Turnusol takım Benfica
Şampiyonlar Ligi ön elemesinde bu sezon resmi olarak ilk kez sahne alan Trabzonspor, rakibine deplasmanda 2-0 mağlup olarak turu zora soktu. Aslına bakarsanız, "zora soktu" saptamasından da önce "kura şansı yoktu" tespitini gündeme getirmek de mümkün ama biz bugün tüm Trabzonsporlular gibi "bundan sonrasına ilişkin" fikir jimnastiği yapacağız. Öncelikle şunu söylemem gerekir ki, Benfica takımı bizim dimağlarımızda yarattığımız "devasa canavar" algısıyla hiç boy ölçüşebilen bir takım değildi. Belki önümüzdeki birkaç ay içinde bu tanıma yaklaşacaklar ama şu an için değiller. Maç sonrası Şenol Güneş'in yaptığı "Hücum yapmayı göze alamadık." açıklamasını bu sebepten ötürü son derece önemli buluyorum. İki devre halinde iki değişik senaryoyu izlediğimiz oyunda Trabzonspor'u farklı yanlarıyla görme şansına eriştik. İlk 45 dakikada beraberce topun arkasında olmaya çalışan, oyun disiplinine daha sadık, kademenin ve yardımlaşmanın hakkını veren bir takım vardı sahada. Hal böyleyken, ofansif güçlerinizin törpülenmesi kaçınılmazdı ve Trabzonspor'un başına gelen de tam olarak buydu. Bu devrede Şenol Güneş'in kurduğu "majino hattı" Benfica'ya geçit vermezken, Zokora da sistemin ağırlık merkezi gibiydi. Ancak gole dair tüm ümitler Burak Yılmaz'ın defans arkasına yapacağı boş koşulara bırakılmak zorunda kalınınca top da rakip yarı alanda fazla gözükmedi. Oysa bordo-mavili ekibin elinde "Emenike tarzı", topu rakip ceza sahasına götürene kadar "hacıyatmaz" misali ayakta kalacak bir forvet olsa Şenol Güneş'in planı meyve de verebilecekti. Esasen benim izlediğim Benfica takımının da gol yollarında transfere ihtiyacı var ama o işi Portekiz basınına bırakalım ve eksikler hanesine bordo bir kalemle "forvet" yazalım.
Mahkûm oyun ile istediğini almasının zor olduğunu gören Şenol hoca, ikinci devrede toplu savunma prensiplerini biraz gevşetince her iki kalede pozisyonların sıklaştığına şahit olduk. Adrian'ın bu devrede soyunduğu "maestro" rolü ona Türkiye Ligi'nde tarafımdan "jüri özel ödülü" getirebilir onu da şimdiden belirtmemde fayda var. Takımın boyu uzayınca Benfica'nın Javi Garcia dışında yumuşak kaldığını gördüğüm orta sahası daha rahat top dolaştırmaya ve tabiri caizse nefes almaya başladı. Bu hamleyi taktik bir hata olarak değerlendirmemiz zor çünkü Trabzonspor kalesindeki iki gole bakınca bunların yerleşik savunmaya karşı da atılabilecek goller olduğunu görüyoruz. Asıl görmemiz gereken daha kalabalık biçimde yapılan ataklarda ileri uçtaki Burak Yılmaz dışında, bizdeki "forvet arkası" tabirinin tam karşılığı olan noktada görev alan Henrique ve Alanzinho'nun da verimsiz bir görüntü vermeleri idi. Henrique, göze çarpan dripling yeteneği ve yere sağlam basışıyla ileri ucu ikame edebilecek tipte bir oyuncu fakat Alanzinho'nun özellikle Avrupa arenasında takımın zayıf halkalarından biri olması kaçınılmaz gibi. Celutska'yı özellikle soğukkanlı müdahaleleri ve topu oyuna sokuşta iki ayağını da kullanması nedeniyle beğendim fakat kendisini 4-3-3'ün kanat pırpırlarından birine karşı bir kez daha izlemeden kesin hüküm vermeyeceğim. Görünen o ki, Şenol Güneş yine elindeki malzemelere ve cebindeki paraya bakarak en güzel yemeği çıkarmaya çalışan bir aşçı rolünde. Ancak bu kez yönetimin biraz daha fedakarlık yaparak orta sahanın her iki kanadına ve forvet hattına transfer yapması gerekiyor. Koca sezon ortadan adam kaçırarak gol aramakla geçmez. Ortaya çıkan skora dövünmek yerine Benfica'ya "turnusol takımı" muamelesi yapmak hem akıllıca olur hem de "bir musibet bin nasihatten evladır" deyişinin sağlaması…
Dünya liglerinde transfer
· Manchester City, Sergio Agüero'yu kadrosuna katarak sezonun en önemli transfer bombalarından birini patlattı. Transferi Twitter'dan duyuran Arjantinli yıldız, "Artık ben bir Manchester City futbolcusuyum. Bu kulüpte ve bu şehirde bulunmaktan mutluyum. İyi dileklerde bulunan herkese teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.
