Üçüncü göz olarak yönetim danışmanlığı
A. Hami Aygen - Us Yönetim Danışmanlığı AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı
Yönetim danışmanlığı, dünyada 19. yılın ilk çeyreğinden beri olan bir meslek dalı iken, ülkemizde 1997’den itibaren duyulmaya başlanmıştır. Yönetim danışmanlığının kısa tanımı, yapmış olduğu tahsil ve branşlaşmanın üstüne yıllar (süreçler) içinde elde edilen tecrübenin birikimiye şahıs, kurum ve kuruluşlara dışarıdan bir “üçüncü göz” olarak destek vermektir. Okulu yoktur, yöneticilerin ve organizasyonların yönetim ve işletme sorunlarını çözüme kavuşturarak; yeni fırsatları tespit ederek ve kullanarak; öğrenmeyi ve değişiklikleri uygulamayı geliştirerek organizasyonel amaç ve hedeflerine erişmelerinde yardım sağlayan bağımsız ve profesyonel bir hizmettir.
Yönetim danışmanlığının en mükemmel örneğinin özellikleri, yönetim ve işletme bilgilerinin oluşturulması, aktarılması, paylaşılması ve uygulanmasıdır. Yönetim danışmanlığının kullandığı bilgi alanları, müşteri organizasyonlarının iki kritik boyutuyla ilgilidir.
Birincisi, yönetimin veya iş süreçlerinin ve müşterinin karşılaştığı sorunların niteliği ve bu sorunların analiz edilme ve çözüme kavuşturulma yolu ile ilgili olan teknik boyutudur.
İkincisi ise, müşterinin organizasyonunda kişiler arası ilişkileri, insanların mevcut sorunla ilgili hislerini ve mevcut durumun iyileştirilmesindeki çıkarlarını ve danışman ve müşteri arasındaki ilişkileri temsil eden insan boyutudur.
Yönetim danışmanları sadece gerekli olan uzmanlığı temin etmekle ve mevcut soruna bölünmemiş yüzde 100’lük bir dikkat göstermekle kalmamalı, aynı zamanda iş tamamlandığı zaman organizasyonu terk edebilmelidir. Danışman ve müşterinin ilişkisi mükemmel olsa ve uzun bir süre devam etse bile, müşteri her zaman bu ilişkiyi sonlandırma hakkını elinde tutabilmelidir.
İflas etmek üzere olan şirketleri kurtarmak veya eski firmalara taze kan getirmek amacıyla dünyanın en iyi yönetim danışmanlarının bazılarının yerine getirdikleri başarılı işlere dair pek çok vaka örneği bulunmaktadır. Bu örnekler, bazı danışmanlık firmalarının yönetimle ilgili hemen hemen her türlü güçlüğü çözebileceklerine dair bir şöhretin oluşmasını sağlamışlardır. Bu, aslında abartılı bir durumdur ve hiç kimsenin yardımcı olamayacağı bazı durumlar olabilir. Yardım mümkün olsa bile, danışmanların mucize yaratmalarını beklemek gerçekçi olmayacak ve haksızlık olacaktır.
Firmalar, organizasyonel amaç ve hedeflere ulaşmak; yönetim ve işletme sorunlarını çözmek; yeni fırsatları belirlemek ve kullanmak; öğrenmeyi geliştirmek; değişiklikleri uygulamak ihtiyacı duyduklarında, yönetim danışmanlığına ihtiyaç duyarlar.
Günümüz çalışma hayatında ülkemizde ve dünyada güncel ve anlık değişiklikler, gelişen sorunlar ve zaman yetersizliği öyle bir hal aldı ki, karar vericiler; önceliklerini belirlerken devamlılığı ve gelecek planlamasını göz ardı edebilmektedir. Ayrıca, dikkat edilmesi gereken işleyiş, süreçler, yapılanma ve insan kaynakları politikaları o kadar karmaşık hale geldi ki, profesyonel bir yönetim de olsa, sıkça kilitlenildiği gerçeği ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durumda da farklı bir bakış açısına veya bir “üçüncü göz”e gereksinme duyulmaktadır.
Yeterli bilgi birikimine ve deneyime sahip bir yönetim danışmanı, hizmet vermek durumunda olduğu şirketlere ve yöneticilerine sağlıklı bir yol haritası çizen kişi olarak, mükemmel bir “üçüncü göz” olabilmektedir.
