Turquality
1789 yılı dünya tarihi için önemli bir yıldır. Fransız İhtilali’nin gerçekleştiği, öncelikle Avrupa’nın sosyal ve siyasal yapısının bu ihtilal ile değişmeye başlaması, sonrasında tüm dünyaya etkilerinin yayıldığı önemli bir tarih. Fransız ihtilali, milliyet, eşitlik, hürriyet, adalet gibi demokrasi ilkelerinin dünyaya hızla yayılmasına neden olmuş, milliyetçilik fikrinin yayılması ile imparatorluklar dağılma sürecine girmiştir. Yine bu dönemde Fransızlar tarafından İnsan Hakları Bildirisi yayınlanarak, tüm dünyaya duyurulmuştur. Bu gelişmelerin ardından, tüm Dünya’da makineleşme artarak, her geçen gün daha fazla insanların yerini almaya başlamıştır. Yine dünya tarihinde önemli bir tarih, 4 Temmuz 1776’dır. Yani Amerika Birleşik Devletleri isimli bir ülkenin kurulduğu, süper güç bir ülkenin özellikle 20. yüzyıl başlarından itibaren dünyaya damgasını vuracağını adeta ilan ettiği tarih. Özellikle 1. ve 2. dünya savaşlarından sonra, Dünya kaderine önemli ölçüde etki edeceğini göstermeye başlayan Amerika Birleşik Devletleri, insanların; tüketim, müzik, reklam, finans yönetimi, perakende, hatta sinema alışkanlıklarına doğrudan etki edeceğinin işaretlerini o günden itibaren göstermeye başladı.
21. yüzyıla geldiğimizde, dünya üzerindeki ticaretin globalleşme ile birlikte sürekli artış gösterdiğini 1950 yılından bu yana 10 kattan fazla artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Yine ticaretin hızlanması, sermayenin de rahatlıkla farklı ülkelere transfer edilebildiği gerçeğini de ortaya koymaktadır. Tabi bu durum markalaşmanın önemini bir kez daha ortaya koyarken; bunda başarı sağlanamaması halinde Dünya çapında oyuncu olmanın da neredeyse imkansız olduğunu da gözler önüne sermiş oldu. Ülkemizde de bu konuda 2006 yılında önemli bir adım atılarak Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi’nin ihracat ayağına destek sağlamak adına, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Turquality projesi devreye alınmıştır. İhracatçı birliklerinin, üretici derneklerinin, üretici birliklerinin ve Türkiye’de faaliyet gösteren Türk şirketlerinin, yurt dışı pazarlarda markalaşması amacıyla gerçekleştirecekleri faaliyetlerin destekleneceği vurgusu yapılmıştır. Özellikle “10 yılda 10 dünya markası yaratmak” vizyonu ile yola çıkılmış, firmaların uluslararası arenada sürdürülebilir bir yapıya sahip olmaları için yapısal anlamda da hazırlık sürecinden geçme şartı konulmuştur. Eminim bu kapsamda yer almak isteyen tüm firmalar kurumsallaşma adına da fazlası ile yol katetmişlerdir.
Yakın zaman önce hemen hemen tüm hizmet ihracatı yapan sektörlerin de kapsama dahil edildiği Turquality destek programından yararlanılması için şirketlerden; Stratejik Planlama ve Kurumsal Performans, Finansal Performans ve Bütçe Yönetimi, Marka Yönetimi, Marka Performansı, Yeni Ürün Geliştirme, Pazarlama, Müşteri ve Ticaret Yönetimi, Tedarik Zinciri Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi, Kurumsal Yönetim, Bilgi Sistemleri Yönetimi ve Operasyon Yönetimi (Gastronomi Sektörü İçin) konularında hazır hale gelmeleri beklenilmekte.
Özellikle son dönemdeki devlet yardımları incelendiğinde, devlet tarafından kaynakların daha çok Turquality’e kanalize edildiğini görebilmek mümkün. Bahse konu markaların uluslararası boyutta da sürekli hale gelebilmesi ve başarılı olabilmeleri için, Turquality çerçevesinde yer alan süreci yaşamaları ve kendilerini sürdürülebilir, yönetenler ile yönetilenlerin birbirlerini denetleyebildiği, bol yeni fikir ve tasarım üretebilen, yapıcı yönlendirmeleri ile vizyoner bir yönetim anlayışı benimseyen; sürdürülebilir ve çağdaş bir firma konumuna ulaşmaları önem kazanmakta.
Turquality, uluslararası arenada kendi markaları ile yol almak isteyen firmalar için büyük destekler sunmakta. Dünya üzerinde ilk olan bu uygulama ile firmalar, bir yandan bu destekleri alabilme imkanını elde ederlerken, hazırlık süreci sayesinde kurumlarının da sürdürülebilir hale gelmesi konusunda önemli bir yol alacaklarından bir taşla iki kuş da vurmuş olacaklar. İşte bu yüzden firmaların bu kavramdan korkmamaları, cesur davranmaları; ve en önemlisi zaman kaybetmeden Turquality kapsamına girmek için kolları sıvamaları gerekiyor.