Üç günde bir maç eşittir bir puan

TT Arena'da oynanan Galatasaray - Trabzonspor karşılaşmasından sürpriz denilebilecek bir sonuç çıktı ve sarı-kırmızılılar bir puana razı oldular. Karşılaşmayı iki devre halinde incelemek gerekiyor çünkü iki 45 dakika iki farklı oyuna sahne oldu. İlk devrede daha istekli görünen Galatasaray'a karşı yarı alanında kademeli savunma yapmaya çalışan ve takım halinde topun gerisine geçen bir Trabzonspor vardı. Bu durum Avni Aker'deki 2-4'lük maçın tedirginliğiyle mi, Galatasaray'ın baskıyla rakibini kendi yarı alanına itmesiyle mi yoksa Şenol Güneş'in taktik hamlesiyle mi gerçekleşti orası tartışılır. Tartışılmayacak gerçek ise ilk 45 dakikada sahanın her alanında baskı uygulayarak bordo-mavili rakibinin top yapmasını büyük ölçüde önleyen Galatasaray'ın ikinci yarıyla birlikte giderek düşüş göstermesi ve o alıştığımız, "maçı koparan" agresif futbolunu sergileyememesiydi. Elbette bir tarafın düşerken diğer tarafın maçın içinde kalmasının önemli sebeplerinden bir tanesi; Trabzonspor'un zaten geç açılan sezonda 51, Galatasaray'ın ise 40 maç oynamış olmasıydı. Futbol literatürümüze "üç günde bir maç" olarak geçen bu takvim Trabzonspor'u yoğun tempoya, rejenerasyona ve mental geri dönüşe çoktan hazırlamıştı. Galatasaray ise Play-Off süreciyle birlikte girdiği "zorlu rakiplerle ardışık biçimde oynama" psikolojisinde hafta içi maçıyla birlikte arıza verdi. Karşılaşmaya her iki takım da ideal sayılabilecek tertipleriyle başlarken, Trabzonspor teknik direktörü Şenol Güneş Avni Aker'deki maçta sahaya sürdüğü Adrian'ın yerine Alanzinho'yu tercih ederek bence doğru olanı yaptı. İlk devre sahasında iyi kapanan bordo-mavili ekip, Galatasaray'ın baskısıyla olgun atak geliştiremeyince takımlar bize kısır bir 45 dakika izlettiler. Bu yarıda Trabzonspor ayağına gelen cazip kontratak fırsatlarını "top Burak Yılmaz ile buluşmalı" takıntısı yüzünden tepti.
İkinci yarının başlamasıyla birlikte Trabzonspor'un defansını daha ileride kurmaya başladığına ve top dolaştırmada pas başarısını arttırdığına tanık olduk. Bu durum Galatasaray'ı hem fiziksel hem de mental yönden etkiledi. Sanıyorum Trabzonspor teknik direktörü Şenol Güneş'i bu cesaretli hamle için teşvik eden nedenlerden bir tanesi de sarı-kırmızılı takımın maç içerisinde giderek pres gücünü yitirmesiydi. "46-65 arası oyun üstünlüğü ve topun hâkimiyeti Trabzonspor'da idi" dersek sanıyorum doğru tespit yapmış oluruz. 65'ten sonra ise sarı-kırmızılı takımın "Maç gidiyor" düşüncesi içerisinde bir bakıma "can havliyle" maça yeniden asıldığını gördük. Tabi bu noktada şunu hatırlatmak gerekiyor: Galatasaray, Trabzonspor maçının hiçbir dakikasında önceki maçlarındaki etkinliğini ve tabiri caizse 3 puanı söke söke alan görüntüsünü veremedi. Sarı-kırmızılıların "can havliyle" gol kovaladığı anlarda Trabzonspor da oldukça tehlikeli ani akınlar geliştirmeyi başardı. Fatih Terim'in oyuna sırasıyla Aydın, Baros ve Sabri'yi alması kimileri açısından risk olarak değerlendirilse bile bu riski almaktan başka çare yoktu. Netice itibariyle Fenerbahçe'nin rakibini yenmesiyle yeniden ve farklı şekilde kurulan dengelerden Trabzonspor da kendisine bir başrol çıkarmayı başardı. Maç sonrası Galatasaray cephesinden yapılan açıklamalarda Futbol Federasyonu'nun son icraatları sebebiyle takım motivasyonunun kaybedildiği iddia edilse de ben bir futbolcu için şampiyonluk kupasından daha motive edici bir şey olacağına inanmıyorum.

Avrupa liglerinden haberler
· Uzun yıllar boyunca İngiltere Milli Takımı ile İngiltere'nin çeşitli takımlarında forma giyen Sol Campbell, futbolu bıraktığını açıkladı. 37 yaşındaki isim, "Uzun bir süre düşündükten sonra bu kararı aldım. Burada bu halde olmak ve bu kararı açıklamak çok zor. Bir kez daha profesyonel olarak futbol oynamayacağımı söylemek istiyorum." şeklinde konuştu.
· Barcelona Kulübü, gelecek transfer döneminde yeni teknik direktör Tito Vilanova için 100 milyon euroluk bir bütçe ayırmayı planlıyor. Barcelona'nın transfer bütçesi için ayırmayı planladığı 100 milyon euronun 30 milyon eurosunu ise futbolcu satış gelirlerinden elde etmesi bekleniyor. Dani Alves için çok cazip bir teklif yapan Anzhi Makhachkala ile Barcelona'nın yaz transfer döneminde anlaşması bekleniyor.
· Bologna Asbaşkanı Maurizio Setti, Uruguaylı oyuncuları Gaston Ramirez'in, Napoli'nin ilgilendiği oyuncular arasında olduğunu bildirdi. Ramirez'i bir çok takımın istediğini söyleyen Setti, "Ramirez ile ilgilenen bir çok takım var ve bunlardan biri de Napoli. Ramirez bize Şampiyonlar Ligi'nde oynamak istediğini söyledi. O daha büyük hedefleri olan bir takıma katılmak istiyor." diye konuştu.
· Hoffenheim, Bayer Leverkusen forması giyen golcü oyuncu Eren Derdiyok ile anlaşıldığını resmi internet sayfasından bildirdi. 23 yaşındaki oyuncu bu sezon oynadığı 32 maçta 10 gol atmayı başardı. Hoffenheim ayrıca, Werder Bremen ile sözleşmesi sona eren tecrübeli kaleci Tim Wiese'yi de renklerine bağladı. Wiese de Eren gibi 2016 yılına kadar sürecek sözleşmeye imza attı.
· Fransa Milli Takım Teknik Direktörü Laurent Blanc, Euro 2012 takım kadrosunu yavaş yavaş şekillendirmeye başladı. Blanc, çok fazla oyuncu seçeneği olmasından dolayı iki kadro kurup, oynanacak olan iki hazırlık maçının ardından 23 kişilik kadroyu şekillendirmeyi planlıyor.
· Rusya Milli Takım Teknik Direktörü Dick Advocaat, gelecek sezon için PSV ile bir seneliğine anlaşmaya vardığını açıkladı. 64 yaşındaki teknik adam hafta başında 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ardından görevi bırakacağını ifade etmişti. Advocaat, geçtiğimiz gün de Eindhoven'a geri döneceğini söyledi.

Türkiye liglerinden haberler
· Gençlerbirliği Kulüp Başkanı İlhan Cavcav, Türkiye futbol Federasyonu'nun 58. maddedeki değişikliği hakkında değerlendirmede bulundu. Cavcav, "Aydınlar döneminde de bu konu gündeme geldi. Türk futbolu için hassas bir konu bu. Yıldırım Demirören 58. maddeyi değiştirerek hata yaptı. Zor bir döneme girdik" şeklinde konuştu.
· Hırvatistan Teknik Direktörü Slaven Bilic, Euro 2012'nin ardından Beşiktaş'ta görev almak isteyebileceğini açıkladı. Bilic, "Beşiktaş büyük bir kulüp. Elbette orada görev almak isterim. Son dönemlerde birçok önemli teknik adam oraya gitti ve başarısız oldu. Eğer Beşiktaş'ta çalışırsam oraya farklı şeyler götürebilirim." ifadelerini kullandı.
· Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe ile Bursaspor'un Ziraat Türkiye Kupası final maçını Ankara'da oynayacağını duyurdu. Ziraat Türkiye Kupası'nın finaline Ankara 19 Mayıs Stadyumu ev sahipliği yapacak. Fenerbahçe ile Bursaspor arasındaki Ziraat Türkiye Kupası Finali, 16 Mayıs 2012 Çarşamba günü saat 20.30'da başlayacak.
· Türkiye Futbol Federasyonu'nun 58. madde üzerinde yaptığı değişikliklere sert tepkiler gösteren kulüplerin başında gelen Galatasaray ve Trabzonspor, Yıldırım Demirören federasyonunu devirmek için düğmeye bastı. Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, sarı-kırmızılı kulübün başkanı Ünal Aysal ile Haziran ayında yapılacak olan TFF mali genel kurulda seçim kararı alınması için ortak çalışma yürüteceklerini belirtti.
· Bucaspor'da Başkan Mehmet Bektur, TFF'nin kendilerine gönderdiği savunma talepli yazıda suçlayıcı hiç bir ibare bulunmadığını belirtti. Bektur, "TFF'nin tarafımıza göndermiş olduğu savunma istemli yazıda kulübümüzü suçlayıcı hiçbir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Tüm bu süreç ile ilgili kulübümüzün mağdur olduğunun bilinci ile gerekli tüm mercilere her türlü başvurunun yapılacağını da bildirmek isteriz."
· Sakaryaspor teknik direktörü Yılmaz Vural, yeşil-siyahlı kulübün ekonomik anlamda kötü günler geçirdiğini ve bu şartlar altında daha fazla ayakta kalamayacağını belirtti. Vural, takımın geleceğini düşünen herkesin, takımın Sakarya Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesi gerektiğine inandığını ifade etti. Maddi imkansızlıklar nedeniyle transfer yapamadıklarına işaret eden Vural, gelecek yönetimin ekonomik güce sahip olması gerektiğini vurguladı.