Bizler, tecrübelerimizden yola çıkarak, şirketlerin gidişatına göre önerilerde bulunan ve yöneticilerine yol gösteren kişileriz. Şirketlerin bu önerilere uyma zorunluluğu olmamakla birlikte, bu önerileri değerlendirenler, yapı ve işleyişlerindeki belirgin iyileşmeyi görerek bu hizmet ilişkisini sürdürmektedir.
Öte yandan, gerek bu danışmanlık hizmetini sunan ve gerekse bu hizmetten yararlananlar için bir süreklilik sözkonusu değildir. Bir başka deyişle, yönetim danışmanı sürekli bir antrenör değil, yetersiz olunan konularda kendi tecrübesini aktaran ve bunu sınırlı bir süre zarfında yapan kişidir. Aksi takdirde “üçüncü göz” olmasını sağlayan dinamik bakış açısının kaybedilmesi kesin olacaktır.
Nasıl ki insanlar rahatsızlandıklarında doktora gidiyorlarsa, bizler de yaptığımız işin niteliği bakımından şirketlere sağlık hizmeti sunuyoruz.
Bir doktorun, önce hastasının muayenesi ve tahlilleri ile onun temel verilerini alarak, bir teşhisi koyması ve o teşhise göre de gereken tedaviye başlaması veya gerektiğinde uzmanına yönlendirmesi gibi, bizler de şirketler için benzerini yapıyoruz. Öncelikle, şirket yapısını özümsüyor ve sonra da bu yapı içinde aksayan yönleri tespit ediyoruz. Bunun için ise, öncelikli olarak, mutlaka bir mevcut durum analizi gerçekleştiriyoruz. Böylelikle, gerekli becerilerin organizasyon içinde yer aldığı, ancak yöneticilerin veya profesyonel uzmanların herhangi önemli bir nedenle ilgilenmeyi göz ardı ettikleri alanlarda da destekleri oluyoruz.
Kimi zaman (ki bununla çok sık karşılaşıyoruz), şirket yönetiminin saptadığı bir sorun veya eksikliğin ötesinde, buna yol açan alt kaynak veya kaynakları oluyor. Bunlar üstelik kimi zaman başka sorunların tetikleyicisi ve, hatta daha baskın unsurlar olabiliyor. Örneğin, satışlardaki düşük performans nedeniyle satış ve pazarlama ekibi sorgulandığında, devreye girdiğimiz zaman, görüyoruz ki, sorun satış veya pazarlama ekibinden ziyade bunları destekleyen unsurlarda. Bu unsurlara ilişkin kök neden(ler) tespit edilip çözümlendiğinde, aynı ekiple çok daha fazla başarı sağlanabiliyor.
Aracınızla yolda giderken uyuyakalırsanız (yorgunluktan dalarsınız), araç yoldan çıkmaya başlar ve farkına erken varırsanız, durumu hemen toparlar ve yola kazasız belasız devam edersiniz. Şirketler için de durum aynıdır. Şirketi yönetirken dalgınlığa düşüldüğünde, hedeflerden sapmalar olabilir. Bu duruma düşülecek yorgunluğa gelmeden önce, bir yönetim danışmanı ile çalışıyorsa, bu danışman yoldan çıkmayacak şekilde şirketi navigasyona bağlayabilir.
Yönetim danışmanlığı hizmeti verdiğimiz müşterilermizde, ihtiyaca bağlı olarak, farklı partnerler ile çalışabildiğimiz gibi, gerektiğinde kendilerini ilgili uzmana da yönlendirebiliyoruz.
Kendimize simge olarak aldığımız pusula gibi, her durum ve koşulda doğru yolu bulmakta bir kılavuz ve güvenilir bir yönetim danışmanlığı firması olmak vazgeçilmez prensibimizdir.
Pusulanın sadece dört ana yönde değil, tüm açı ve yönlerde, kılavuz olduğu gibi, yönetim danışmanının amacı da hizmet verdiği firmaların tüm alternatif yolları görmelerini sağlamaktır.
Kısacası bilgi ulaşılmaz değildir, yeter ki nasıl ulaşacağımızı bilelim.