“Turunçgillerin başkenti"ni turizmde de konuşacağız
Kavafis’in “Şehir” isimli şiirinin dizeleri belleğime mıh gibi kazınmıştır. O kadar güzel bir eserdir ki birçok usta tarafından dilimize çevrilmiştir, ama benim ezberimdeki, Cevat Çapan’ın Türkçesi ile olandır:
“Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim”, dedin / “bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet. / Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya; / -bir ceset gibi- gömülü kalbim. / Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede? / Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam, / kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün, / boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın. / Bu şehir arkandan gelecektir. / Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın, / aynı mahallede kocayacaksın; / aynı evlerde kır düşecek saçlarına. / Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. / Başka bir şey umma - / Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte, / öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.”
Beş kuşak İstanbullu olarak edebi değerinin ötesinde de benimsemişimdir bu şiiri. Başka şehirlere alışmam, onları sevmem ne yazık ki o kadar kolay olmaz. Tabii ki insanları da çok önemlidir o kentlerin…
İşte bunlardan birisidir dostlarımla daha da zenginleşen, güzelleşen Mersin… Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) 130. kuruluş yıldönümü ve yine MTSO tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü için geçtiğimiz haftasonu bir kez daha turunçgillerin başkentindeydim…
Kavafis’in dizelerini bir de MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’tan dinleyince kente ve insanlarına sevgimin ne derece haklı olduğunu bir kez daha anladım. Ne demişti ödül töreninde Cevat Çapan: “Edebiyat bizim hayatı anlamaya çalıştığımız en güzel yol. Edebiyat bize hiçbir şey vermiyorsa bile anlayış verir.”
Kitap, müzik, sanat sevgisinin festivaller, resim galerileri, kitapçılarla kente, oranın güzel insanlarına nasıl dalga dalga yayıldığına son on beş yıldır kendi gözlerimle tanık oluyordum.
Törenin yapıldığı salonun fuayesinde MTSO’nun 130. yılı kutlamalarının ilk etkinliği olan fotoğraf sergisi vardı. Güney Afrika Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği işbirliğinde düzenlenen “Nelson Mandela: Irk Ayrımcılığından Demokrasiye” sergisi ne yazık ki dün sona erdi. Ocak ayı ortalarında bu kez İzmirliler bu etkileyici etkinliği izleyebilecekler.
Türkiye’nin en eski 10 ticaret ve sanayi odası arasında yer alan MTSO, kutlamalarını düzenlediği “130 Yıllık Mirasa Sahip Çıkmak ve Geleceğe Taşımak” isimli konferans ile sürdürdü. Konuşmacılar, ikisi Mersin’de doğup ünü Türkiye sınırları dışına taşan biri de Mersin için büyük emek veren, yatırımları ve vizyonu ile örnek olan üç isimdi:
Türkiye’nin köklü şirketlerden Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Damnus Enerji ve Yatırım A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Cömert ile CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet Nane…
MTSO’nun 130. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında bu ay başında açılan Divan Otel’de düzenlenen balo, kentte katıldığımız son etkinlikti. Kentte bulunduğum 3 gün boyunca 300 küsur kilometrelik sahil şeridi, tanıtılmayı bekleyen antik kentleri, ören yerleri ile dünyanın önemli turizm merkezlerinden biri olmaya inancımı gündeme getirmeye çalıştım her fırsatta.
MTSO’nin çatısı altındaki Turizm Platformu’nun kurulduğu 2007 yılında 80 bin olan turist sayısı bugün 500 bine ulaşmış. Kruvaziyer turizminin gelişmesi için çaba gösteriyorlar. Platform Başkanı Numan Olcar, Mersin’de yapımı planlanan, ancak bugüne kadar bir çivi bile çakılmayarak tahsisleri iptal edilen Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi’nden söz ediyor “Bunun yerine 10-15 farklı tipte evden oluşan bir ‘Butik Otel Köyü’ yapılmalı” diyor. Hayata geçirmeye çalıştıkları bu projede bisiklet yollarının, botanik bahçelerinin, hayvanat bahçesinin, golf sahalarının olduğu devasa büyük bir alanda yer alacak otellere 3 bin kişilik bir kongre salonu da eşlik edecek.
Eminim ki Mersin’i önümüzdeki dönemde daha çok konuşacağız…