Türkiye’nin yeni Kapadokya'sı Konya’da

Yıldız DOĞRUER YEMİŞ
Yıldız DOĞRUER YEMİŞ KONYA'dan [email protected]

Çoğu zaman Konya’nın kendini yeterince anlatamadığını düşünüyorum. Oysa bir çok tarihi özelliği var kentimizin. Neyseki yerel yönetimler bu tarihi değerleri turizme kazandırmaya yöneldi. Örneğin Selçuklu’ya başkentlik yapmış kentte Selçuklu Belediyesi’nin öncülüğünde Sille Bölgesi turizme kazandırıldı. Sille Milattan Önce 7 ve 8’inci yüzyıllardan Frig uygarlığına ait kalıntıları barındıran, Roma döneminden de izlerin kaldığı bir alan. Gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları sonrasında Sille kent dışından gelenlerin ve Konyalıların uğrak yeri olmuş durumda.

Konya’da el atılması gereken başka tarihi değerler de var. Gün yüzüne çıkarılmamış bir Kapadokya’ya sahibiz. Kapadokya denildiğinde hemen herkesin zihninde peri bacaları canlanır. Oysa Botsa veya Kilistra dediğimizde büyük bir çoğunluk için bir şey ifade etmez. Ben de Konya’da yaşamaya başlamadan önce bu yerleri hiç duymamıştım.

Birbirine çok yakın mesafelerdeki bu 2 bölge gerçekten de Kapadokya’ya benzeyen doğal yapılardan oluşuyor. Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin çalışma yürüttüğü bu 2 bölge turizme açılırken birlikte planlanmalı diye düşünüyorum.

Konya’ya 45 kilometre uzaklıktaki tarihi köy Botsa’nın yeni ismi Güneydere olmuş. Bilinen tarihi 2 bin yıl öncesine dayanan Botsa’nın kalesi tamamen doğal kayalardan oluşmuş. Kaya kiliseleri ile mağaralar görülmeye değer yapılar arasında. Osmanlı döneminde Mekke Vakfı olduğu bilinen Botsa’da Hz. İsa’nın havarilerinden Saint Paul’un Hristiyanlığı yaymak için 12 yıl kaldığı biliniyor.

Bölgenin bir diğer özelliği sağlık açısından şifalı bir kaynak suyuna sahip olması. Oruç pınarı ismindeki şifalı suyun şeker hastalığının ilerlemesini durdurduğu ifade ediliyor. Tıpta ilaç hammaddesi olarak kullanılan Gilaburu isimli bitki de bu bölgede eskiden beri yetiştiriliyor.

Kilistra (Lystra) ise Konya’ya 34 kilometre uzaklıkta. Kapadokya benzeri bir dokuya sahip. Kaya evler, mağaralar, şapeller ve geniş bir alana yayılmış kaya oyuklarına sahip. Kilistra bölgesi için Meram Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi’nin farklı çalışmaları var ancak bu çalışmaların hızlandırılarak daha da yoğunlaşması gerekiyor.

Hristiyanlar için inanç turizminde önemli bir uğrak yeri olma özelliğine sahip olan Botsa ve Kilistra bölgelerinde yürütülecek kazı ve temizlik çalışmalarına hız verilmelidir. Bu bölgenin Antalya yolu üzerinde bulunması cazibesini artıraracak bir avantaj gibi görünüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar