Tutuklanan sivil toplumcu Osman Kavala’nın eşinden mesaj

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Geçen hafta sonunda tutuklanan sivil toplumcu Osman Kavala’nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra’dan bir e-posta mesajı aldım. Yıllardır yayıncılığı, sivil toplumculuğu, işadamlığı ile tanıyıp, yaptıklarını yakından izlediğim, çok sıklıkla olmasa da yer yer bir araya geldiğim, Osman Kavala ile ilgili yazar Tarık Buğra’nın kızı eşi Ayşe Buğra’nın e-postasında aktardıklarını önemli bulduğum için sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Eşim Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala 1 Kasım 2017’de saat 04:10’da ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçlaması ile tutuklandı. Tutuklama kararında Osman Kavala’nın ‘tüm terör örgütlerine ( FETÖ/PYD-PKK/KCK –DHKPC, MLKP) aktif olarak katıldığı ve destek verdiği, Gezi olaylarının yöneticisi ve organizatörü olduğu ile 15 Temmuz 2016 darbe girişimine katıldığı belirtiliyor.

Mevcut soruşturmada ‘gizlilik kararı’ bulunmaktadır. Her koşulda, hukukun üstünlüğüne olan saygımızdan ödün vermeyerek kapsamlı bir açıklamayı zamana bırakıyoruz. Ancak, Osman Kavala hakkında bir kısım görsel ve yazılı basında gözaltı süreci boyunca yapılmaya çalışılan algı mühendisliği nedeniyle açıklama yapma zorunluğu ortaya çıktı.

Söz konusu karar endişe vericidir. Zira, tutuklama kararı için kullanılan ‘İletişim tespit tutanakları ve fiziki takip tutanakları’ FETÖ/ PYD mensubu görevlilerinin henüz görevde olduğu dönemlere aittir ve uygulamalara dayandırılan her türlü karar, yargılanan bir dönemi açıkça meşrulaştırmaktadır.

Bu durum ayrıca, Osman Kavala’nın tutuklanmasına neden olan delilleri toplayan örgüt üyeleriyle birlikte darbe teşebbüsüne kalkışmış olması anlamına gelmektedir ve bu durum, hukuka aykırı olmaktan öte trajikomiktir. Osman Kavala’nın hangi eylemlerle, hangi para hareketleriyle, hangi delillerle Gezi olaylarını finanse ve organize ettiği ortaya konamazken ve o tarihten bu yana hiçbir soruşturma ve suçlamaya maruz kalmamışken bugün bu gerekçelerle tutuklanması düşündürücüdür.

Tutukluluk kararı ile yitirdiğimiz yegane şey Osman Kavala’nın özgürlüğü değil, aynı zamanda demokrasi, barış ve hukukun üstünlüğüne dair umutlarımızdır.” Ayşe Buğra’nın Osman Kavala’nın tutuklanması sonucu “gizliliği süren soruşturma” sırasında bazı yayın organlarında yapılan “zanlıyken mahkum edici suçlamalar” karşısında zorunluluk duyduğu açıklaması böyle. Hem hukukun sağlıklı işleyişi açısından hem de mesleğimin doğru haber ilkesine aykırı haberciliğin örneklerinin son dönemde artması açısından Buğra’nın bu e-postasını sizlerle paylaşmak istedim...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar