Türkiye’nin dolarla imtihanı
ABD başkanlarının doların değeri üzerine yorum yapmama geleneği yıkılıyor. Trump’ın “güçlü dolar ABD şirketlerinin Çinli rakipleriyle rekabet etmesini zorlaştırıyor” açıklaması üzerine DXY dolar endeksi 100,6 ile yılın en düşük seviyesine geriledi.
ABD büyümesinin hızlandığı, Fed’in faiz artıracağı bir ortamda doların zayıflaması fizik kurallarına aykırı demeyin. ABD başkanı konuştuğu zaman piyasalar ciddiye almak zorunda. İktisat kurallarına karşı da olsa fark etmiyor. Fed başkanı Yelllen’in verdiği destek bile durumu tersine çevirmeye yetmiyor.
Doların küresel olarak zayıflaması Türkiye’nin imdadına Hızır gibi yetişti. Küresel risk iştahına duyarlı Türkiye varlıkları doların zayıflamasından en çok faydalanan piyasalar arasında yer aldı. Türk lirası geçen hafta gördüğü dip seviyeye göre %4’e yakın değer kazanırken, MSCI Türkiye hisse senedi endeksi %2,5 yükselerek sene başından beri kaybının üçte ikisini geri aldı.
Piyasalardaki yükselişte Merkez Bankası’nın Türk lirası depoları karşılığı döviz depoları piyasası açması da etkili oldu. Merkez Bankası’nın açtığı ihalede ilan ettiği oranlar Londra kadar cazip olmamasına rağmen yeni swap piyasası Londra’nın tekel konumunu kırarak Türk lirasında yönün yukarı dönmesinde etkili oldu.
Ancak Türkiye’nin dolarla sınavını geçtiğini söylemek için henüz çok erken. Türk lirasının istikrara kavuştuğunu ispatlaması için önümüzdeki dönemde üç temel engeli geçmesi gerekiyor.
Doların sene başına göre küresel olarak %3’e yakın değer kaybettiği bir ortamda Türk lirası %6’ya yakın değer kaybetti. Ancak Trump’ın seçimler sırasında verdiği sözleri yerine getirmesi durumunda bu durum tersine dönerek dolar 2017 yılı içinde %10 civarı değer kazanabilir. Bu senaryoda Türk lirasında değer kaybı hızlanarak kendi kendini besleyen bir kısır döngüye yol açabilir.
27 Ocak Cuma günü Fitch Türkiye ile ilgili gözden geçirmesini tamamlayıp kredi notunu açıklayacak. Fitch’in Türkiye’nin notunu kırması durumunda, üç büyük kredi kuruluşunun hepsi Türkiye’nin kredi notunu indirmiş olacak. Türk lirası henüz tam olarak fiyatlanmamış bu şok karşısında nasıl davranacak? Kredi derecelendirme kuruluşlarını ikna edemeyen ekonomi yönetimi piyasaları bardağın dolu tarafını göstererek ikna edebilecek mi?
Ekonominin durgunluk ile savaştığı bir ortamda Merkez Bankası para politikasını sıkılaştırmakta tereddüt ediyor. ABD dolarının yükseldiği, jeopolitik risklerin tırmandığı durgunluk riskinin arttığı bir ortamda Merkez Bankası faiz artırmazsa Türk lirası sert bir satış dalgası ile karşılaşabilir.
Bizim beklentimiz Merkez Bankası’nın 50 baz puan gibi sınırlı bir faiz artırımına gitmesi ve piyasa koşulları düzeldikçe geç likidite penceresine gerek kalmadan piyasayı fonlamaya başlaması. Küresel konjonktürün düzelmeye devam edeceğini varsayan bu strateji kısa vadede sürdürülebilir. Ama işlerin bozulduğu dışsal şoklar karşısında daha yüksek bir faiz artışını beraberinde getirebilir.
Lafı çok uzatmayalım. Türkiye’nin dolarla sınavı henüz bitmedi. Umarız yaz saati uygulamasında olduğu gibi gerçek hayattan kopuk uygulamalara baş vurarak sınıfta kalmayız.