Uçuruma doğru sürüklenmek…
Belki farkında değiliz ama ekonomimiz yavaş adımlarla uçurumun kenarına doğru gidiyor. Uçuruma düşmüş olsak anlayacağız elbette durumu. Çok şükür öyle bir felaket yok ortada. Yok ama yavaş yavaş ‘ölüm’e doğru gitmek de pek avunulur bir şey olmasa gerek.
Uçuruma doğru gittiğimizi göstermese de ‘süründüğümüzü’ gayet iyi anlatan bir gösterge var: Özel sektörün yatırım harcamaları. 2012 yılının ilk çeyreği ile 2015 yılının ilk çeyreği arasındaki dönem için, her çeyreğin özel yatırım harcamalarının bir yıl öncesinin aynı çeyreğine kıyasla yüzde değişimini hesaplayıp, dönemsel ortalamayı alınca, eksi yüzde 1.4 bulunuyor. Şöyle de belirtilebilir: 2012, 2013 ve 2014’ün her birinde 2011’e kıyasla daha az yatırım yapılmış. Bu durum 2015’in ilk çeyreğinde de sürmüş.
Dün Merkez Bankası’nın derlediği reel kesim güven endeksinin temmuz ayı gerçekleşmesi açıklandı. Bilenler biliyor: Reel sektör şirketlerine sorulan sekiz sorunun yanıtından oluşuyor bu endeks. Hem gelecek üç aya hem de geçmiş üç aya ilişkin sorular var. Sipariş durumu, stoklar, yatırım harcaması gibi. Bu sorulara verilen yanıtlardan oluşturulan endeks ile özel kesim yatırım harcamaları arasında yakın ve aynı yönde bir ilişki var. 1998-2015 dönemi ele alındığında, reel kesim güven endeksindeki yıllık yüzde değişimlerin, özel yatırım harcamalarındaki yıllık yüzde değişimler için öncü gösterge niteliğinde olduğu belirtilebilir. Farklı bir ifadeyle, ekonomiye duyulan güvende bir yıl öncesine kıyasla artış varsa ve bu artış belirgin bir kalıcılık gösteriyorsa, özel yatırım harcamalarında da artış gerçekleşmesini beklemek makul olur (ya da tersi).
Reel kesim güven endeksine ait bilgiler yatırım harcamaları bilgilerine kıyasla çok daha güncel. Yılın ilk çeyreğine ilişkin yatırım verisi elimizdeyken, temmuz ayı güven endeksi değerlerini biliyoruz. Yatırım verileri çeyrek yıllık frekansta yayınlandığı için, karşılaştırma açısından güven endeksi verilerine de çeyrek yıllık dönemler olarak bakmakta yarar var (Grafik 1).
Yukarıda değindiğim olgular (özel yatırımların 2011’e kıyasla sonraki yıllarda daha düşük olması ve güven endeksi ile yatırım harcamaları arasındaki ilişki) grafikten net biçimde görülüyor. Dikkatinizi çekmiştir: Hem ikinci çeyrekte hem de temmuz ayı itibariyle son üç ayda (üçüncü çeyrek olarak çizdim), güven endeksinde bir yıl öncesine kıyasla belirgin bir bozulma var. Elbette bu bozulma uçurumdan baş aşağı yuvarlandığımız 2009 yılındaki gibi değil. Belirginlik son yıllardaki gerçekleşmelere kıyasla bir belirginlik.
Şu anlama geliyor: Özel yatırımları açısından bu yıl da parlak geçmiyor. “Nasıl geçsin ki, şu olan bitenlere bir bak” derseniz yerden göğe haklısınız. Bu gelişmeler sürerse, çok muhtemeldir ki, ilerideki aylarda özel yatırımların bu düzeyini bile arar hale geleceğiz. Zaten o zaman uçurumda olduğumuzu anlayacağız.