TÜSİAD başkanlığı zor bir görev

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

 

 

 
Muharrem Yılmaz TÜSİAD'ın başkanlık görev ve sorumluluğunu Ümit Boyner'den devraldı.
 
Ümit Boyner zor bir dönemde, TÜSİAD Başkanlığı yaptı. Zor olan TÜSİAD'da başkanlık yapmak değil, Hükümet ile ilişkileri kazasız belasız atlatmak idi.
 
Ümit Boyner'in deneyiminden Muharrem Yılmaz'ın çıkaracağı dersler var.
 
TÜSİAD başkanlığına seçilmek onurdur. Ama TÜSİAD başkanlığı her zaman için, hele hele bu dönemde çok zor, yıpratıcı bir iştir.
 
Daha önce de yazmıştım. Hatırlatmakta yarar var. TÜSİAD'ın kurulduğu yıldan 1980 yılına kadar sözcülüğünü genel sekreter yapardı. Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı genel konularda çok az konuşurdu. Daha sonra hemen her konuda TÜSİAD'ın görüş, öneri ve eleştirilerini başkanlar ifade etmeye başladı. Bu görüş, öneri ve eleştirilerden alınan hükümetler, politikacılar TÜSİAD başkanlarının her söylediğinden alınır oldu.
 
Daha önceleri olduğu gibi Muharrem Yılmaz döneminde de, TÜSİAD'ın ekonomik ve sosyal konularda gerçekçi eleştiri ve önerileri hükümetlerin, politikacıların hoşuna gitmeyecek. TÜSİAD Başkanı için durum tam anlamıyla "aşağıya tükürsem sakal, yukarıya tükürsem bıyık" misali. Gerçekleri ifade ettiğinde kötü adam olacak. Kötülük rüzgârı sadece TÜSİAD'ı etkilemeyecek, kendi işini de etkileyebilecek.
 
Ümit Boyner, başkan seçildikten sonra yaptığı konuşmada, "TÜSİAD bir çıkar grubu değil, baskı grubudur" demişti. Aslında TÜSİAD ne çıkar grubu ne baskı grubudur. Sadece büyük sermaye gruplarını temsil eden işadamları ve kadınları ile büyük sermaye gruplarının tepe yöneticilerinin üye olduğu bir dernektir.
 
TÜSİAD'ın, her dernek gibi sadece ve sadece kendi kuruluş amacı doğrultusunda faaliyet göstermesi, her işe burnunu sokmaması" beklenir. Yeni yönetimin önünde TÜSİAD'ın tartışılamayacak "değerleri, ilkeleri" var:
 
.Yıllar boyu bir "TÜSİAD imajı, saygınlığı, güvenilirliği" oluştu. Bu değerlerin korunması her yönetim gibi yeni yönetimin de sorumluluğudur.
.Yeni yönetimin de her faaliyette ülke yararını, halkın ortak beklentilerini dikkate almaya devam etmesi önem taşıyor.
.TÜSİAD bir siyasi kuruluş değildir. Ana faaliyet konusu ekonomidir. İç ve dış politika tartışmalarında, sadece ekonomi konusunda önerileri olabilir.
Bu temel değer ve ilkeler dışında yeni yönetim belli konulardaki politikasını kendi belirleyecektir:
Daha önceki seçimlerde de yazdıklarımı tekrarlayacağım.
.Yeni yönetimin önce hükümetle, sonra diğer siyasi partilerle iyi ilişkiler geliştirmesi beklenir. İyi ilişki demek, sürekli diyalog demektir. İyi ilişki için mutlaka karşı tarafın beklentileri doğrultusunda politikaları kabul etmek gerekmez.
İyi ilişki, farklı görüş ve önerilerin, kırmadan, yıkmadan anlatılmasına, karşı tarafın bu görüş ve önerileri dikkate almasına imkân verir.
.TÜSİAD gündeminin önceliği, ekonominin sağlıklı büyümesine, yatırımların, üretimin, istihdamın artmasına yardımcı olacak ekonomik ve sosyal politikaların geliştirilmesi olmalıdır.
.Büyük sermaye gruplarının ağırlıkta olduğu TÜSİAD, ekonominin gücünü, zafiyetlerini ve bütün bunların ötesinde güncel durumunu ortaya koyacak, bu konuda hükümeti ve kamuoyunu bilgilendirmeye yardım edecek çalışmalara öncelik vermelidir.
TÜSİAD'ın yeni yöneticilerine başarılar dilerim.
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018