Türkiye’nin Milli Yüksek Hızlı Treni ve Eskişehir
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı geçtiğimiz Aralık ayında yüksek hızlı tren seti, yeni nesil dizel tren seti, yeni nesil elektrikli tren seti, yeni nesil yük vagonlarını kapsayan ve adını ‘Milli Yüksek Hızlı Tren Projesi’ koyduğu projesinin lansmanını yaptı. 2018 yılında raylarda olması planlanan Yüksek Hızlı Milli Trenler, gerçekleştirilebilirse bir anlamda Türkiye’nin raylı sistemlerde geldiği noktanın başarısını da tescillendirmiş olacak.
Yapılan projenin 11 yıllık geçmişi olduğunu, ilk toplantıların ve oluşumların da 2012 yılında başladığını biliyoruz. Milli Yüksek Hızlı Tren Projesi, TCDD ve İstanbul Teknik Üniversitesi ortaklığında; ana sorumlu olarak TCDD, Milli Yüksek Hızlı Tren Projesi Yürütücüsü olarak TÜLOMSAŞ, Milli Elektrikli ve Dizel Tren Seti Projesi Yürütücüsü olarak TÜVASAŞ, Milli Yük Vagonu Projesi Yürütücüsü olarak TÜDEMSAŞ, Paydaşlar olarak ise TÜBİTAK, ASELSAN, DATEM, Özel Sektör Kümelenmeleri olan Ankara’daki Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi ve Eskişehir Raylı Sistemler Kümelenmesi projeye katkı sağlayacak.
Yüksek Hızlı Tren, Elektrikli Setler ve yük vagonu üretim ve test kontrol süreçleri olmak üzere 4 proje grubu ve gruplara bağlı çalışacak 33 proje koordinasyon grubu oluşturularak çalışmalara start verildi.. Projede, 280’i bilim adamı, bin 56’sı mühendis, 520’si teknik ve idari uzman personel olmak üzere toplam bin 856 kişi çalışacak. Proje hakkında bakanlığın açıkladığı bilgiler böyle.
Projeye, Eskişehir’in çok ciddi katkıları olacak. Eskişehir, projede hem TÜLOMSAŞ hem de Raylı Sistemler Kümelenmesi ile temsil edilecek. Kurulduğu günden bu yana birçok ilke imza koyan TÜLOMSAŞ’ın ana yüklenicilerden biri olarak projede yer alması, TÜLOMSAŞ kadar Eskişehir’in de kazanımı olacaktır. Öte yandan, Türkiye’nin bir ilki olarak Eskişehir’de kurulan Raylı Sistemler Kümelenmesi’nin bu projeye katkıları olacağı gibi, bu projenin de Eskişehir’deki raylı sistem konusunda üretim yapan firmaların gelişmesine, yeni istihdamlar yaratmasına ve üretim kabiliyetlerinin gelişmesine neden olacak.
Proje aynı zamanda, kümelenmenin de önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Böylesi bir projede kümelenme içinde yer almayan firmaların tek tek projeye dahil edilmesi pek mümkün görünmüyor. Projeye dahil edilen Ankara ve Eskişehir raylı sistemler kümelenmesi içinde bulunan firmalar, kümelenmiş oldukları için projede yer bulabildiklerini söylemek yanlış bir tespit olmasa gerek.
Eskişehir Raylı Sistemler Kümelenmesi’nin bu projede yer alması, aynı iş kolunda üretim yapanların rekabet etme yanında, işbirliği yaparak da kendi gelişimlerine katkı sağlayacağı gerçeğinden hareketle kümelenmelerine öncülük eden Eskişehir Sanayi Odası’nın ne kadar doğru bir girişim yaptığının bir kanıtıdır. Bu tür projelerde kümelenerek, ortak akıl ve ortak üretimle yer alan kuruluşların, küresel anlamda çok ciddi rekabet gücüne sahip olacakları da bir gerçek.