Ucuz etin faturası ağır olacak!
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın belirlediği iki markette ucuz karkas et satılıyor. Yüzde 20 yağlı taze kıymanın yarım kilosunu bu iki marketten 14 lira 50 kuruşa, yağsız taze kuşbaşı etin yarım kilosunu ise 15 lira 50 kuruşa alabiliyorsunuz.
Ucuz etten almak için markete sabah erkenden gitmeniz gerekiyor. Çünkü, öğleden sonraya et kalmıyor. Ayrıca, kişi başına 2 paket yani toplamda 1 kilo et alabiliyorsunuz.İki kilo et alacaksanız markete iki kişi gitmelisiniz.
Bu marketlerden birisi gazetelere verdiği ilanda, "Bu ürün T.C. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İlgili Kuruluşu Et ve Süt Kurumu tarafından temin edilen karkas etlerden üretilmiştir" ve "Tüm ürünlerimiz Helal Gıda Mevzuatı'na uygundur." ibaresini koymuş. Fakat, satılan etin ithal et olduğuna dair bir ibare yok. Satılan et helal gıda mevzuatına uygun, ithal et.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın açıklamaları, medyada geniş yer bulan haberlerle öyle bir hava estiriliyor ki; iki market kıymanın kilosunu 29 liradan, kuşbaşı etin kilosunu 31 liradan satınca kırmızı ette ve hayvancılıkta sorunlar çözülmüş, her şey toz pembe.
Bu marketlerden et alanlarla röportaj yapılıyor, hepsi çok mutlu.Bakan ve bakanlık bürokratları çok mutlu. Türkiye, ucuz et yemenin mutluluğu içinde.
Ahırlar boş, besici zorda
Ucuz et satışı ile mağdur olan önemli bir kesim var. Kamuoyuna yansıdığı gibi mağdur olan sadece kasaplar değil. Asıl mağdur olan besicilik yapan, hayvancılık yapan çiftçi,yetiştirici.Unutmayın, bugün üretici mağdursa,yarın tüketici olarak hepimiz mağdur olacağız.
En son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim. Satılan ucuz etin faturası ülkeye çok ağır olacak. Ucuz et satışı nedeniyle besici hayvanını kestiremiyor. Aylardır beslediği hayvanını maliyetin altında satmak zorunda kalıyor. Daha da önemlisi besici üretimden kaçıyor.
Devletin kredi ve desteği ile 2010 yılından sonra kurulan binlerce besi işletmesi boş. Yatırım yapanlar zararda. Bütün bunları üst üste koyunca ucuz etin faturası gerçekten çok ağır olacak. Vatandaşa bir kilo eti ucuz yedireyim derken, üretim bitiriliyor. Türkiye, her geçen gün daha çok ithalat yapmak zorunda kalacak. Üretimi bitirirseniz yarın paranız olsa dahi ithal edecek et bulamazsanız. Bugün ucuz dediğiniz et, yarın çok pahallıya gelecek.
İthalata destek politikası 2018'de de sürecek
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2018 yılı hayvancılık politikası ve projelerini dün ve önceki gün haber olarak uzun uzadıya yazdık. Üretim, destek, proje, plan denilse de işin özü şu; hayvancılık politikasının omurgasını 2018 yılında da ithalat oluşturacak. Devlet yine canlı hayvan ve et ithal edecek.
Görünürde üretimin artırılmasını öngören küçük aile işletmelerinin desteklenmesi, hayvancılık işletmelerinin rehabilitasyonu, genç çiftçilere hibe desteği,damızlık düve merkezlerinin kurulması ve diğer projelerinin tamamı ithalata dayalı bir model olarak kurgulanmış.
Küçük aile işletmelerine, genç çiftçilere dağıtılacak damızlık hayvanlar ithal edilecek. Damızlık düve merkezlerine damızlık hayvan ithal edilecek. Besicilik yapmak isteyenlere besi hayvanı ithal edilecek.
Küçük aile projesi ile yabancı çiftçi desteklenecek
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın Bakanlar Kurulu'na sunacağı küçük aile işletmelerinin desteklenmesi projesinde işleyiş şöyle olacak: Proje ile ilk yıl 20 bin işletmeye 5’er baş kombine verim yönlü ırklardan damızlık gebe düve verilmesi öngörülüyor. Damızlık materyal için; kombine verim yönlü ırklardan 5 baş damızlık gebe düve verildiği takdirde ilk yıl 5 baş anaç inek ve 2’şer baş dişi ve erkek buzağı-danadan oluşan 9 başlık sürü, üçüncü yılın sonunda her işletmede ortalama 7 baş anaç inek, 2 baş düve, 3 baş erkek ve 3 baş dişi danadan oluşan 15 başlık sürü kompozisyonu ortaya çıkacak. Yurt dışından getirilecek olan kombine verim yönlü damızlık gebe düve bedeli yaklaşık 13 bin TL/Baş olarak düşünülüyor. Bunun için işletme başına 5 x 13 Bin TL = 65 Bin TL kaynağa ihtiyaç var. Bu durumda toplamda damızlık materyal bedeli yıllık 20 bin işletme için 1.3 milyar TL olacak. Alınacak gebe düvelerin ortalama 4 aylık gebe olduğu varsayılarak doğuma kadar geçecek 5 aylık sürede kesif yem için (150 gün x 7TL/gün x 5 Baş) 5.250 TL işletme sermayesine ihtiyaç duyulacak.
Proje ile 3 yılda toplamda 60 bin işletmeye 5'er baş damızlık dağıtılması için 300 bin baş damızlık düve ithal edilecek. Küçük aile işletmeleri desteğinin büyük bölümü ithalata gidecek. Küçük aile çiftçiliği yerine yabancı çiftçiler desteklenecek.
Hayvan sağlığı tehdit altında
Bakanlığın her yıl 20 bin işletmeye, işletme başına 5 damızlık düve ithal ederek dağıtması hayvan hastalıklarının yayılması tehdidini de beraberinde getiriyor. Hayvanla birlikte hastalıkta ithal edilmiş olacak. Mevcut sürülerin sağlığı da tehlikeye atılıyor.
Özetle, "ucuz et" adı altında ülkemiz canlı hayvan ve et ithalatının cenneti yapılıyor. Bunun faturası çok ama çok ağır olacak. Çözüm; 2010 yılından bu yana sonuç alınamayan ithalatta değil,üretimde aranmalı. Üretim, üretim, üretim.