Türkiye’nin tam üyelik ihtimali artıyor… Ama AB’ye değil…
Başlıktaki cümle, benim cümlem değil…
Geçtiğimiz hafta Çin Uluslararası Radyosu’na röportaj veren Çin Sosyal Bilimler Akademisi Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü'nden Yang Jin’in cümlesi…
Jin, Türkiye’nin, Shanghay İşbirliği Örgütü (SİÖ) üyeliği ihtimalinin giderek arttığını söyledi…
Hemde Rusya ile oldukça sıkıntılı olduğumuz bir dönemde…
* * *
Gelelim önceki güne…
Türkiye-Rusya ilişkilerinin normale dönmesi için bazı ülke liderlerinin devreye girdiğini söyledi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve o liderlere teşekkür etti.
* * *
Dünya liderleri, iki ülke ilişkilerinin düzelmesi için sadece ‘niyet’ belirtirken; Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan devlet başkanlarının konu ile ilgili somut adımlar attıkları biliniyor…
* * *
Bu 4 ülkenin ortak bir özelliği var…
Rusya’nın girişimiyle 1996 yılında Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan devlet başkanları Shangay’da bir araya geldi…
Bu ülkelere verilen Shangay Beşlisi ismi, ilk toplantı Shangay’da gerçekleştirildiği için verildi.
Özbekistan’ın sonradan katılımıyla Shangay altılısı oluştu.
Moğalistan ile Shangay yedilisi.
İran, Hindistan, Afganistan ve Pakistan’ın gözlemci sıfatıyla toplantılara katılmaya başlaması Shangay onbirlisinin zeminini hazırladı.
* * *
8 yıl önce Türkiye, Türkmenistan, Azerbaycan ve Suriye’nin de bu işbirliği örgütüne dâhil olacağı konuşulmaya başlamıştı ki, bölge arapsaçına döndü…
* * *
Yang Jin’in tahminlerine dönersek…
Jin, “Diyalog ortağı konumundaki Türkiye'nin SİÖ’de yer alması örgütün daha dışa açık, hoşgörülü ve etkili bir örgüt olduğu anlamına getirir.” dedi.
Bu sözü öyle satır arasında filan da söylemedi Jin…
Devam etti…
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yılın temmuz ayında yaptığı Çin ziyareti sırasında, SİÖ'nün diyalog ortağı konumundaki Türkiye'nin, örgüte tam üye olmak istediğini belirtmişti.
SİÖ, tıpkı Çin Cumhurbaşkanı Xi'nin konuşmasında vurgu yaptığı gibi, dışa açık ve hoşgörüye dayalı bir örgüt. SİÖ'nün kapıları, örgüte katılmayı arzulayan ve şartları karşılayan her ülkeye açık.
Avrupa ve Asya'nın merkezinde yer alan Türkiye, Avrupa ile Asya piyasaları arasında bir köprü rolü oynamakta. SİÖ sayesinde işbirliği ilerletilirse, Bir Kuşak-Bir Yol'un şansını hızlandırır, Türkiye'nin stratejik konumunu yükseltir, Türkiye'deki sosyal ve ekonomik gelişmeye dinamizm katılır, siyaset, ekonomi, güvenlik ve kültür gibi alanlarda bulunan çok yönlü işbirliğine yardımcı olur ve bölgesel istikrar, güvenlik ve refahın oluşturulmasına güç katar.
Türkiye'nin SİÖ'ye tam üyelik için aşması gereken bir yol var. İlgili hukuki prosedürlere göre, şu an diyalog ortağı konumundaki Türkiye, öncelikle bir üst derecedeki gözlemci ülke konumunu elde etmeli. Tam üyelik ise bu statüden sonra geliyor.”
* * *
Önceki gün yaptığımız sohbette Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Zhang Tao’da farklı bir boyuta dikkat çekti…
Tao, Türk-Çin ilişkilerinin çok yönlü ve Çin açısından çok önemli olduğuna dikkat çekerek, sadece Xinjiang Uygur Bölgesi’yle ilgili tartışmalara yoğunlaşmanın iki ülke arasındaki ikili ilişkileri zedeleyeceğini vurguladı.
2010 yılından bu yana Stratejik İlişkilerin Kurulması ve Geliştirilmesi ile İlgili Ortak İşbirliği Bildirisi'nin kabul edilmesi ile Türk-Çin ikili ilişkilerinin yeni bir boyut kazandığını da söyledi. Türkiye ile ilişkileri geliştirme konusunda Çin'in arzusunu dile getiren Zhang Tao, Türkiye ile dostluğu geliştirmek için umutlu olduklarını da sözlerine ekledi.
* * *
Eylül ayında Çin’de yapılacak G-20 toplantısının önemi, ‘Yeni Yol Haritamız’ açısından da giderek artıyor.