zararın giderilmesine ya da başa başın belirlenmesine yönelik olarak, kulüplerin mücadele ettikleri yıl itibariyle UEFA’dan doğacak alacakları bu hesaplamaya dahil edilmiyor. Son olarak şunu belirtmekte yarar görüyorum. Platini Fair Play’i hayata geçirip futbola mali çeki düzen vermek istiyorsa, öncelikle bu işe, Avrupa futbolunu borçta alacakta ve sportif performansta domine eden ve aslan payını alan beş büyük ligden başlamalı ve her lige ve kulübe fair davranmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar