Üç Boyutlu Baskı

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM [email protected]

Bir tür bilgisayar yazıcısı: Çıktısı kağıt değil,üç boyutlu bir cisim. Yazıcıda mürekkep/toner yok: Toz halinde malzeme var. Bu, un şeklinde kil olabilir. Plastik olabilir. Hatta titanyum olabilir.

Yazıcı, bu materyali bir yazılıma uygun olarak püskürtür.  Yazılım, yazıcıya milimetrik oynamalarla gel-git-dön-gel yaptırır.  Harfleri, nokta vuruşuyla bir araya getiren "dot-matrix" sistemin benzeriyle, yazıcıdan çıkan malzeme, zeminde bir cisim üretmeye başlar: Kesitsel inşaat.

Bu cisim, yazılımda nasıl tanımlandıysa, o cisim olabilir. Bir mimari maket? Bir masa? Bir tabure? Hatta, moda tasarımcısı Kerrie Luft, bu yöntemle, kadın ayakkabısına, mevcut üretim teknolojisiyle mümkün olmayan "mimari tasarım" topuk yapıyor. Bir sanat eseri.

**

Bu yöntemin adı-şimdilik- Üç Boyutlu Yazıcı...

Yazıcılar boy boy... Örneğin, İtalya'da Pisa kentinde mühendis Enrico Dini, sanayi boyu bir yazıcı kullanıyor. Magnezyumlu bir yapıştırıcıyla karışmış toz halinde kumu, yüzlerce iğne deliğinden, alttaki bir levhaya damlatıyor. Tutkallı kumla, taş gibi sert bir doku. Böylece, heykel de yapılabilir. Bina da. Eşya da. Dini, "bina" yapıyor.

Sinyor Dini'ye göre bu yöntem, normal inşaattan dört kat daha hızlı. Çimentodan üçte bir ucuz. Atığı az. Ama en önemli özelliği, yuvarlak organik şekillere izin vermesi.

Burada, işin can alıcı noktası: Yazılım. Yazıcının milimetrik hareketlerini, nereye ne kadar ne damlatacağı, veya nereyi nasıl ellemeyeceği gibi nano ayrıntılar, yazılımda yazılı.

Bu yöntemle, eğer Ay'da bir gün yerleşim olursa, oradaki binaların, insana gerek kalmadan, dünyadan verilecek kumandayla, uzaktan inşa edilmesi mümkün olacak.

**

Üç Boyutlu Yazıcı'nın en "olmayacak" kullanım alanı ise tıp. Acaba deri ve vücut parçalarını (kemik, bağ dokusu, kıkırdak gibi) bu sistemle "basmak" mümkün olabilir mi? Bu soruların yanıtını arayanların başında Cornell (New York) ve Wake Forest (Kuzey Carolina) üniversiteleri var.

Cornell'de, üç boyutlu yazıcıdan silikon "akıtarak" kulak yapıldı. Deneme amacıyla da olsa, oldu. Wake Forest'te ise, bir yaranın üzerine deri "baskılamak" acaba mümkün müdür diye çalışıyorlar. Bir deneyde 10 santimetre kare deri bu sistemle "basıldı."

Acaba başka ne "basılabilir"? Böbrek? Böbrek mi?!

TED (Technology, Entertainment, Design) konferans kurumunun geçen hafta Long Beach, California'daki yıllık toplantısında star konuşmacı Wake Forest öğretim üyesi doku mühendisliğiyle ünlü Anthony Atala'ydı. Üç Boyutlu Baskı'yla, böbrek şeklinde ve yumuşaklığında bir kütleyi 7 saatte "bastıklarını" anlattı. Ve sonucu avucunda gösterince millet ayakta alkışladı. Aceleci medya, bu "böbrek"in yapay bir malzemeden üretildiğini anlayamadığı için gerçek sandı. Yapılan hatalı yayınlar üzerine Wake Forest, medyaya, "canlı doku kullanacak çalışmaların daha yıllar alacağını, ama teknolojinin geliştirilmiş olduğunu" açıklamak zorunda kaldı. 

Bu yöntemle, tıpkı CT veya MR gibi, hastanın üzerinde gezinerek, sorunlu bölgesine (belki bir yaraya, yanığa) doku "basacak" bir teknoloji geliştirmeyi hedefliyorlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019