· Milan Asbaşkanı Adriano Galliani, Fiorentina'nın yıldızı Riccardo Montolivo'nun transferine yeşil ışık yaktı. İtalyan orta saha oyuncusunun Fiorentina ile sözleşmesi 2012'de bitiyor. Montolivo'nun sözleşme yenilemeye yanaşmaması, Mor Menekşeleri transfere izin vermeye mecbur ediyor.
· Chelsea Teknik Direktörü Andre Villas-Boas, kadrosunu Manchester City'nin başarılı kanat oyuncusu Adam Johnson ile güçlendirmeyi planlıyor. Ayrıca Anderlecht'in golcüsü Romelu Lukaku ve Palermo'nun yıldızı Javier Pastore'nin de Chelsea'nin transfer listesinde yer aldığı iddia ediliyor.
· Şu ana kadar Kevin Gameiro, Jeremy Menez, Blaise Matuidi ve Milan Bisevac gibi isimleri renklerine bağlayan Paris Saint-Germain, bir transfer daha yapmaya hazırlanıyor. Fransız basınında yer alan haberlere göre PSG, Mohamed Sissoko transferi için Juventus ile 7 milyon euroluk bonservis bedeli karşılığında anlaşmaya vardı.
· Köln teknik direktörü Stale Solbakken, Lukas Podolski'nin kulüpten ayrılma ihtimalini reddetmiyor. 26 yaşındaki oyuncunun Serie A'ya gidebileceği, Roma ve Napoli'nin kendisiyle ilgilendiği söyleniyor. Podolski, kaptanlığın elinden alınıp Brezilyalı savunma oyuncusu Pedrp Geromel'e verilmesinin ardından hayal kırıklığı yaşamıştı.
· Transfer çalışmalarını sürdüren Premier Lig'in dev kulüplerinden Liverpool, Albacete forması giyen forvet oyuncusu Nacho'yu kadrosuna katmak üzere. İspanya'da top koşturan ve Liverpool'un 18 yaş altı takımında deneme idmanlarına da katılan Nacho, teknik yetkililerin gözüne girmeyi başarınca, kulüp yetkilileri transfer için harekete geçtiler.
Türkiye liglerinde transfer
· Bursaspor'un uzun süredir transfer etmek için uğraştığı Fildişi Sahilli orta saha oyuncusu Koffi Ndri Romaric'le büyük ölçüde anlaştığı, iki kulüp arasındaki yazışmaların sona ermesiyle yıldız futbolcunun yakın zamanda yeşil-beyazlılarla resmi sözleşmeyi imzalayacağı öğrenildi.
· Yeni sezon hazırlıklarını sürdüren Ankaragücü'nde Arjantinli iki yeni transferin de takım kampına katıldığı öğrenildi. Sarı-lacivertli takımın Hollanda kampında yer alan Arjantinli futbolculardan 23 yaşındaki ön libero Jousi Sarodor Estudiantes takımından, 22 yaşındaki oyun kurucu Santiago Vizio'nun da Boca Juniors Kulübü'nden transfer edildiği açıklandı.
· Yabancı transferine devam eden Orduspor, son olarak Almanya'nın VfL Osnabrück takımında forma giyen 27 yaşındaki defans oyuncusu Tobias Nickenig'i 2 yıllığına renklerine kattı. Teknik Direktör Metin Diyadin'in de bizzat izleyip beğendiği ve transferine onay verdiği Tobias Nickenig, 1.90 boyunda ve stoper mevkiinde görev yapıyor.
· Breziya'lı futbolcu Leonardo de Deus Santos (Dedê) Eskişehirspor'a transfer oldu. Dedê, Başkan Halil Ünal ile birlikte kendisini 2+1 yıllığına Eskişehirspor'lu yapan imzayı attı. Futbola Atletico Minerio takımında başlayan Dedê, uzun yıllar Borussia Dortmund'da görev alarak, dünya starları arasına girdi. 1978 doğumlu futbolcu 1.76 boyunda ve sol kanat/sol bek mevkilerinde oynuyor.
· Fenerbahçe Spor Kulübü, Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda bir bildiri yayımladı. Sarı lacivertli ekip kalecisi Volkan Babacan'ı Manisaspor'a kiraladığını açıkladı. Açıklamada Volkan Babacan'ın 2011-2012 sezonunda alacağı 350.000 TL garanti ödeme ve diğer maç başı ödemelerinin Manisaspor Kulübü tarafından yapılacağı kaydedildi.
· Tayfur Havutçu'nun tutukluluğuna yapılan itirazın sonuç vermemesi üzerine Beşiktaş'ta yeni hoca arayışları hızlandı. Yönetim bir yandan Mustafa Denizli, Ziya Doğan ve Mehmet Özdilek isimlerini tartışırken diğer yandan da Daum, Gerets ve Lippi'nin durumlarını mercek altına aldı.