Ucuz kredi için bankaların kaynaklarının büyümesi gerekiyor
Faizin ucuzlamasını isteyenlerin bekleyişi ucuz faizin ekonomiyi harekete geçirmesi, büyümeyi hızlandırmasıdır.
Kredi maliyetinin yüksekliği nedeniyle yatırım ve işletme kredisi kullanamayan girişimcilerin, konut satın alamayanların, faiz ucuzlayınca kredi imkanlarından daha kolaylıkla ve daha çok yararlanmaları bekleniyor.
Burada 2 soru gündeme geliyor :
(1) TCMB Faizi indirince, kredi faizleri de aynı ölçüde ucuzlayabilir mi?
(2) Bankaların ucuz faizle artacak kredi talebini karşılayacak imkanları (kaynakları) var mı?
2015 yılı Şubat ayı sonunda toplam banka kredileri 1 trilyon 500 milyar TL. Bir yıl önce 1 trilyon 300 milyar TL idi. Bir yılda 200 milyar TL arttı.
Toplam 1 trilyon 500 milyar TL kredinin 1 trilyon TL'si Türk Parası, 500 milyar TL'si yabancı para kredi.
Toplam banka kredilerinin 70 milyar TL'si ihracat kredisi, 131 milyar TL'si yatırım kredisi, 460 milyar TL'si işletme kredisi, 310 milyar TL'si tüketici kredisi, 63 milyar TL'si tarım kredisi, kalanı değişik sektörlere verilen krediler.
Toplam kredilerin üçte birini KOBİ diye adlandırılan küçük ve orta boy işletmeler kullanıyor.
Ucuz faizin kredi talebinde ne kadar artış ortaya çıkaracağı belli değil, ama bugünkü şartlarda (yüzde 4 dolayında bir büyümenin gereği olarak) 2016 yılında kredi talebinin en az 200 milyar TL artması, yıl sonunda kredi arzının 1 trilyon 700 milyar TL'ye yükselmesi gerekiyor.
Bankalar 2016 yılında 1 trilyon 700 milyar TL'yi nereden bulabilir?
- Bankaların ana kaynağı mevduat hesapları. Mevduatta toplanan paradan bankaların krediye yönlendirebilecekleri imkan 1 trilyon 100 milyar TL dolayında.
- Bankalar yurtdışından döviz kredisi ile borçlanarak kredi imkanlarını arttırıyorlar. Bu kaynaktan da 300 milyar TL geliyor.
- TCMB’nin bankalara verdiği kredilerin ortalama toplamı 100 milyar TL dolayında.
2016 yılında artacak 200 milyar TL kredi talebinin karşılanması için:
- TCMB, bankalara verdiği toplam krediyi 100 milyar TL'den 120 milyar TL'ye çıkarabilir.
- Hazine, vadesinde ödediği bono ve tahvilden daha az borçlanıyor. Bu yoldan da Hazine bankalara 20 milyar TL'lik bir kaynak sağlayabilir.
- Kalıyor geride 160 milyar TL'lik kaynak ihtiyacı.
- Faizin gerilemesi nedeniyle mevduat hesaplarında artış olması çok zor.
- Bankaların yurtdışından döviz ile borçlanmaları daha zor.
Buraya kadar anlatılanlar kaynak sınırlılığı konusunda bankaları bağlayan sorunlar.
Kaynak sorunları çözülse bile mevcut şartlar bankaların kaynak maliyetlerini aşağıya çekmelerine imkan vermiyor.
TCMB faiz ucuzlayınca, bankalara 100-120 milyar TL'lik kaynağın maliyetini aşağıya çekebilir, ama işte o kadar.
Mevduat faizi aşağıya çekilse çekilse yüzde 8’e çekilebilir. Yüzde 8 mevduat faizinin bankalara maliyeti yüzde 16.5 dolayında. Bankalar yüzde 16.5 ile mal ettikleri mevduat kaynağından kredi verirken nasıl bir faiz talep edebilirler?
Mevduat faizi yüzde 6’ya gerilerse, krediye dönüşebilir mevduat kaynağı maliyeti ine ine yüzde 14.0’e inecek.
Bankalar yurtdışından kullandıkları 100 milyar dolarlık kaynağı ortalama yüzde 4.0-4.5 dolar faizi ile temin ediyorlar. Bu kaynağın TL maliyeti yüzde 12-yüzde 15 dolayında. Yurtdışından kullanılan döviz kredilerinin tamamı krediye dönüştürülemiyor. Yüzde 20-25’i zorunlu karşılık olarak ayrılıyor. Sonuç olarak döviz kredilerinin TL maliyeti yüzde 16-yüzde 17 oluyor.
Bütün bu anlatılanlar ucuz faiz döneminde karşılaşılacak sorunlardır. Ancak şunu kabul etmek gerekir ki değişen ve gelişen piyasa şartlarında bankalar bu sorunlara çözüm getirmeye çalışacak ve de sistem işleyecektir.