Türkiye’yi ve dünyayı anlamak isteyenler bu dört kitabı mutlaka okumalı
Kültür, sanat ve spor denince akla gelen ilk kurumlardan birisi Eczacıbaşı topluluğudur. Ailenin ilk neslinin üyeleri Rahmetli Şakir ve Nejat Eczacıbaşı’nın açtığı yolda, ikinci nesil de kararlılıkla ilerliyor. Eczacıbaşı Kadın Voleybol Takımı, dünya çapındaki başarılarıyla genç kızlarımıza rol model oluyor. Oya Eczacıbaşı’nın bizzat büyük bir tutkuyla desteklediği İstanbul Modern, sadece İstanbul’a değil, tüm ülkemize değer katıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’ysa, yıllardır İstanbul’un kültürel dokusuna büyük katkıda bulunuyor.
Nejat Eczacıbaşı’nın anılarını aktardığı Kuşaktan Kuşağa (1982) ve vefatından kısa bir süre önce tamamladığı İzlenimler, Umutlar (1994) isimli kitapları, ülkemizin birinci nesil iş adamlarının çalışkanlığını, kararlılığını ve vatan sevgisini gözler önüne seriyor. E-Kitap olarak herkesin erişebileceği bu ilki kaynağı, geçmişimizi daha iyi anlamak isteyen herkese öneririm.
( http://www.nejateczacibasivakfi.org/tr/dr-nejat-f-eczacibasi-vakfi/dr-nejat-eczacibasi-vakfi-yayinlari-2 )
“Başarı kolay yolları değil, yeni ve daha ileri yöntemleri göze alabilenlerindir”
Yukarıdaki cümle Nejat Eczacıbaşı’na ait. Faruk ve Bülent Eczacıbaşı, babalarının izinden giderek her zaman daha yeni, daha gelişmiş işler yapmaya özen gösterdiler. Bu yıl her ikisi de kitaplar yayınlayarak, deneyimlerini ve görüşlerini kayıt altına aldılar.
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Koç Üniversitesi Yayınları'ndan çıkan ilk kitabı Daha Yeni Başlıyor’da teknolojiye büyük yatırım yapmamız gerektiğini dünyadan örnekler ışığında ortaya koydu. İş dünyasına “Ara bir dönemde yaşıyoruz: Bugünkü kıdemli kuşakların hayatını şekillendiren eski modeller geçerliliklerini kaybediyor ama yeni modeller de yerlerini henüz almadı” uyarısında bulundu.
360 derecelik bir rehber
Eczacıbaşı Topluluğu ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, 45 yıllık iş hayatı deneyimlerini İşim Gücüm Budur Benim”isimli kitapta topladı.
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlanan kitapta bir iş insanını ilgilendiren her konuya değinen Bülent Eczacıbaşı, her yaştan insan için yararlı olacak bir 360 dercelik bir liderlik rehberi ortaya çıkardı.
Çok anlaşıllır ve akıcı bir dille yazılan bu rehberde, kurumsallaşma, yönetim ve yönetişim sorunlar, aile anayasası, kurum kültürü, değerler, girişimcilik, yetkin insan kaynağının önemi, liderlik, inovasyon, verimlilik, sürdürülebilirlik, hayırseverlik, eğitim, fırsat eşitliği, kapsayıcı kültür politikaları gibi pek çok konu mevcut. Kurumların dünyaya ve gezegene karşı sorumlulukları olduğunun altını çizen Bülent Eczacıbaşı, iş insanlarına önemli ipuçları sunuyor.
Reklamlarda çalışan kadının adı yok
Reklamverenler Derneği, reklamda toplumsal cinsiyet eşitsizliğine yönelik çözümler üretme niyetiyle yola çıktı. Öncelikle, durumu tespit etmek için bir çalışma yaptı. Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık Bölümü işbirliğiyle. 2007’den beri Effie Yarışması’nda ödül kazanmış 489 televizyon reklamını inceledi. “Türkiye’deki Effie Ödüllü Televizyon Reklamlarının 10 Yıllık Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Araştırması” adı verilen araştırmayla, reklamlardaki kadın erkek rollerinin cinsiyet eşitliğinden uzak olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya göre, reklam filmlerindeki ana karakterlerin yüzde 65’i erkek, yüzde 35’i kadın. Reklamda erkek dış ses oranı yüzde 89. Buna karşın kadın dış ses oranı sadece yüzde 10. En çarpıcı farklılık toplumsal rollerde ortaya çıkıyor. 10 yıllık karneye göre, reklamlardaki her 10 kadın karakterden 4 tanesi evde olarak gösteriliyor. İş yerinde gösterilme oranıysa yüzde 10’ları geçmiyor.