“Tut, Toskana’yı geçecek!” (mi?)

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Geçtiğimiz hafta…

Susam gibi, dut gibi, salep gibi binlerce üründe, dünyanın en kalitelisini üretecek iklim ve toprağa sahip olduğumuzu kanıtlarıyla anlatmıştık… Üretmesi ‘emek/çaba/zahmet’ isteyen bu ürünlerde, ‘rahatlık’ sevdamız nedeniyle, ithalata ve suni ürünlere bağımlı kaldığımızı da belirtmiştik... Rahat koltuklarımızda yapabildiğimiz için döviz kuru ve faiz tartışmalarına öncelik verdiğimize dikkat çekmiş, tüm bu sıkıntıların, üretmediğimiz için başımıza geldiğini, kuru gürültüde bunu algılayamadığımızı vurgulamıştık…

★ ★ ★

Algılayanlarımız da var elbette…

Yazıdan sonra Antalya’dan Kadir Dursun aradı…

Ve ülkenin geleceği için umutlandıran hikayesini anlattı…

Kısaca özetleyeyim:

“Adıyaman’ın Tut ilçesinde doğup, büyüdüm. Ama uzun süredir Antalya’da yaşıyorum…

Çiftçi değilim… Müzik prodüktörüyüm… Organizasyon işleriyle uğraşırken, memleketimde de bir şeyler yapmak istedim…

1999’da galasını Nemrut’ta Senfoni Orkestrası ile yaptığımız ve dünyada oldukça ses getiren Tut Festivali’ni düzenledim…

Sonrasında ilçemin ekonomik sıkıntılarını ve potansiyelini dikkate alarak, ekonomik bir projeye önayak olmak istedim…”

★ ★ ★

İlçesinin ekonomik potansiyeline bakınca bir tek ürün çıkmış karşısına Dursun’un…

Dut…

Dutla ne yapılabilir ki?!

Alışkanlıklarımızın dışına çıkmış Dursun ve sadece soruyu sormakla kalmamış… Araştırmış, kararını vermiş, uygulamaya geçmiş…

Şöyle özetliyor:

“Şeker hastalığına iyi geldiği söylenirdi dut pekmezinin…

Endüstriyel ürünlerin şeker hastalığını tetiklediğini ve bu hastalığın yaygınlaştığını/yaygınlaşacağını öğrendim… Ve dünyanın ilk dut bahçesini kurdum…

Şu anda 70 dönüme çıktım…

Daha da önemlisi, ilçemdeki toplam dut ağacı sayısının o döneme göre 100 kat artmasına vesile oldum… Şu anda ‘dut’ sayesinde, ilçemde, cebinde parası olmayan kadın bulamazsınız.”
★ ★ ★

Hayalin sınırı yokmuş!

Bir de çalışıp gerçekleştirmek düşünceleri, hayali bir adım öteye taşımaya yetmiş… Şimdi de, “Tut ilçesini, Toskana’dan daha tanınır yapacağım” diyor Dursun ve anlatmaya devam ediyor: “Tüm ilçe halkı, 100 yıl önceki tekniklerle reçel yapmaya başladık şimdi…

Parolamız, her ev bir imalathane…

Toskana’da ki gibi ‘ev tarımı’…

Katkı maddesi yok… Teknolojiyi sadece şişenin kapağını sıkı şekilde kapatmak için kullanacağız…

Ambalajlama da tamam…

Dut Bahçem diye tescilli markamız da hazır…

İnternet sitemizden ‘YURTDIŞI’ siparişler de almaya başladık…

Bu yolla, ilçemizin, Toskana’dan güzel olan doğal görünümünü de pazarlayacağız…

İlçenin girişine, 5 kilometrelik dut ağacı koridoru da yapacağız…

Toskana’nın çektiği turistten daha fazlasını çekeceğiz!”

★ ★ ★

Ekonomiye kazandıramadığımız binlerce ürünümüzden, her birinin üretiminin başında Kadir Dursun gibi ‘bir’ sevdalının/emekçinin/sorumlunun olduğunu düşünsenize…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kayıtdışına rağbet! 13 Aralık 2024