Türkiye’nin e-ticaret portalına ihtiyacı var
Geçtiğimiz aylarda Amazon’un Almanca sitesi olan Amazon.de sessiz sedasız Türkçe yayına başladı. Türkiye’deki kullanıcılar siteye üye olup, Almanca arabirimi tamamen Türkçe hale getirebiliyorlar. Daha da önemlisi 49 euro ve üzerindeki alışverişlerde kargo bedava. Yani Amazon.de sitesinden alışveriş yaptığınızda, ürünler size ekstra kargo parası ödemeden ulaşmış olacak.
Sosyal medyada, özellikle Facebook’ta üyesi olduğum birkaç hobi grubu var. Bu gruplardaki konuşmalardan görüyorum ki şimdiden yoğun bir şekilde Amazon.de kullanılmaya başlandı bile. Ürünler Türkiye’deki satış fiyatlarından %30 ila %50 arasında daha ucuz olabiliyor. Üstelik artan euro kuruna rağmen.
Geçtiğimiz ay İstanbul’da gerçekleştirilen TİM İhracat Zirvesi’nin bir bölümünü takip ettim. Ancak programın geneline de baktığımda ihracatın artırmak için e-ticaret konusunda neler yapılması gerektiğinin konuşulduğuna rast gelmedim. İşin teknoloji tarafında daha çok girişimcilik, teknoloji geliştirme, servis ve hizmet ihracatı konuları konuşuldu.
Öte yandan Çin merkezli e-ticaret siteleri yıllardır tüm dünyaya milyarlarca dolarlık mal satıyorlar. Bugün Çin’deki herhangi bir imalatçı, ürünleri AliBaba, DHGate ve benzeri pazaryeri sitelerinde hemen sergileyip dünyanın dört bir yanına gönderebiliyor. İşin enteresan tarafı, son kullanıcıya satılan perakende ürünlerin çoğunda kargo ücreti yine alınmıyor. Mesela telefonunuz için yeni bir şarj adaptörüne ihtiyacınız var. Bahsettiğim sitelerden birine girip, 5 dolara bu adaptörü satın alabilir, en fazla 2 hafta içerisinde elinizde olmasını bekleyebilirsiniz. Aynı adaptörün Türkiye satış fiyatı 100 liraları bulabiliyor.
Türkiye’de halen yurt dışına açılmış, Türkiye’deki üreticilerin mallarını kolayca satabilecekleri bir pazaryeri yok.
Hatta var olan pazaryerlerini bile kullanmanız çok zor. Örneğin Ebay üzerinden satış yapabilmek için mutlaka PayPal hesabı kullanmanız gerekiyor. PayPal Türkiye’de çalışmadığı için satıcı olarak ödemelerinizi alamıyorsunuz. Elbette daha farklı yöntemlerle hesap açmanız mümkün. Ancak bu durumda yaptığınız satışların gelirini belgelemeniz ve vergi vermeniz mümkün değil.
Türkiye’de teknoloji, e-ticaret gibi konularda doğru düzgün rakam ve istatistik elimizde yok. Toplam kredi kartı harcamalarını görebiliyoruz ancak bunun ne kadarının e-ticaret, ne kadarının servis olduğunu göremiyoruz. Ancak görünen o ki Türkiye’deki tüketiciler, yurt dışı sitelerden alışveriş yapmayı seviyorlar ve bu ciddi bir potansiyele doğru büyüyor. Ve yine eminim ki yurt dışı sitelerden aldığımız malın onda biri kadar bile yurt dışına e-ticaret üzerinden “ürün” satmıyoruz. Bizim de acilen yurt dışı pazarlara da açılan, Türkiye’deki KOBİ’lerin rahatlıkla kullanabileceği, lojistik konusunda teşvikler sunan büyük bir pazaryerine ihtiyacımız var.