Türkiye’den uluslararası markalar çıkarma-1: Mevcut durum
Uluslararası markalar çıkarmak, ülkelerin küresel pazarlardaki varlığını güçlendiren, ekonomik büyümesini artıran önemli adımlardandır. Gelişen teknolojiler ve yenilikçilikle birlikte, güçlü üretim kapasitemiz, genç nüfusumuz, stratejik konumumuz, güçlü dinamiklerimiz ve özellikle bazı sektörlerde küresel pazarda daha fazla söz sahibi olma potansiyelimiz bu hedeflere ulaşabileceğimizi göstermekte.
Bunun için de ülke olarak kararlı bir yaklaşım, vizyoner stratejiler, hızlı hareket etme, güçlü liderlik, yurtiçi ve yurtdışında yakın ilgi ve destek, işbirlikleri, süreç yönetimi, odaklanma, gelişmiş teknik ve analitik yöntemler, mevcut durum analizi, swot analizi, pazar ve veri analizleri, yol haritaları ve devlet destekli eylem planları bu sürecin kritik önemli kilometre taşlarıdır. Yenilikçilik, kalite ve dijitalleşme ise olmazsa olmazlardandır. Mevcut dünya markalarımız, başarı hikayeleri ve görevlere kadar hepsini ve birkaç bölüm halinde aktarmaya çalışacağım.
Ekonomik Durum: Hızla gelişen ekonomimiz, stratejik konumumuz ve son yıllarda ihracatımızın artırılması adımları ve devlet teşvikleri ile yakalanan ivme ümit verici. Ancak, kur dalgalanmaları ve ekonomide yaşadığımız sıkıntılar, finansmana erişim sorunları bu hedeflere ulaşmayı zorlaştırmakta.
Teknolojik Gelişim: Teknoloji ve yazılımdaki önemli ilerlemeler, savunma sanayi, e-ticaret ve dijital platformlar öne çıkmakta. Bunun için de Ar- Ge yatırımlarımızı artırıp, teknoloji ve iletişim altyapılarımızı güçlendirmeli, nitelikli işgücü yetiştirmeliyiz.
İhracat ve Dış Pazar Erişimi: Avrupa, Orta Doğu ve Afrika ile ticari ilişkilerde stratejik bir konumdayız. Coğrafi avantajımız da yerli markalarımızın dış pazarlara açılmasını kolaylaştırmakta. Ancak bazı ülkelerdeki ticaret bariyerleri, vergilendirme ve gümrük süreçleri vb sorunlar var.
Yenilikçilik ve Ar-Ge Kapasitesi: Yenilikçi teknolojilere ve Ar-Ge çalışmalarına daha fazla odaklandığımız bir dönemdeyiz. Teknoparklar, araştırma merkezleri ve kurumlarımızca sağlanan desteklerle teknoloji ve yazılım temelli ürünler geliştirmekteyiz. Teknoloji ve yenilikçiliğe dayalı markalarımızın doğması, mevcutların da uluslararası arenaya çıkması için bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz.
Devlet Teşvikleri ve Destekleri: Turquality, E-Turquality gibi destek programları ile finansal destek ve danışmanlık hizmetleri, girişimcilere ve KOBİ’lere Ar-Ge ve yenilikçi ürün geliştirme süreçleri desteklerimiz var.
En güçlü aday sektörler
Teknoloji ve yazılımdaki hızlı yükseliş, Turcorn ve Decacornlar, savunma sanayiindeki önemli başarılar, yenilikçi İHA ve savunma teknoloji ürünleri, otomotivde son yıllardaki gelişim, turizmdeki büyümemiz, inşaat ve enerji alanındaki gelişimler, beyaz eşya ve elektronikteki gücümüz, Tekstil ve moda tasarımı tekstil ürünleri, modacılar, gıda ve tarım ürünlerinde zengin kaynaklarımız ile organik ve yerel ürünlerimizin olduğu aday sektörlerimiz.
Son söz: Ekonomik sıkıntılar, inovasyon eksiklikleri, güçlü rakiplerle rekabet gibi tehditlere karşılık stratejik konumumuz, potansiyelimiz, devlet destekleri, gelişen sektörlerimiz ve işgücümüz ile başarabiliriz. Peki nasıl? Cevabını seri halinde diğer yazılarımda aktaracağım.