Türkiye’de sosyal girişimlerin öncüsü kadınlar

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Avrupa Komisyonu Sosyal İşler İnisiyatifi tarafından hazırlanan bir rapora göre bugün Avrupa’da GSYH’nın yüzde 10’u sosyal ekonomiden geliyor. Sosyal etkinin arttırılması için şirketlerin, kurumların, devletin ve bireylerin sosyal inovasyon ekosistemine dahil olması çok önemli.

Sosyal girişimler; sosyal ya da çevresel etki yaratmayı öncelikli amaç edinen, gelirinin yarısından fazlasını ticari faaliyetten elde eden ve gelir fazlası ya da karının çoğunu ana amaçları için kullanan kuruluşlar olarak tanımlanıyor.

British Council’ın Küresel Sosyal Girişim Programı kapsamında yayımlanan ‘Türkiye’de Sosyal Girişimlerin Durumu’ araştırma raporu, Türkiye'deki sosyal girişimlerin mevcut ölçeğine, kapsamına ve gelecek potansiyeline, alanı geliştirecek önerilerle birlikte ışık tutuyor.

Türkiye’de yaklaşık 9 bin sosyal girişim olduğuna dikkat çekilen raporda, Türkiye’deki sosyal girişimlerin, başta eğitim olmak üzere farklı alanlarda çalıştıkları görülüyor. Raporun en dikkat çekici sonucu ise Türkiye’deki sosyal girişimlerin liderlerinin yüzde 55’inin kadınlar olması.

British Council ve İstasyonTEDÜ’nün liderliğinde, TED Üniversitesi, Ashoka Türkiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu, Mikado Danışmanlık ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından hazırlanan ‘Türkiye’de Sosyal Girişimlerin Durumu’ araştırma raporunun lansmanı geçtiğimiz hafta Ankara’da TED Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

Rapor, toplumun genelinde sosyal girişimler ile ilgili farkındalık yaratmayı, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı potansiyellerini belirlemeyi ve bu alanın gelişmesi yönünde neler yapılabileceğine ilişkin önerileri ortaya koymayı amaçlıyor.

Rapor, sosyal girişim alanının gelişmesi önündeki engelleri ortaya koyarken, aynı zamanda fırsatlara da ışık tutuyor ve alanın gelişmesine ilişkin somut öneriler sunuyor.

British Council Türkiye’den Toplum Programları Direktörü Seda Mumcu Aydeniz, “British Council’ın başlattığı Küresel Sosyal Girişim Programı çerçevesinde, şu ana kadar 16 ülkede sosyal girişim alanına yönelik çok sayıda araştırma yürütüldü. Biz de British Council Türkiye ve İstasyonTEDÜ önderliğinde, konusunda uzman iş ortaklarımızla beraber, ülkemizde bu alanda var olan açığı kapatmak için bu araştırmayı gerçekleştirdik. Araştırma raporu ile toplumu bilinçlendirmeyi ve sosyal girişimlerle ilgili farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. Sosyal girişimlere ilişkin yaptığımız bu araştırmanın, görece olarak yeni olan bu alanın mevcut durumuna ilişkin iyi bir referans olmasını ve Türkiye’deki sosyal girişimlerin daha da gelişmesine katkıda bulunmasını hedefliyoruz” yorumlarına bulunuyor.

Sosyal girişimler İstanbul, Ankara ve İzmir’de yoğunlaşıyor

Raporda öne çıkan bulguları değerlendiren TED Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aslıhan Salih ise şu bilgileri veriyor: “Türkiye’de sosyal girişimlerin güncel durumunu incelediğimiz rapor, sosyal girişimlerin Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir gibi üç büyük şehirde yoğunlaştığını gösteriyor. Aynı zamanda, sosyal girişimlerin yüzde 47,28’inin 35 yaş altında kişiler tarafından kurulduğu, yüzde 55’inin kadın liderler tarafından yönetildiği ve yüzde 83,6’sının yüksek derecede eğitimli olduğu dikkat çekiyor. Kadınların bu alanda daha ağırlıklı olmasına rağmen, dış finansman ve finans kaynaklarına erişimlerinin erkeklerden daha düşük olduğu da önemli bulgular arasında yer alıyor. Karşılaşılan başlıca zorluklar arasında ise olumsuz ekonomik iklim, yüksek vergiler, kuruluş maliyetleri ve finansmana erişim öncelikli olarak görülüyor.”

Sosyal girişim farkındalığı henüz yeterli düzeyde değil

Rapordaki önemli bulgularından bir diğeri de Türkiye’deki sosyal girişimlerin yasal statülerinin, girişimlerin ihtiyaçlarına göre farklılaştığı yönünde. Türkiye’deki sosyal girişimler; kooperatif, limited şirket, şahıs şirketi, anonim şirket, dernek ve vakıfl arın iktisadi işletmeleri gibi farklı yasal statüleri kullanıyor. Sosyal girişim kavramının görünürlüğünün ve farkındalığının Türkiye çapında henüz yeterli düzeyde olmadığını ortaya koyan rapor, sosyal girişimlerin daha elverişli ortamla birlikte gelişeceğini de müjdeliyor.

Türkiye’den on sosyal girişim örneğini, iyi uygulamalar kapsamında paylaşan araştırma raporu; sosyal girişimlerle ilgili politika düzeyindeki çalışmaları, sosyal girişim alanında çalışan üniversiteleri, Türkiye’deki mevcut yatırım ve finans fırsatlarını, kuluçka merkezi, hızlandırma programı, ortak çalışma alanı ve destek mekanizmalarını ortaya koyarken, sosyal girişimlerin istihdama olan katkısına ve kullandıkları finansman yöntemlerine de değiniyor.

Alanın gelişmesi için somut önerilerin de sunulduğu raporda, sosyal girişimlerin görünürlüğünün ve alanla ilgili farkındalığın artırılması, sosyal girişimlerle ilgili politikalarda kapsayıcı ve esnek yaklaşımların sunulması, finansa erişim önündeki engellerin kaldırılması, sosyal etki yönetimi ve ölçümü üzerine kapasite geliştirme ihtiyacı, kadın sosyal girişimcilere yönelik özel teşvik ve fırsatlar, eğitim sisteminde sosyal girişimcilik konusuna odaklanılması, destek programlarının artırılması ve bu alanla ilgili disiplinler arası araştırmaların artırılması gibi öneriler ortaya konuyor.

Türkiye'de sosyal girişimler her geçen gün artıyor

2016 yılında Thomson Reuteurs Vakfı tarafından Küresel Sosyal Girişimcilik Ağı ile iş birliği içerisinde uzmanlar düzeyinde yapılan bir araştırmada, Türkiye, sosyal girişimcilere uygun ortam sağlama açısından 44 ülke içinde sonuncu sırada yer alıyordu. Bununla birlikte, araştırma kapsamında; devlet desteği, nitelikli personelin ilgisini çekme, kamuoyunun farkındalığı, gelir elde etme, girişimi geliştirme ve yatırıma erişim kriterleri değerlendirilerek elde edilen sonuçlar, çeşitli sorunlar olmasına rağmen alanın gelişimi için büyük imkânlar olduğunu da ortaya koyuyordu. 2016 yılından bu yana, Türkiye’deki sosyal girişim ekosistemi gelişmeye devam ediyor. Önde gelen üniversiteler, teknoloji kuluçkaları, sivil toplum kuruluşları, uluslararası aktörler ve politika yapıcılar, Türkiye’de daha işlevsel bir sosyal girişim ekosistemi kurulması için büyük potansiyel barındırıyor ve bu alana yönelik ilgi artmaya devam ediyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar