Tüyo ile yatırım yapmak yatırım yapmak değildir
Enflasyonist ortamda, bütçe yönetimi, tasarruf, yatırım gibi kavramlar artık çok önemli. Bu noktada yatırımcıların finansal okuryazarlığının artması yaşanacak mağduriyetler açısından da kritik.
10 yıldır faaliyetlerini sürdüren ve eğitimler veren FODER’in yeni başkanı Zekeriya Öztürk de yatırımcıları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.
Son zamanlarda sokakta, işyerinde veya biraraya gelinen bütün buluşmalarda herkes hisse senedi veya kripto piyasaları konuşuyor. Herkes birbirine ya hisse senedi tüyosu ya da coin önerisinde bulunuyor. Bunun en büyük nedeni ise, yüksek enflasyon ortamında vatandaşların tasarruflarını koruma ya da ek gelir elde etme çabası olarak öne çıkıyor.
Getiri arayışındaki vatandaşlar, son dönemde halka arz edilen hisselerin yüksek getiriler sunmasının etkisiyle borsaya akın etti ve hisse senedi yatırımcı sayısı 8 milyona dayandı.
Peki halka açılmasının ardından günlerce tavan olan halka arzlar veya kulaktan dolma bilgilerle sermaye piyasalarına akın eden yatırımcılar, borsanın doğası gereği var olan risklerin ne kadar farkında? Özellikle borsayla yeni tanışanlar yatırım yaparken nelere dikkat etmeli? İşte tüm bu soruların dayandığı nokta “finansal okuryazarlık”.
Finansal okuryazarlığın düşük olması, risk-getiri arasındaki bağı anlayamama ve yatırım kararını kulaktan dolma bilgilerle yapmayı beraberinde getiriyor. Bu da tüyo peşinde koşan yatırımcı sayısının hızlı bir şekilde artmasına neden olurken, gelecekte olası mağduriyetlerin büyüklüğünü endişe edilecek boyuta taşıyor. Geçmişteki örneklerde yaşandığı gibi borsanın yükseliş trendinde elde edilen getiriler, bireysel yatırımcılarda bir çeşit ilüzyon görevi görüyor.
Düzenin sürekli aynı şekilde devam edeceğine inanan bu yatırımcılar, daha fazla tüyo peşinde koşmaya başlıyor ve aldıkları riskleri de artırıyorlar. İşte bu yüzden, özellikle borsalarda zaman zaman kaçınılmaz bir şekilde yaşanan düşüş trendlerinde oluşabilecek mağduriyetlerin hafifletilmesi için finansal okuryazarlığı artırmak büyük önem arz ediyor.
İşte bu noktada finansal okuryazarlık konusunda yapılan çalışmaları öğrenmek için biraraya geldiğimiz Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) Başkanı Zekeriya Öztürk, yatırımın uzun vadeli ve piyasa profesyonelleri tarafından yapılması gerektiğini ifade ederek, “Sistemi bilmiyor ve vaktiniz yoksa bu işi uzmanlarına sormanız gerekiyor.
Tüyo; başkalarının bilmediği yalnızca çok az kitlenin elde ettiği bilgiyle avantaj sağlamaktır. Kısa yoldan ayrıcalıklı bir bilgiye sahip olup herkesten önce para kazanmaya çalışmaktır. Fakat o bilgi bir taksiciye veya çiftçiye gelene kadar kaç kişiden geçmiş, ayrıcalıklı olma özelliğini de kaybetmiştir. Tüyo ile yatırım yapmak, yatırım yapmak değildir” diye konuştu.
Günlük trade edenlerin yüzde 90’ını kaybediyor
Yüksek enflasyonist ortamda birikimlerin nasıl ve nerede değerlendirildiğine dikkat edilmesi gerektiğine değinen Öztürk, bilgi konusunun önemine değinerek, şu uyarılarda bulundu: “Yatırımcılar tarafında çok fazla bilgi kirliliği olabiliyor.
Bu da insanları yanlış yerlere yönlendirebiliyor. Bu kısım en çok insanların zarar gördüğü kısım oluyor maalesef. Hisse veya kripto tarafında yanlış yerlere yönlendirilip çok zarar eden veya iflas eden yatırımcılar oldu. Peki bu noktada neye dikkat edeceğiz? İlk olarak kolay kazanç diye bir şey yok.
FODER olarak yatırım işinin uzun vadeli bir konsept olduğunu anlatıyoruz. ‘Kısa vadede zengin oldum’ sözlerini duyarsınız ama istatistiksel olarak günlük trade edip çok da başarılı olunmadığı kanatlandı. Bu tarz işlem yapanların yüzde 90’ına yakın ellerindekileri kaybettiklerini görüyoruz.”
Finansal okuryazarlık; bilgi, tutum ve davranış
Finansal okuryazarlığı hak ettiği düzeye çıkarmak amacıyla 2012 yılında kurulan FODER, finansal okur yazarlık kavramını geliştirmek ve bununla ilgili eğitimler vererek bir ekosistem kurmak için faaliyetlerini sürdürüyor.
Derneğin, 47 kurumsal, 92 bireysel üyesi bulunuyor. Öztürk, finansal okuryazarlığı ‘finansal bilgi, tutum ve davranış’ olarak 3 ayrı kategoride anlatıyor: “İlk olarak finansal bilgiden başlıyoruz. Tüketici olarak finansal ürünleri tanıyor musunuz?
Bunlar nasıl kullanılır, riskleri nelerdir? İkinci olarak finansal tutum.. Sizin kendinize ait bir finansal tutumunuz var mıdır? Ben tasarruf yapmalıyım! gibi kararlar almak bir tutumdur. Bunun üçüncü ayağı ise finansal davranış. Peki gerekli bilgiye sahibim ve bu kararı aldım ama uyguluyor muyum? Bazen kararlarımızı davranışlarımıza geçiremeyiz. Biz insanlara bunları anlatmaya çalışıyoruz.
Alışveriş yaparken gerçekten ihtiyacımız olup olmadığını düşünmemiz gerekiyor. Bu noktada bu bir ihtiyaç mı diye 10 saniye düşünün diyoruz. İşte bunlar hep finansal okuryazarlığın bir parçası. Amacımız insanların yaşam döngüsü içerisinde yer edinmek. Mesela bir öğrencinin finansal bilgisiyle, kariyerine yeni başlamış veya emekliliğe doğru giden insanların finansal bilgi ihtiyacı, tutumu tavrı değişiyor. Biz eğitimlerimizi hedef kitlenin anlayacağı ve ihtiyaçlarına göre veriyoruz.”
Finansal okuryazarlık müfredata alınmalı
FODER, finansal okuryazarlığın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilkokul veya lise düzeyinde müfredata alınması için çalışmalar yürütüyor. Öztürk, FODER olarak sahada bir çok eğitimler verdiklerini ifade ederek, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmeler yaptıklarını ifade etti.
Öztürk, “Finansal okuryazarlık konusunun müfredata alınması için çalışmalarımız var. İlkokul veya lise düzeyinde olması önemli değil. Önemli olan bir eğitim sistemine girdiğimizde çok daha geniş kitlelere ulaşabilecek olmamız. Bu anlamda kamu ile işbirliği yaptığımız ‘Benim param değerli’ projesi önemli. Kamunun çalışanlarına yönelik eğitim platformu var.
Biz de bu platformda yeni işe başlayan kamu personellerine finansal okuryazarlık eğitimi tasarladık” dedi. Bu tarz işbirliklerini artırarak geniş kitlelere ulaşmayı hedeflediklerini kaydeden Öztürk, ayrıca FODER olarak www.finkurs. org adında bir platform hazırladıklarını ve eğitim sonrasında bir katılım belgesi verdiklerini dile getirdi. Öztürk Garanti Bankası ile de ‘hesabını bilen kadınlar’ programı ile ayrı bir kurs programı hazırladıklarını dile getirdi.
Öztürk, FODER olarak dijital taraftaki çalışmaları zenginleştirmeyi ve üye sayısını artırmayı hedeflediklerini anlatarak, “Öğrenciler ve gençler için hedeflediğimiz kitlenin anlayabileceği içerikler üreteceğiz. Ayrıca ürün bazlı aydınlatma, bilgilendirme yapacağız. Yatırım ürünleri nedir? Bunu yaştan ve cinsiyetten bağımsız olarak ürünlerin risklerini anlatacağımız bir eğitim modülleri çekeceğiz” dedi.
Okuryazarlık konusunda ölçümleme subjektif
Öztürk, FODER olarak yatırım tavsiyesi vermediklerini ve bunun misyonları olmadığının altını çizerek, “Ama reel faiz ve reel getiriyi hesaplamayı öğreniyoruz. Biz insanlara ürünleri tanıtıp bu ürünleri nasıl değerlendirecekleri ile ilgili bilinç kazandırıyoruz” dedi. Öztürk, Türkiye’deki finansal okuryazarlık konusunda bir ölçümleme yapılamadığını anlatarak, “Bu maalesef kolay ölçülebilir bir şey değil, biraz subjektif.
Finansal bilgi derinliliğimiz farklılaşıyor. Bir öğrenci ile iyi bir maaşı olan 40 yaşındaki kariyer yapmış birinin finansal bilgi ihtiyacı değişiyor. Bu konudaki ölçümlemeler farklı skalalarda kalıyor. Bizim amacımız da seviye ne olursa olsun biz bunu artıralım ve kavramı yaygınlaştıralım” diye konuştu.