Uçtu uçtu UN Ro-Ro uçtu

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Bir süreden beridir ne olacağı merak uyandıran ve Türkiye’nin dış ticareti için son derece önemli bir servis sağlayıcı rolünü üstlenen Ro-Ro taşımacılığının, ülkemizde yer alan en önemli firması UN Ro-Ro firması nihayet el değiştirdi. Daha önce hisseleri ABD’li yatırım fonu KKR firması tarafından satın alınan UN Ro- Ro’nun bir süreden beri firmayı satmak istediğine dair haberleri basında okuyor ve zaman zaman da bizler de konunun önemine değiniyor idik. Ve hatta UND ile birlikte Ekol Lojistik’in bir işbirliği ile Ro-Ro’ya talip oldukları yönünde çıkan haberler üzerine de epeyce konuşmuş, ve konuyu takip eder hale gelmiştik. Aslında bir süredir Esas Holding’in de Ro- Ro ile ilgilendiğini biliyor ve takip ediyor idik. Şahsi fikrim, UN Ro-Ro’nun bir Türk firması tarafından satın alınıyor olması son derece olumlu oldu, neden bu düşüncede olduğumu açıklamaya çalışacağım. 

Deniz taşımacılığı alanında dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan UN Ro-Ro İşletmeleri Esas Holding’e satıldı. Sürece baktığımızda, rekabet kurumunun onay vermesinin ardından UN Ro-Ro’nun yeni sahibi Esas Holding ve Actera Partners olacak. Bilmeyenlere Esas Holding’in Şevket Sabancı’ya ait olduğunu belirtmekte yarar var ve bu satışla da, UN Ro-Ro’nun yeniden Türklerin eline geçtiğini vurgulamakta da yarar görüyorum. Hatırlamak gerekirse, Amerikalı özel sermaye şirketi KKR, UN Ro-Ro’nun yüzde 97.6 hissesini 2007 yılında 910 milyon euro gibi son derece önemli bir miktar ödeyerek satın almıştı. Bu tarihten itibaren, toplam 5 gemi yatırımı gerçekleştiren şirket, sadece gemi için 6 yıllık süreçte 260 milyon euro yatırım gerçekleştirdi. 322 bin araç kapasiteli ve 12 modern Ro-Ro gemisine sahip UN Ro-Ro 4 farklı hatta hizmetini sürdürüyor. 100 bin gidiş, 100 bin geliş olmak üzere yılda 200 bin aracın taşınmasına aracılık eden Ro-Ro ile, İstanbul Pendik, Tekirdağ ve Mersin’den, İtalya’daki Trieste Limanı’na, Pendik’den Fransa’daki Toulon limanına düzenli olarak seferler gerçekleştiriyor. Bu durum UN Ro-Ro’yu bir çok benzer firmadan ayırarak, Türkiye’yi; Trieste, İtalya, Kuzey Adriyatik, Fransa’nın güneyinde bulunan Toulon Limanın’a ve Mısır’daki Damietta Limanı’na bağlayan çok daha uzun mesafeli bir rotaya kavuşturmuş oldu. 

1 Ağustos’tan itibaren UN Ro- Ro’nun yeni sahibi tarafından yönetildiği yönünde gelen açıklamaya rağmen, kaç paraya satıldığına dair bir bilginin basınla paylaşılmadığını biliyoruz. Açıkçası ben çok da işin orası ile ilgilenmiyorum. Zira bana göre bundan sonra önemli olan, ihracatımızın da ithalatımızın da yoğun olarak gerçekleştiği Avrupa ile aramızdaki ulaşımı ve taşıma faaliyetlerini büyük ölçüde gerçekleştiren, lojistik sektörü içerisinde de önemli bir yere sahip olan ve bundan sonra da olmayı sürdürecek bu önemli Ro-Ro firması sahibinin nasıl bir politika izleyeceği, firmalara nasıl bir avantaj sağlayacağı, gelişimini ve ülkeye katkılarını sürdürüp sürdüremeyeceği. Onun dışında bize satana da alana da hayırlı olsun demek düşer. Ancak, yukarıda da belirttiğim gibi, işletmecinin bundan böyle bir Türk firması olmasının, Türk dış ticaretine katkı sağlayacak bir gelişime dönüşmesi konusunda da beklenti içinde olmamız herhalde son derece doğal karşılanacaktır. İzleyelim, görelim...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar