Türkiye’nin ilk nükleer tesisi Akkuyu
Türkiye’nin ilk Nükleer Güç Santrali (NGS), geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferans ile katıldığı törende nükleer yakıtın tesis sahasına teslim edilmesi ile yeni bir aşamaya geçti. Böylelikle Türkiye artık “Nükleer Tesis Sahibi Ülke” statüsüne kavuşmuş oldu.
Akkuyu NGS’de gerçekleştirilecek deneme üretimlerinin ardından bir yıldan kısa bir sürede 1.200 MW’lık ilk ünite elektrik üretimine başlayacak. 2028 yılına kadar tüm ünitelerin tamamlanması ile birlikte 4.800 MW’lık bir kurulu güç ile 35 milyar kilovat saat elektrik üretilecek.
Ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılayacak santral sayesinde aynı zamanda ülkemizin 1,5 milyar dolarlık doğalgaz ithalatının da önüne geçilmiş olacak. Törende yaptığı konuşmada AB tarafından nükleer enerjinin yeşil enerji olarak kabul edildiğini vurgulan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 60 senelik bir gecikmenin ardından da olsa dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükseldiğini belirtti.
Bugün dünyada 422 nükleer reaktörün faal halde olduğunu, 57'sinin de yapımının devam ettiğini söyleyen Erdoğan, AB’nin elektriğinin yüzde 25'ini nükleerden elde ettiğini belirterek Türkiye’nin de yeni nükleer güç santralleri kurarak bu alanda daha da büyüyeceğini vurguladı. Rusya Devlet Başkanı Putin ise yapmış olduğu konuşmada Türk-Rus tarihinin en büyük ortak projelerinden birisi olan Akkuyu NGS’nin dünyanın da en büyük nükleer enerji santrali inşaatı olduğunu dile getirdi.
Akkuyu NGS’nin iki ülke arasındaki komşuluk ilişkilerine katkı sağlayacağını dile getiren Putin, doğalgazın pahalı bir ürün olduğunu, daha da pahalı hale geleceğini belirterek Türkiye’nin kendi nükleer sanayisine sahip olmanın avantajıyla, artık dünyanın en düşük maliyetli kaynaklarından nükleer enerji ile elektrik üreteceğini söyledi.
Hatırlanacağı üzere Akkuyu NGS, Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 12 Mayıs 2010 tarihinde imzalanan Hükümetler arası Anlaşma çerçevesinde Rosatom tarafından inşa ediliyor.
Her biri 1.200 MW kapasiteli VVER-1200 nesil III+ reaktörlere sahip aktif ve pasif güvenlik tedbirleri ile güçlendirilmiş sistemlerle donatılan 4 güç ünitesinden oluşan Akkuyu NGS’nin tahmini işletme ömrü 60 yıl olup bu ömrün 20 sene daha uzatılabilmesi mümkün. Akkuyu NGS, Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın (UAEA) ve Uluslararası Nükleer Güvenlik Danışma Grubu güvenlik standartlarında belirtilen tüm küresel gereksinimlere ve Avrupa İşletmeci Kuruluş (EUR) şartlarına uygun olarak inşa ediliyor.
Bir yandan günlük 30 bin kişileri bulan istihdamla proje hızla devam ederken diğer yandan dünyanın nükleer enerjiden vazgeçtiği, nükleer reaktörlerde meydana gelebilecek en ufak sızıntıların dahi ciddi ölümlere sebebiyet vereceği, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’inden üretilecek elektriğin bugünkü piyasa koşullarına göre oldukça pahalı olduğuna kadar çevrecilerden uzmanlara kadar geniş bir kesimce ciddi eleştiriler de devam ediyor.
Yapılan bu eleştirilere karşı olarak Akkuyu NGS de, Türkiye’ye kurulan sistemin dünyanın en güvenilir güvenlik sistemleri ile donatıldığını, bu inşaat için Türkiye’nin kasasından tek bir kuruşun dahi çıkmadığını, tüm maliyeti kendilerinin üstlendiğini dile getiriyor. Türkiye, nükleer yakıtın Akkuyu NGS sahasına teslimi ile birlikte bize göre artık bu tartışmaların ötesine geçmiş oldu. Mersin’de Akkuyu NGS’de görev alan binlerce Rus komşularımız ile birlikte aynı havayı soluyoruz…
Zaman artık, nükleer teknoloji alanındaki bilgi ve birikimimizi nasıl daha da artırabiliriz, yeni NGS inşaatlarından ülke olarak nasıl daha fazla pay alabiliriz, yeni NGS inşaatlarında başka hangi modellerle ve ülkelerle işbirlikleri geliştirebiliriz gibi konulara odaklanma zamanı...