Türkiye’den uluslararası markalar çıkarma-1: Mevcut durum

Ertan BARUT
Ertan BARUT YAZILIM MASASI [email protected]

Uluslararası markalar çıkarmak, ülkelerin kü­resel pazarlardaki varlığını güçlendiren, eko­nomik büyümesini artıran önemli adımlardandır. Gelişen teknolojiler ve yenilikçilikle birlikte, güç­lü üretim kapasitemiz, genç nüfusumuz, stratejik konumumuz, güçlü dinamiklerimiz ve özellikle ba­zı sektörlerde küresel pazarda daha fazla söz sahibi olma potansiyelimiz bu hedeflere ulaşabileceğimi­zi göstermekte.

Bunun için de ülke olarak kararlı bir yaklaşım, vizyoner stratejiler, hızlı hareket etme, güçlü liderlik, yurtiçi ve yurtdışında yakın ilgi ve destek, işbirlikleri, süreç yönetimi, odaklanma, ge­lişmiş teknik ve analitik yöntemler, mevcut durum analizi, swot analizi, pazar ve veri analizleri, yol ha­ritaları ve devlet destekli eylem planları bu sürecin kritik önemli kilometre taşlarıdır. Yenilikçilik, kali­te ve dijitalleşme ise olmazsa olmazlardandır. Mev­cut dünya markalarımız, başarı hikayeleri ve görev­lere kadar hepsini ve birkaç bölüm halinde aktar­maya çalışacağım.

Ekonomik Durum: Hızla gelişen ekonomimiz, stratejik konumumuz ve son yıllarda ihracatımızın artırılması adımları ve devlet teşvikleri ile yakala­nan ivme ümit verici. Ancak, kur dalgalanmaları ve ekonomide yaşadığımız sıkıntılar, finansmana eri­şim sorunları bu hedeflere ulaşmayı zorlaştırmakta.

Teknolojik Gelişim: Teknoloji ve yazılımdaki önemli ilerlemeler, savunma sanayi, e-ticaret ve dijital platformlar öne çıkmakta. Bunun için de Ar- Ge yatırımlarımızı artırıp, teknoloji ve iletişim alt­yapılarımızı güçlendirmeli, nitelikli işgücü yetiş­tirmeliyiz.

İhracat ve Dış Pazar Erişimi: Avrupa, Orta Do­ğu ve Afrika ile ticari ilişkilerde stratejik bir ko­numdayız. Coğrafi avantajımız da yerli markaları­mızın dış pazarlara açılmasını kolaylaştırmakta. Ancak bazı ülkelerdeki ticaret bariyerleri, vergilen­dirme ve gümrük süreçleri vb sorunlar var.

Yenilikçilik ve Ar-Ge Kapasitesi: Yenilik­çi teknolojilere ve Ar-Ge çalışmalarına daha faz­la odaklandığımız bir dönemdeyiz. Teknoparklar, araştırma merkezleri ve kurumlarımızca sağlanan desteklerle teknoloji ve yazılım temelli ürünler geliştirmekteyiz. Teknoloji ve yenilikçiliğe dayalı markalarımızın doğması, mevcutların da uluslara­rası arenaya çıkması için bu fırsatı iyi değerlendir­meliyiz.

Devlet Teşvikleri ve Destekleri: Turquality, E-Turquality gibi destek programları ile finansal destek ve danışmanlık hizmetleri, girişimcilere ve KOBİ’lere Ar-Ge ve yenilikçi ürün geliştirme süreç­leri desteklerimiz var.

En güçlü aday sektörler

Teknoloji ve yazılımdaki hızlı yükseliş, Tur­corn ve Decacornlar, savunma sanayiindeki önemli başarılar, yenilikçi İHA ve savunma teknoloji ürün­leri, otomotivde son yıllardaki gelişim, turizmdeki büyümemiz, inşaat ve enerji alanındaki gelişimler, beyaz eşya ve elektronikteki gücümüz, Tekstil ve moda tasarımı tekstil ürünleri, modacılar, gıda ve tarım ürünlerinde zengin kaynaklarımız ile organik ve yerel ürünlerimizin olduğu aday sektörlerimiz.

Son söz: Ekonomik sıkıntılar, inovasyon eksik­likleri, güçlü rakiplerle rekabet gibi tehditlere kar­şılık stratejik konumumuz, potansiyelimiz, devlet destekleri, gelişen sektörlerimiz ve işgücümüz ile başarabiliriz. Peki nasıl? Cevabını seri halinde di­ğer yazılarımda aktaracağım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar