Türkiye’yi kalkındıracak olan sanayidir

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

 

Başbakan yardımcısı Ali Babacan "Gayrimenkulde her bir proje yeni bir tekel. Sanayici birikimini sanayiye mi yatırsın yoksa rezidans, AVM’mi yapsın, oraya kayış var. Bu tehlikeli. Üreteceğiz, hak edeceğiz daha sonra lüks AVM'lerde alışveriş yapacağız, daha lüks konutlarda oturacağız. Üretmeden dışarıdan sağlanan krediyle lüks alışveriş, lüks konut Türkiye'yi çıkmaza sokabilir" dedi. Babacan uzun zamandır, özellikle ABD’nin para politikasında değişikliğe gideceğini açıklamasından sonra tüketimdeki aşırılığa ve bunun ekonomiyi çıkmaza sokabileceğinden sözediyor. Tespit tamamen doğru; son yıllarda sayıları süratle artan AVM’ler ve milyon dolarlarla ifade edilen fiyatlarla satışa sunulan lüks konut, veya sık kullanılan tabirle rezidansların, önemli bir bölümü yapısal nitelikte olan ekonomik sorunların çözümüne hiç bir katkısı yok. Bu tür yatırımlar ister istemez bunların ekonomik ve sosyal yönlerden implikasyonlarını da gündeme getiriyor. Ucuz kredilerle finanse edilen lüks tüketim ve konutlar gelir dağılımındaki uçurumu gözlerden saklamanın ötesinde, ekonomide yeni krizlerin tetiklenmesi riskini de artırıyor. AVM’lere ve lüks konutlara yapılan yatırımlar kısa vadede bir ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasını artırsalar da, orta ve uzun vadede ekonomik büyümeye katkıları yok. Lüks konut yatırımlarının Asya Finansal Krizi’ndeki payı büyük. Asya Krizi, sermaye ve gayrimenkul piyasalarındaki spekülatif yatırımlarından kaynaklanan köpüklerin patlaması sonucu ekonomik faaliyetlerin son bulmasından kaynaklanmıştı.

***
Ekonomik büyüme ve buna yol açan faktörlar iktisatçıların en önde gelen ilgi alanlarından biri. Sahip oldukları siyasi ve ekonomik görüş ne olursa olsun tüm iktisatçılar, büyümenin en önemli faktörünün yatırımlar olduğu konusunda hemfikir. Gregory Mankiw, David Romer ve David Weil gibi iktisatçılar makina, ekipman ve üretim tesislerine yapılacak yatırımlarla büyüme arasında sıkı bir ilişkinin olduğunu ortaya koyarken, Gary Becker ve Theodore Schultz beşeri sermaye yatırımlarının önemini vurguluyorlar. Okullaşma, bilgi ve becerinin artmasıyla çoğalan beşeri sermaye, verimliliği artırmanın ötesinde, yeni ve kaliteli sermaye mallarının üretimini de kolaylaştırarak büyümenin önünü açıyor. Teknoloji yoğun sabit sermaye ve altyapı yatırımları dışında eğitim yatırımları, rekabetin iyileştirilmesi ve demokrasinin geliştirilmesi yolunda atılan adımlar büyümenin sürekliliği için şart. Gelecekte yapılacak tüketim harcamaları bugünkü yatırımlara bağlı. Bu konuda, Çin en çarpıcı örneklerden biri. Son otuz yılda milli gelirinin yarısına yakın bir bölümünü tasarruf ve yatırıma ayırarak dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’e, şimdi büyümede iç talebin artışına ağırlık vermesi konusunda tavsiyede bulunuluyor. Türkiye’nin Çin’in deneyiminden çıkaracağı dersler çok. 

***
Milli gelirin onbin dolarda takılıp kaldığından ve ekonominin orta gelir tuzağına girdiğinden sözediliyor. Lüks tüketim ve konut yatırımlarıyla Türkiye, orta ve uzun vadede ne gelirini artırabilir ne de orta gelir tuzağından kurtulabilir. Son yıllarda sanayinin milli gelir içindeki payının gerilemesinin ve özel sektör yatırımlarının azalmasının kaygı verici olduğunu belirten Babacan, Türkiye’nin kendi markalarını yaratarak dünya pazarlarına girmesinin önemine değiniyor. Tüketimi artırarak büyümeyi başarmış bir ülke dünyada yok. Türkiye gerçekten, gelişmiş ülkeler sınıfına atlamak ve yüksek oranlarla büyümek istiyorsa tüketimi kamçılamayı bırakıp, sabit sermaye ve eğitim yatırımlarına ağırlık vermek ve sanayisini geliştirmek zorundadır. Uzun vadede işsizlik ve enflasyonu azaltmanın ve tüketimi artırmanın yolu da bundan geçmektedir. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016